Sessiz Asker

Kralliyet ve Toplum

Kralliyet saraylarında o kadar askerin yaptıklarını bir hiç olarak görürler,canlarını kralliyet için feda etselerde nafile. Kralliyette başlayan her tarihe kazınabilecekler önemli ve tanınmış olmak gerekir. Hayatta tanınmış,ortama ayak uydurabilirseniz kralliyet savaşını kazanırsınız ama sadece kralliyet savaşını her şeyi değil...
Peki ya diğerleri?
İsimsiz,önemsiz veyahut bilinmeyen biri çokta merak uyandırmıyor insanlarda. Ne beklenebilir ki gerçi, toplum denilen saçma bir kavramın kölesi olmuş insanların yanında bilinmeyen bir gizlilik olmak, o topluluğun yanında aykırı olmak. Bunun ızdırabını yaşamakta ayrı bir sorun haline geliyor.
Ahh... Açık olacağım şöyle düşünsek
Topluluğun önünde herkes konuşurken senin söylediğin tüm sözcüklerin bir gereksiz olduğunun vurgulanması ya da çekinilmesi.
Topluluk gibi düşünmezsen buraya ait olamazsın.
Topluluk gibi davranmazsan bizimle arkadaş olamazsın.
Topluluk gibi gözükmezsen sevilmezsin.
Topluluğa ayak uyduramazsan sen bir hiçsin.
Ben sahi kimim? topluluğun önünde önemsiz ve değersiz gösterilen bir kadın mı yoksa bu evrenden uzak bir diyar bulmuş bir kadın mı?

Topluluk, adapte olmuştur.
Topluluğu desteklemeyenlerse, kendi diyarını kurmuştur.

Güneşi görüp kimse mutlu olmadı neyi tartışıyorsunuz? Güneş başta kendisini hoş kılar sonra aldatır en sonunda da ruhunu hiç beklemeden yakar. Sen hâlâ Güneşe güvenirsin ama o başkalarını yakmakla meşguldur. Perdeleri kapatmakla kapatmamak arasındaki ince çizgi...

Ay, Güneşi takip eder ama o sinsidir. Beklemeden gece olur ve sana eski hatalarını, yaşadıklarını, korktuklarınla yüzleştirir sadece uyumak istersin. Rüyalara sığınmak...

Gökyüzü, sizi yanıltmaz siz gitsenizde o yanınızdadır. Gökyüzünde hayallerinizi, gerçekleri ve yaşam en yalın haliyle gösterir. Bulutların arkasına gizlenen Gökyüzü...

"İnandıklarımız bizim gibilere toplumu sevmeyenlerin geçmişteki hataların ders alınmış yansımasıdır."
Bu kadar nefret etme diyenler var. Topluma apapte olmak zorundayiz, ayak uydurmalıyız blablabla bir sürü gereksiz kelimeler. Doğduktan sonraki yaşam boyunca masumiyetimizi kaybetmemizin tek sebibiydi aslında, beklenmedik bir anda çevreyle tanışıyorsun olanları algılamak pek kolay olmuyor. Birbirinden farkli yüzlerce insan vardı dışarıda hepsi farkli kişilikler ve senin hayattını elline allıp bir yapboz gibi oynamak için çabalayan çevre.
Kim doğruydu? Kim yanlıştı? Olay neydi?
Soruların hepsini ruhuna sormaktan kaçınanlar kadar aptalcaydı çevre denilen pislik.

Kralliyet bozguna uğradı çünkü güçlü bir düşman doğdu ve Kralliyet yine bozguna uğradı çünkü bir askeri ölmüştü.
Askerler vazgeçmediği müddetçe Kralliyet yine toparlanırdı ama o bir askerin yerini kimse dolduramazdı.