BİSİKLET

54 9 8
                                    

Gözlerimi İstanbulda'ki ilk günüme açıverdim. Babamın işleri yüzünden İstanbul'a taşınmıştık bir kaç gün önce, bugün buradaki üniversiteye ilk defa gidecektim. bir hışımla yatağımdan kalktım baş ucumda duran camın perdesini aralıyıp Arnavut sokağa baktım çok hoş görünüyordu orayı biraz daha izledikten sonra yatağımı toparlayıp aşağıya indim.

Annem mükemmel bir kahvaltı masası hazırlanmıştı annemin yanaklarına öpücük kondurup elimi yüzümü yıkamaya gittim. Geri dönüp masadaki zeytine çatalımı batırıp ağzıma attım, bir kaç parça daha atıştırıp yukarıya çıktım tekrardan.

Odama girip sürmeli dolabımı açıp göz gezdirmeye başladım gözüme siyah dar kotumu kestirip geçirdim bacaklarıma daha sonra ise siyah bir badi giyip üzerime trençkotumu aldım hava güneşli görünüyordu fakat soğuktu, bisikletimle gitmeye karar vermiştim. Buraya geldiğimizde babam kampüse gidip gelebilmem için sarı renkte güzel bir bisiklet almıştı bugün onu ilk defa kullanacağım için içim kıpır kıpırdı.

Çantamı da alıp aşağıya indim tekrardan anneme sarıldım bodrum kattaki bisikletimi alıp üzerine bindim. Arnavut yolda sürmek beni zorladı biraz,
fakat çok güzeldi eğlenmiştim, hemde çok. Bir kaç metre gittikten sonra yol dikleşmeye başladı yokuştan aşağı inerken hızlanmaya başladı bisikletim hızlandı, hızlandı, ve BAMM bir araba bana çarptı neye uğradığımı şaşmış bir şekilde kafamın üstünde duran adama baktım. Adamda bana bakıyordu şaşırmıştı tabi, karşısına birden bire bisiklet çıkınca. yere yığılmıştım bisikletim benim hemen yanımda duruyordu başım dönüyordu sanki rüyada gibiydim çarpma şiddeti ile sersemlemiştim iyice ne yapacağımı bilmeyerek adama baktım ve bu bakış kısa sürdü gözlerim istemsizce kapandı.

Gözlerimi açtığımda başımda hala o adam vardı çipil, çipil bakıyordu gece kadar karanlık gözleriyle, adam'a "neredeyim ben" dedim ismini bilmediğim fakat çok çekici görünen adam "hastanedesin bisikletinle önüme atladın başın kanadı" dedi tabi ya ona çarpmıştım yokuştan aşağı inerken ne diyeceğimi bilmeyerek "sen kimsin?" Diye sordum adam "Azad ben Azad Bozoğlu" bu adamın ismi bi yerlerden tanıdık geliyordu da hadi hayırlısı "sen" diye soru yöneltti adını yeni öğrendiğim Azad Bozoğlu "ne ben" diye sordum adam bıkkın bir nefes aldı ve "adını soruyorum" dedi "haa" dedim " ben Sevda Acar" "memnun oldum" dedi sesimi çıkarmadım daha sonra annemi beni alması için aramaya karar verdim fakat endişelensin istemiyordum zaten okulu ekmiş gibi oldum huzursuzca baktım karşımdaki adama daha sonra kalkmaya çalıştım fakat başım acayip ağrıyordu umursamayarak çantamı alıp uzaklaşmaya başladım o adam peşimden gelmeye başlayınca daha da huzursuz oldum, dahada hızlanarak kolumu tuttu fakat hemen kolumu ondan kurtardım Azad "istersen seni evine bırakabilirim" dedi ama tabikide bunu kabul etmeyecektim adama "teşekkür ederim fakat kendim giderim" diyip onun dediğini dinlemeden uzaklaştım ve önümde duran taksiye atlayıp evimin tarifini verdim.

Taksi evin önünde durdu ona parasını verip kendimi hızla eve attım, annem ve babam henüz işteydi bu beni birazda olsa sevindirmişti hemen odama girip yatağıma attım kendimi gözlerimi yumdum ve kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım. Sabah annemin sesiyle gözlerimi açtım hiç kalkasım yoktu fakat ne yaparsın işte. Hızla aşağı indim birşeyler atıştırdım odama geri dönüp pol paça pantolon ve vücuduma yapışan kırmızı badi giydim ve krem rengi trençkotumu aldım üzerime evin önüne taksi çağırdım telefonumla daha sonra çantamı alıp aşağı indim anneme uzaktan öpücük atıp taksiye doğru koştum.

Okulumun tarifini verdim okulun önüne geldiğimde kocaman harflerle yazılmış "ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ"ne göz attım güzel ve büyüktü çok büyüktü hemde, kampüsün koca kapısından girdim telefonumu açıp sınıfıma ve nerede olduğuna baktım 3C yazıyordu kocaman bir kapının önüne durduğumda aynısını görüp içeri girdim önce kendime bir kahve aldım ve sınıfıma doğru yürüdüm sınıftan içeri girip ortalarda oturdum sınıfta öylesine büyüktü ki yani lise hayatından sonra garipti eski gittiğim üniversite bundan daha küçüktü, kafamdakileri hızla silip
kahvemi yudumlamaya başladım ki kapının girişinde onu gördüm Azad'ı gördüm ve içimden bir ses bu adamla çok karşılaşacağımızı haykırıyordu..

ARNAVUT KALDIRIMI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin