Bölüm 1

11 2 0
                                    

bir pazar sabahıydı uyandığında 1+1 olan 15 yaşında ayrı yaşarken evin tavanını görerek geleceğim.

laptopu ele aldım  twitter da gezinmeye başladım, ayrıca bir twitter kullanıcısıydım bir blog hesabı gibi en son çıkan uygulamalar , teknoloji gibi şeyler ile ilgilendiğim köşe sağ ye çalıştıkları en üst etikette - yeni arkadaşlarım - etiketi vardı. Biraz araştırdıktan sonra çevrimiçi bir arkadaş ülkesi sitesi olduğunu yaşadığı çok yoğun bir gündem konusuydu bu işi kaçırmam hesabım için bir son olacaktı. Aslında benim için iyi bir şeydi günlük hayatta hiç arkadaşım yoktu o yüzden insanlarla tanışıp arkadaş olmak ne kadar yeni kötü olabilir ki diye içimden geçtiğimizden sonra hemen siteye giren üye oldum , ana sonuca yeniledim ve hemen ilk çıkan tıkladım.

Beyaz elbiseli, sarı peri, yeşil gözlü ve açık tenli bir kızdı profile bakılırsa adı ise çok hoş idi xzmineyyl hemen onu ekledim.

kıza yazdıktan sonra muhabbet ettik uzun bir gıy gıyın ardından beni bir kafeye davet etti  biraz çekinsem de kabul ettim . Kafe İstanbulun eski , tarihi ve köşe sokaklarında daha önce hiç gitmediğim yerdi ve duymadığım bir yerdi salı günü buluşacaktık  giyecek bir şeyler almak için alışverişe çıktım kahverengi tonları bir pantolon, bej rengi bir kaban ,ve son olarak krem bir bot aldım . pazartesi gününü sadece Mine ile konuşarak geçirdim.

Gece uyumadan önce nedense üzerimde ağır bir yük vardı,-alışveriş yordu - diye mızırdandım twitter'den birkaç işimi hallettikten sonra siteyi övdüm ve takipçimin artığını gördüm uyumak için derin bir neden aldım ve başımı yastığa koyum uykuya dalmaya çalıştım...

Ertesi gün uyanıp yüzümü yıkadım o siyah saçlarımı taradıktan sonra derinden nefesimi içimde sakladım bir kase çilekli , muzlu ve fıstık ezmeli yulaf lapası yedim su kaynattım, üzerimi giyindikten sonra kaynamış suyumun içine yeşil çayımı katıp evden çıktım. hava rüzgarlıydı kulaklığımı takıp kafeye doğru yürümeye başladım. İlk defa bu kadar şık giyinip kendimi bu kadar mutlu hissediyordum, kaffe inanılmaz derecede güzeldi bütün bir hayatımı burada geçirebilirdim bütün duvarlarda boydan boya kitaplıklar vardı ve kütüphane gibiydi kahverengi ve açık su yeşilinden de güzel yeşil tonu masalar vardı çevredeki bitkiler ve ağaçlarda iyice güzelleştiriyordu "bunda sonra burada yaşayacağım diye haykırdım" sağa dönüm ve biri bana el sallıyordu onu ilk görüşte sanki 10 yıllık arkadaşım gibi davrandım koşarak ona sarıldım - bu ben olama değil mi iç sesim ?- dedim içimdeki şeye kafeye geçtim ve birer  Türk kahvesi aldık muhabbet iyice derindendi arkada estetik bir müzik çalıyordu galiba piyona ve gitarın karışımına benziyordu yada Asyalıların özel müzik aletlerinden çıkan bir notaydı .

Derken aniden son ses bir gürültülü yabancı ağır metal bir müzik gelmeye başladı - ah! bütün sihir bozuldu be- dedi içimdeki o şey kafe sahibi biten kahve fincanlarını almak için gelmişti  "kusura bakmayın lütfen çocuklar şu gençler yüzünden bir sürü müşteri kayıp ediyordum" dedi yavaş bir ses tonuyla "önemli değil beyefendi" dedim ve tebessüm gösterdim arkadaki kitaplar yönelerek " acaba okuya bilir miyim beyefendi?" dedim yaşlı amca evet anlamında başını salladı ve gitti rasgele bir kitap alıp okumaya başladım ta ki sesin yüksekliği daha da yükselmeye başlayınca okumak zorladı.

Nazik kafe sahibi yaşlı amca" eve götürebilirsin" dedi. Mine gülmeye başladı meğersem bu amca Minenin amcasıymış o yüzden bu kafeye gelmişiz, Mine beni eve kadar bırakıp kendi evine gitti. sevinmiştim ilk defa arkadaş sevgisi hissetmiştim çünkü, birkaç dakika twitter'da zaman geçirip gönderi yaptım kitabı bitirmek için iyice vakit ayırdım kendime kitap bittikten sonra mineyle sohbet etmiştim iyi geceler dileklerimi sunduktan sonra uyudum sabah erkenden kalkıp yürüyüş bahanesi ile minenin amcasının dükkanına uğradım kitabı verdim minenin amcası Cenk bey  bana bir limonata getirdi ve içtim  yavaş yavaş özlerim düşüyordu arkada çalan klasik müzik bana nini gibi geliyordu masaya kapanıp o derin uykuya daldım...

belki dakikalar , belki saatler belki ise aylar geçti bazı sesleri uyuyordum ama ne olduğunu anlayamıyordum don duyduğum şey ise;

Özür dilerim lal ama bende kendim için yapmıyorum...


Göz KapatıncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin