Okul çıkışı çok heyecanlıydım. Hızla kaanın evine gittim. Kaan kapıda beni görünce şok oldu.
-Melis ne işin var senin burada?
-hAsta olduğunu öğrendim ve seni ziyarete geldim. Aslında Canla Derinde gelecekti ama işleri varmış.
Burada yalan söylemek zorunda kaldım. Onu sevdiğimi hemen anlamasın diye.
-Hımm iyi yapmıssın
Beni i,eri almayacak mı diye düşünürken
-Eee kapıdamı bekleyeceksin
-Ha yok içeri davet etmedinde ondan
-Benim evin senin evin buyur.
İçeti girdim. Evleri çok büyük değildi ama çok fazla eşyalatı vardı. Salona girdim. Bir koltuğa oturdum. Daha sonra Kenan:
-Ne içersin Melis yada ne ikram ediyim sana
-Olurmu canım ben alırım hem sen hastasın ben sana bakmaya geldim hem öksürüyordunda şimdi yat şu koltuğa battaniye nerede. Sana b,rde çorba pişiririm birşeyin kalmaz yarına iyileşirsin.
Ben bunları söylerken Kenan sadece bana bakıyordu. Ağzında hafif bir tebessüm vardı.
-Bunlatı yapmana gerek yok ben iyiyim
Diyebildi sadece. Abi ben olmaz dedim. Hemen Kenanın üstüne bir battaniye örttüm. Ateşini ölçtüğümde 38 derece çıktı. Çok telaşlandım. Hemen bir bezi ıslatıp Kenanın anlına koydum. Daha sonra hizmetçini yaptığı çorbanın aynısını yaptım. Çokt güzel oldu. İçine birazda limon sıkyım. Mmmm. Çom güzel oldu . Kenana çkrbayı uattım. Bir güzel yedi daha sonra eline salık dedi. Ben Kenanın elindeki tabağı alırken oda ayağa kalkıyordu. Ve burun buruna geldik. Yani birinci görev tamamdı
