1.Gün | Uçak Yolculuğu ve Amerika

4.8K 448 215
                                    

Amerika'ya gidecektim. Evet, bu çok farklı ve heyecanlı olmalıydı. Hayali bile insana ayrı bir mutluluk veren bu durumu, yani Taylor'ın evine misafir olmayı gerçekten yaşayacaktım! Biletimi almıştım. Yakın arkadaşlarım ve ailemle havaalanına varmak üzere yola çıktık. O kadar çok hayal kuruyordum ki, bu yüz ifademe yansımış olmalı.


"Bakıyorum da keyfine diyecek yok!" dedi annem.


"İnanamıyorum anne, o kadar heyecanlıyım ki şuan şuracıkta bayılabilirim!" dedim heyecanla. Ciddi söylüyordum, heyecandan başım dönüyordu.


"Oradayken bizden e-maillerini eksik etme, sık sık ara, unutma bizi!" dedi arkadaşım Berna. Bense ona gözlerimi kısarak:


"Aşk olsun, nasıl unuturum?! Hepi topu 1 'ay'cık. Fazla bir süre değil. Şimdiden biteceğine üzülüyorum." dedim. Diğer arkadaşım Büşra söze atıldı.


"Yuh! Daha şimdiden mi?! İnanamıyorum daha uçağa bile binmedin!" dedi. Gülüştük. Yaklaşık 10-15 dk. sonra havaalanına vardık. Uçak biletimi, pasaportumu, kimliğimi vs. lazım olacak her şeyin küçük kol çantamda olup olmadığını kontrol ettim. Hepsi tamdı. Hızlı adımlarla arabadan indik. Ailemle ve yakın arkadaşlarımla vedalaştım. Onlara sıkı sıkı sarıldım ama nedense içimde bir burukluk yoktu. Eee, sonuçta Taylor'ı görecektim. Ve "ding-dong", dev erkranda bineceğim uçağın adı belirdi.


Annemle beraber uçağa doğru ilerledik. Bavulları çoktan görevlilere teslim etmiştik.


"Gece orası soğuk olur. Üzerini iyi ört. Sıkı giyin. İlk günden çok konuşup kızcağızı sıkma, kendinden bıktırtma. Kahvaltılarını iyi yap. Tamam mı?" dedi annem hiç ara vermeden. Gözlerimi devirerek ona kısa ve öz bir yanıt verdim:


"Tamam anne!"


Sonra, nedense bilmem, benden ve annemde, birkaç damla gözyaşı usulca yanağımızdan süzüldü. Arkama baka baka uçağa giden merdivenlerden adımımı attım. Uçağa girdiğimde morlara bürünmüş genç hostese koltuk numaramı söyledim ve beni pencere kenarında bir yere oturttu. Bayılırım pencere kenarına!


Uçak yavaş yavaş yükseliyordu.


Tam 16 saat sonra hostesin duyurusuyla uyandım. Dışarı çıktım ve merdivenlerden indim. Etrafa dikkatlice baktım ama onu göremedim. Birkaç adım atmıştım ki, tırnakları açık mor ojeli, orta uzunlukta parmaklı ve baş parmağında sonsuzluk işareti olan bir yüzükle, bir el dokundu sağ omuzuma. Arkamı döndüm ve O DA NE?!?! Taylor... Taylor Swift karşımdaydı!!! Ağzımdan ısrarla ve huysuzca şu harfler çıktı:


"T-t-ta-tay-tayloohhhh..." ve bayılmışım. En son gördüğüm Taylor'ın gülümsemekten kısılmış, siyah eyeliner çekilmiş gözleriydi...

Taylor Swift ile 1 Ay GeçirmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin