Annemler kamyondan eşyaları indirirken ben de etrafa bakınıyordum. Babamın işi yüzünden İstanbul'a taşınmıştık. Bunca yıldır Ankara'da yaşadıktan sonra burası çok farklı geliyordu. 4 katlı küçük bir binaya taşınmıştık. Bütün sokaktaki evlerin camından birileri bizi izliyordu. Hatta dışarı çıkmış izleyenler bile vardı. Ne kadar meraklı insanlar var.
Yukarı çıkmaya karar verdim ve merdivenlerden çıkmaya başladım. Hemen alt katımızda olan dairenin kapısı açıldı ve benim yaşlarımda bir çocuk dışarı çıktı. Üzerinde yeni gideceğim okulun forması vardı. İstanbul'daki ilk arkadaşımı bulmuştum galiba. o da bana baktı ve gülümseyerek ''Yeni taşınan komşularımız siz olmalısınız. Ben Oğuz, tanıştığıma memnun oldum ve hoşça kal biraz daha oyalanırsam okula geç kalacağım.'' dedi ve koşmaya başladı. Arkasından ''Benim adım da Güneş.'' diye bağırdım fakat duydu mu duymadı mı emin değilim.
Arkasından bakmayı bırakıp bizim evimizin olduğu kata çıktım. Kapıdan içeri girdim ve evi gezmeye başladım. Kapıdan girer girmez oturma odasına açılıyordu. Sağ tarafta kalan Amerikan mutfak vardı hemen önünde ise yemek masası vardı. Mutfağın kenarından açılan koridorda ebeveyn yatak odası ve benim odam vardı. Kendi odama gittim ve yatağıma doğru kendimi attım. Odamı kendi tarzıma göre dekore etmiştim. Duvarlar açık mavi, yerde beyaz pelüş halım, beyaz çalışma masam, beyaz gardırobum yanında da şifonyerim vardı ve ortada kocaman yatağım vardı. Bilerek büyük seçmiştim çünkü uyurken hep yataktan düşüyordum. Yatak örtüm de maviydi ve bir sürü yastığım vardı.
Yatarken yeni gideceğim okulu düşündüm. Umarım iyi insanlarla arkadaş olabilirdim. Bugün okul vardı fakat ben yarın başlayacaktım. Yataktan kalktım ve oturma odasına geçtim. Annemler de son eşyaları çıkarıp eve girmişlerdi. Evde yiyecek bir şey olmadığı için markete gitmeye karar verdiler. Evde tek kalmak istemediğim için ben de onlarla gidecektim. Evden çıktık ve arabaya bindik. Hemen radyoya telefonumu bağladım ve şarkı açtım. Bağırarak eşlik etmeye başladım: ''Buraları yıkılıyo benden yıkılıyo
Her gün peşime bıyıklı takılıyo
Ben seni seçtim tahminin doğru
Yasla başını hadi degajeme doğru''
Bütün mahalleye mükemmel bir konser verdikten sonra markete gelmiştik. Hemen koşarak kendime bir market arabası aldım ve marketi gezmeye başladım. Bütün abur cubur ve içecek reyonlarını gezdim. Arabanın neredeyse yarısının dolu olduğunu görünce annemleri bulmaya gittim. Annemin onaylamayan bakışlarına karşı umursamazca babamın yanına geçtim. Bana hiçbir şekilde karışamazdı çünkü yanımda babam var yani.
Kasaya gittik ve benim aldığım şeyleri poşetlere doldurup marketten çıktım. Diğer alınan şeylerle pek de ilgilenmiyordum doğrusu. Arabanın yanına gittim ve bütün poşetlerimi bagaja yerleştirdim. Sonra sokaktan gelen geçeni izlemeye başladım. Ankara'dayken sitede yaşıyorduk, burada ise bir mahalleye taşınmıştık. Ama ortamını sevmiştim. Herkes koştur koştur işe gidiyordu. Tabi saat daha sabah 8 olduğu için böyleydi. Biz ailecek güne biraz fazla erken başlıyorduk. Annem ve babam ikisi de işe erken gidiyordu ve benim de okulum vardı. Sabah 6da bizim günümüz başlıyordu. Kahvaltıyı beraber yapıp beraber evden çıkıyorduk. Burada da aynı olurdu diye düşünüyorum çünkü benim okulum babamın ve annemin iş yerinin yolunun üstündeydi. Beni bırakır öyle giderlerdi büyük ihtimal.
Marketten çıktılar ve arabaya bindik, aynı şekilde geri eve döndük. Karnım açlık bayrağını çekmiş isyan ediyordu. Neyse ki annem var yemek yapıyor yoksa ne halde oluruz hiçbir fikrim yok. Kahvaltıyı yaptık ve odama gittim. Ivır zıvırları yerleştirmem gerekiyordu. Gardıroba gittim ve kıyafetlerimi yerleştirdim. Sonra çalışma masamı düzenledim ve en son şifonyerin üstünü yerleştirdim. Yeni makyaj malzemelerine ihtiyacım vardı çünkü far paleti bağımlılığım var birazcık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşe Hasret Gelincik
Teen FictionYeni taşındığı şehirde yeni bir okula başlayan Güneş ortama adapte olmaya çalışırken yeni dostluklar ve aşkla tanışıyor. O aşk onu uçuruma sürüklese de ölümü göze almış bir kadın... Kaan, sevgisiz büyüyen bir çocuk. Sevgiyi ansızın hayatına giren b...