Vineux

2/2

Selamlar, nasılsınız?

Yeni bir one shot ile beraberiz.
Umarım beğenirsiniz.💖

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyoruz. Şimdiden teşekkürler.🤗

Keyifli okumalar.🌸

Ellerimdeki dosyaları daha sıkı tutmuş ve düşürmemeye özen göstererek asansöre binmiştim. Asansörde bulunan stajyerler bana selam vermiş basit bir kafa selamıyla onlara karşılık vererek son kata basmalarını istemiştim. İneceğim kata gelene kadar yaklaşık beş kere durmuş ve asansördeki diğer kişilerin inmesini beklemiştim.

Sonunda bu devasa gökdelenin son katına ulaşmış ve inmiştim. Bu kat diğerlerine nazaran sessizdi çünkü bu katta sadece patronumuz ,onun sekreteri ve benim odam vardı. Çalıştığım şirket Kim ailesine ait bir kozmetik firmasıydı. Birkaç yıl önce acil işe ihtiyacım olduğu için buraya girmiş ve birden fazla dil bilmenin avantajı sayesinde iyi bir maaşla çalışmaya başlamıştım.

Kısa süre içinde de büyük patronun asistanı olmuştum. Hatta öyle ki Kim ailesinin içine bile girmiş sayılırdım. Birkaç kez beni yemeğe davet etmiş ve yakından tanımak istediklerini söylemişlerdi. Tabi bunun yanında işimde oldukça iyi olmam da bu durumu etkilemişti. Şirketin şu an ki sahibi ise Kim Taehyung'du.Kim Seojun'un oğlu.

Bay Seojun yıllar önce işlerden elini eteğini çekmiş yerine de oğlu Taehyung'u getirmişti. Kim Taehyung ise zaten Kore'de bir numara olan bu şirketi dünyanın sayılı lüx şirketlerinden biri haline getirmişti. Şirkette çalışmaya başladığımda şirket daha yeni yeni dünyaya açılıyordu ve birçok dil bilen kişilere şirketin ihtiyacı vardı. Böylelikle burada çalışmaya başlamış ve büyük patronların gözüne girince de rütbe olarak yükselmiştim. Başta bir süre sonra işten çıkma gibi düşüncelerim olsa da hem bu kadar rahat olduğum hem de bu kadar yüksek maaş aldığım başka bir iş bulamayacağımı fark etmiş ve vazgeçmiştim.

Hem de Kim Taehyung gibi bir patronu arasam bulamazdım. Genç , yakışıklı ve dinamik. Düşüncelerimden arınarak geldiğim kapıdan girmeden önce masasında oturan ve telefonla konuşan Nayeon'a selam vermiş ve onun da selamını alınca kapıyı tıklatarak gel komutunu alınca içeri girmiştim. Kim Taehyung bütün Kore'yi ayakları altına alan odasında, masa başında her zamanki gibi çalışıyordu. Sessizce yanına ilerlemiş ve kucağımdaki bir yığın dosyayı oldukça sesli bir şekilde masasına bırakmıştım. Çıkan sesle gözleri saniyelik bana dönmüş sonra bir robot gibi yeniden işine odaklanmıştı.

"Bay Kim, bu dosyalar babanızın yönetimde olduğu zamanlardan. Ama pek çoğu hatalı ve eski sistemle düzenlenmiş. Yani hepsini yeniden düzenlememiz lazım."

"Ne güzel Jeon, stajyerler ne güne duruyor? Ver hepsi birazını düzeltsin."

"Ama efendim yeniden mühür basılması lazım, yani mührü onlara nasıl veririm. Hepsi iyi çocuklar ama tamamen güvenilir olduklarına kesinlik veremem."

Yaptığım açıklamayla derin bir nefes alarak bilgisayarını kapamış ve gözlerini bana çevirmişti. Belli ki yaptığım açıklama hoşuna gitmemişti çünkü boyutları oldukça kalın olan ve sayıları pekte az olmayan bu dosyaları açıkça kendisinin halletmesi gerektiğini söylemiştim.

"Bunları ortaya çıkarmasan olmazdı değil mi Jeon?"

"Üzgünüm efendim işim bu."

"Madem işin bu haftasonu bana gel de beraber yapalım. Bunları başıma sen çıkardın sen de uğraş madem."