Evimin balkon tarafında oturmuş kızlarla dedikodu yapıyorduk. Tam yanımda Yunjin vardı. Onun yanında da küçükten büyüğe doğru diğer kızlar. Yağmurlu havalarda bunu sık sık yapıyorduk. Değişen tek şey ya korku hikayeleri olurdu ya da normal dedikodular.
Yeni tanıştığımız kişileri stalklamak için hepimizin bir stalk hesabı vardı. Bunu da Ryujin akıl etmişti. Sıcak çikolatamdan bir yudum daha alıp sindim sandalyeme. Yağmurlu havaları hiç sevmezdim ama şu anda hoşuma fazlasıyla gidiyordu.
Lavaboya gitmek için bardağımı masanın üstüne bıraktım ve ayaklandım.
Yunjin: Tzuyu nereye?
Tzuyu: Lavaboya gideceğim.
Chaewon: Lavaboda ne yapacaksın?
Tzuyu: İşeyeceğim, istersen beraber işeyelim.
Dedim ve bana bakıp tiksiniyormuş gibi baktı. Sırıtıp arkamı döndüm ve odadan ayrıldım. Koridorun loş ışığını açtım ve yürümeye başladım. İçimde bir sıkıntı vardı ama bu kızlarla ya da hava ile ilgili değildi benimle ilgiliydi.
Odadan kapı gıcırdaması geldi, evde benden ve kızlardan başka kimse yoktu. Adım gibi emindim kapıları kapattığıma. Lambayı açıp odanın içine bir göz attım kimse yoktu , kapıyı tekrardan kapatıp lavaboya girdim. Lavabodan çıkınca da tekrardan o odanın kapısının açık olduğunu gördüm.
Hızlı adımlarla o odanın kapısına doğru geldim ama kapı hızlıca üstüme kapandı ve kilit sesi duyuldu. Ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu. Derin bir nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım.
Elimi kalbimin üstüne koydum ve geri döndüm derken lambalardan birisi patladı artık kesin olarak korkuyordum. Bir ara rüyada mıyım diye düşündüm. Lambalar da fulden kapanınca telefonumu elime aldım ve yardımcı ışığı açtım. Duvarda bir yazı görmemle sinirlerim daha da bozuldu.
Duvarda yazan şey 'Get out of here or you will die ' yani 'Buradan git yoksa öleceksin' yazısıydı. Biri bana çok kötü bir şaka yapıyordu. Bu yazı kırmızı renkte yazılmıştı. İçimden bir ses bunu dinlemem gerektiğini söyledi ve derin bir nefes alıp kızların yanına koşar adım gittim.
Tzuyu: Bence hemen buradan gitmeliyiz.
Ryujin: Neden ki unni daha yeni gelmiştik.
Tzuyu: Yolda anlatırım.
Kızlarla beraber ayağa kalktık ve eşyalarımızı alıp dışarı çıktık. Bu evde bir saat bile artık kalmak istemiyordum. Bunu söylemekten nefret ediyorum ama korkuyordum.
Sizce Tzuyu'ya gerçekten oyun mu oynanıyor yoksa bu olay gerçek bir şey mi?
O kırmızı renkle yazılan yazı kanla mı yazılmıştı yoksa kırmızı mürekkeple mi?
Sorularınızın cevaplarını kitabı kütüphanenize ekleyerek, oylayarak ve yorumlayıp arkadaşlarınıza paylaşırsanız beraber öğrenebiliriz.
İyi günler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanlama
Fanfiction-Zamanlaman mükemmel herkes seni bekliyor. -Beklemelerinde sıkıntı olacaklarını sanmıyorum. -Pislik, milletin içinde rezil etme beni!
