Oy: 15
Yorum: 20"O gün, benim için her şeyin bittiği gündü işte..."
Seungmin, kafasını göğsüne yaslamış olan bedenin suratını görmeye çalışsa da odada hafif bir ışık dışında hiçbir şey olmadığı için bu durum zorlaşıyordu.
"Ne oldu o gün Chan? Ne seni bu kadar üzdü bebeğim?"
Chan, kafasını destek almak istercesine Seungmin'in göğsüne bastırıyordu. Seungmin ise bunu anlayarak Chan'ın belinde olan ellerini hareket ettirmiş ve onu rahatlatmak için ince beli okşamaya başlamıştı.
"En yakın arkadaşım, Donghyun, onu kaybettim ben Seungmin! Onu sonsuza kadar kaybettim hem de! Bir daha asla ama asla onu göremeyeceğim."
Seungmin'in göğsüne yaslandığı için boğuk çıkan sesiyle konuştu. Seungmin duyduklarıyla şok geçiriyordu. Kollarının altındaki bu masum beden, tahmin ettiğinden de fazla acı çekmiş olmalıydı.
"Bu nasıl oldu peki?"
Chan bir yandan sayıklıyor bir yandan da kafasını iki yana sallıyordu. Gözlerinden akan yaşları durdurmaya çalışsa da asla olmuyordu.
"Ben yapmadım, yemin ederim ki ben yapmadım. Neden yapayım ki hem? O benim en yakınımdı, babamdan bile yakındı. Ben yapmadım Seungmin, gerçekten ben yapmadım."
Seungmin yutkunarak yakasını sertçe tutan bedeni sakinleştirmeye çalıştı.
"Şş, sen yapmadın Chan. Ben sana inanıyorum tamam mı? Sakin ol."
Küçük harflerle konuşuyordu Seungmin, ona güven vermek ve Chan'ı sakinleştirmek için...
"O gün onunla beraber olduğum son gündü. Bir daha göremedim onun saf bir çocuğu anımsatan yüzünü, bir daha duyamadım melek gibi olan sesini. O benim her şeyimdi, yaşadığım bütün kötü şeylerden sonra beni sakinleştirebilen tek şeydi o benim için.
Ama o gün, o gün her şey mahvoldu. Ölmek istedim defalarca ama, ama... kim, birinin gözü önünde öldüğünü gördükten sonra intihar edebilir ki? Yapamam, ben korkarım Seungmin."
Hıçkırıklarla ağlarken Seungmin'den güç almaya çalışıyor gibiydi. Sanki birinin onu inandırmasını istiyordu.
Seungmin ise ne yapacağını bilemez bir halde Chan'ın belini okşuyordu.
"Sakin ol bebeğim, geçti tamam mı? Ben senin yanındayım."
"Ben katil değilim, değilim."
Seungmin, Chan'ı omuzlarından tutarak kendisinden uzaklaştırdı.
"Ne olduğunu anlat."
Seungmin'in otoriter bir sesle konuşması üzerine Chan yutkunmuş ve kafasını tekrar Seungmin'in göğsüne gömmüştü.
"Babam ve onun babası çok yakındı. Çocukluk arkadaşlarıymış. Küçükken ayrı olduklarını çevrelerindeki insanlar çok nadir görürmüş. Her zaman birbirlerine destek olurlarmış.
Ama bu sadece öylesine bir arkadaşlık değilmiş.
Babasının adı Daejun. Daejun amca babamı seviyormuş, hatta çok aşıkmış. Babam gittiği her yerde çok dikkat çeken bir adamdı. Şu son yıllarda bu değişse bile o zamanlar herkesin dikkatini çekermiş.
Bir gün Daejun amca babama açılmış ancak babam Daejun amcayı sadece arkadaş olarak görüyormuş. E tabii haliyle bunu öğrenince aralarına mesafe koymuş. Daejun amcanın dediklerine göre bu çok büyük bir acı veriyormuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron ✓
RandomŞımarık ve kendini beğenmiş Seungmin, Kore'nin en iyi şirketinin patronuydu. Chan bu adamdan gerçekten nefret ediyordu. Annesi artık, babası olacak adama dayanamamış ve bir oğlu olduğunu bile bile onu terk etmişti. Babasının kumar borcunu ödemek zo...