unbreakable

83 12 11
                                    

o gecenin sabahında, gece geç saate kadar uyuyamadığın için kalkamamış, okula geç kalmıştın. uyandığında saat 11:23'ü gösteriyordu.

"öğle arası bitmeden giderim," diye düşünerek biraz daha yatağında kalmaya karar verdin. o esnada bilinmeyen bir numaradan gelen arama ile telefon ekranıyla bakışmaya başladın, açıp açmama konusunda tereddütte kalsan da içindeki dürtüye engel olamadın ve çağrıyı yanıtladın.

"merhaba, kimsiniz?"

"okula gelmeyi düşünmüyor musun? gelmemenin sebebi eğer dünkü olay ise, 'sen aptal mısın?'"

aramasını beklediğin son insandı, megumi fushiguro. ne cevap vereceğini bilemedin, sessizlik uzadıkça uzadı. bu sessizliğe bir son veren, telefonun diğer ucundaki kişiydi.

"cevap ver, y/n."

"dün ile alakası yok, kendimi biraz halsiz hissediyorum. birazdan geleceğim."

yine kısa bir sessizlik oluştu, sana yaptığı gibi cevap vermesini söyleyecektin ama o senden önce davranıp "tamam." diyerek telefonu yüzüne kapadı.

"tamam..." dedim boş gözlerle etrafına bakınırken, kalkıp bir an önce hazırlanmak ve okula gitmek istedin. megumi bu şekilde düşündüyse, diğerlerinin de böyle düşünme ihtimali vardı, bunu istemedin.

çok sürmeden hazırlandığında, yatağının üzerindeki telefonu aldın. az önceki numaradan, birkaç dakika önce atılmış mesajlar vardı.

kaşların çatıldı, megumi'nin yazdıklarına tekrar ve tekrar, göz gezdirdin.

+44 0617 ##:
okula yaklaştığında, bana haber ver.
zaten tam gün yazıldın.
konuşacağız.
(11.54) ✔️

y/n:
derdin ne fushiguro, seninle hangi
konuda ne konuşabiliriz?
(11.58)

mesaj anında görülürken, sen ceketini ve çantanı almış çoktan dışarı çıkmıştın. evin ve okulun arasında çok uzak bir mesafe olmadığından, düşündüğün gibi öğle arası bitmeden derse yetişmiş olacaktın.

+44 0617 ##:
derdim falan yok, konuşacağımız birçok konu var.
çıktın mı? geliyor musun?
(11.58) ✔️

cevap vermek yerine adımlarını hızlandırdın, nedensizce megumi'nin bu davranışları seni germeye başlamıştı. okula yaklaştıkça kalbin hızlandı, elbette ona geldiğini söylemeyecektin ama bir an için tereddüt ettin. bu gereksiz heyecanı içinden söküp atmak istedin.

geri dönmeyi bile düşünmeye başlamıştın.

okulun bahçesine adım atar atmaz, birinin elleri bileğini yakaladı. kemikli ellerin sahibi, canını acıtmamaya özen göstererek seni kenara çekti.

"senden haber vermeni istemiştim."

"ve benden haber mi bekledin?" dedin bileğini geri çekerken, yüzün ifadesizdi. okulun diğer öğrencileri okula akın etmeye başlarken megumi daha sakin bir yere gitmeyi önerdi.

bunu yaparken gözleri masum bir şekilde izliyordu seni, hiçbir art niyet veya negatif bir duygu olmadan.

kabul ettin, yürürken ne sen ne de o, tek kelime dahi etmeden gittiniz.

bir parkın banklarında yan yana oturdunuz, megumi'nin kolu senin koluna değiyordu.

"ne konuşacağız seninle?" dedin kendini ondan uzaklaştırırken, "benden uzaklaşma." dedi karşılığında.

"ne zaman sana olan hislerimi... hayır, daha doğrusu ne zaman bana olan hislerini fark edeceksin y/n?"

"ne demek istiyorsun? sana olan hislerimi dün açık ve net bir şekilde gösterdim."

"sen gerçekten benden nefret ettiğini mi düşünüyorsun? eğer öyleyse, gerçekten safsın. bana beslediğin hisler nefret değil. sen beni seviyorsun y/n, bu sevgi o kadar kuvvetli ki bunun farkına varıp beni sevdiğini kabullenmek istemiyorsun. benden nefret etmek istiyorsun ama başaramıyorsun, başarısızsın. her konuda, her alanda, sadece büyük bir başarısızlık örneğisin."

çocuğun ne yapmaya çalıştığını anlamakta güçlük çekiyordun, seni bir anda aşağılanmış hissetmeye itiyordu. soğukkanlılığını korumayı denedin.

"başarısız aptallardan oldum olası nefret ettim, ama senden hiçbir zaman nefret etmeye çalışmadım. seninle tek farklı özelliğimiz bu, biliyor musun? sen benden nefret etmeye çalışırken, ben seni sevmek istedim."

"ilk defa... bu kadar açık konuştuğunu duyuyorum." diyebildin sessizce, dudaklarının arasından bu kelimeler firar edebilmişti.

megumi sırıttı. "doğru, ilk defa birine karşı bu kadar açık konuşuyorum. benim için özel olan, ancak asla birlikte olamayacağım birine karşı."

quest for eternity | m. fushiguro Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin