❝çιçεкℓεя...çσк gϋzεℓℓεя ∂εgιℓ мι?❞

1.2K 1.2K 1.9K
                                    

Ömer, aynanın karşısında gördüğü, tomurcuk, tomurcuk yüz ile şok olmuştu.

Bu da neydi?

Ve geçmesi için ne yapması gerekiyordu?

Ömer, kaşınan boynu ile hole doğru ilerlerken ailesinin, konuşmasına kulak misafiri olmuştu.

"Duydun mu...O, şey bizim kasabaya da gelmiş."

"Duymaz, olur muyum...Kasabada daha semptomlara uyan birisi çıkmadı ama ben, Ömer için endişeleniyorum."

"Niye ki?"

"Koskoca bar işletiyor. Yakalanırsa o, yakalanır."

"Deme öyle! Ağzını hayra ...Ömer, güçlü çocuktur..."

"Tedavisi olmayan şey ile güçlü olmak ne alaka?"

"Büyükannemin, bir sürü kürü mevcut...Elbette içlerinde işe yarayan vardır."

"Diğer kasabalıların, durumu ortada. Kür ile olsaydı herkes iyileşirdi."

"Sen...Nereden duydun bunları? Sakın Ömer'in, yanında konuşma-"

"Ömer'in, kulağına gitmeyecek mi?"

"Tamam da şimdi gitmesin...Boşuna stres olur ve Vildan hanımın, yanında da çalıştığını unut-"

"Tek konumuz para mı?"

"Öyle demek istemedim...Of!"

"Bu, ölümcül bir şey ve Vildan hanımın, işi hiç umrumda değil. Gerekirse Ömer, barı da kapatsın."

"Gerek yok baba." Ömer, kıpkırmızı olmuş boynu ve benekler içindeki yüzüyle yanlarına gelmişti.

"Ö-Ömer!?"

"Ne oldu...Bu, hâlin ne?"

"Bilmiyorum...Ama çok kaşınıyor..." Ömer, kaşımaktan kanattığı boynuyla ailesine, bakmıştı fakat ailesi, geriye doğru adımlayınca bahsi geçen hastalığın bu, olduğunu anlamıştı.

"Ah...Siz...Benden...Kaçıyorsunuz...Anladım."

"H-hayır...Sadece...Ömer-"

"Tamam, anne. Ben, barda kalırım."

Ömer, ayaklarına botlarını geçirip, kendisini, dışarıya atmıştı.

Dışarıya çıkar, çıkmaz en yakın arkadaşı ve ilk aşkı olan Hürkan'ın, Vildan hanımın, bahçesinde gökyüzünü izlediğini görmüş, ona, ses etmeden gitme kararı almıştı lakin Hürkan, çoktan onu, görmüştü.

чüzündєkí çíçєk(mí?)[PORGOLA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin