Kendisini tanımaya başlayan, hayatını tanımaya başlar
&&&
Düşün ey aziz insan,
Nesin, necisin bu alem-i dünyada?
Ne için geldin,
Ne için gidiyorsun?
&&&
Sena, uzun bir zamandan sonra hafta sonu tatilini huzurlu ve sakinlik içinde geçirip dinlenmişti. Pazartesinin gelmesiyle hafta sonunu geride bırakıp yeni bir haftaya başlamıştı. Bugünden itibaren önündeki hedeflerine devam etmesi gerekiyordu. İlk olarak hafta sonu posta kutusunda bulmuş olduğu ve ilk mektupta ki gibi kimden gönderildiği belli olmayan mektupta sorulan soruları çözmeliydi. Sena'nın araştırma merakı, ilk mektupta ki sorunun yanıtını bulmasının ardından devam edeceğine benziyordu ikinci mektubun da gelmesiyle.
Hafta sonunda üniversitenin birkaç hafta tatil edildiğini öğretmişti. Herkes tatile birçok safsata nedenler bulmuştu. Haberin aslı üniversite tarafından yapılan açıklamayla kesinliğe kavuşmuştu. Hafta sonunda hastaneye kaldırılan birkaç yabancı öğrencide zamanın bulaşıcı hastalığı görülmüştü. Bu salgın hastalık yüzünden evvel ki yıllarda birkaç öğrenci hayatını kaybetmişti. Bu olayların yeniden yaşanmaması için yetkililer tarafından önlem olarak tatil edilmişti. Bu durum kendisine biraz daha vakit ayıracağını gösteriyordu.
Sena'nın hafta sonu aldığı haberler sadece üniversiteyle ilgili değildi. Tatil haberinin mutluluğunu götüren kara haber Konya'dan gelmişti. Annesi Sevgi Hanım'ı, hafta sonu evin ihtiyaçlarını karşılamak için alışverişe çıktığı sırada annesi aramıştı. Annesi, babasının kalp krizi geçirdiğini söylemişti. Pazar akşamı alınan bu kara haber, Konya'dan gelen ikinci haberle neşeyi yerine getirmişti. Sevgi hanım, babasının iyileşmesine rağmen yine de gitmek istiyordu.
Evden dışarı çıkmadan önce ilk olarak hazırlanması gerekiyordu. Doğal güzelliğini bozacak şekilde makyaj yapmayı seven birisi değildi. Ne aşırı makyaj yapıp tüm dikkatleri üzerine çeker ne de kendisini bakımsız bırakarak milleti kendisinden uzak tutardı. Her zaman ki gibi sade bir makyaj yaptıktan sonra aynaya derin derin bakıp genç bir kızın güzelliğinin portresini gördü. Siyah uzun dalgalı saçlarıyla oynamayı severdi. Saçları kendisi için birçok şeyden daha önemliydi. Doğduğunda sarışın olan saçları zaman geçtikçe önce açık kahve tonunu, son olarak da koyu siyah tonunu almıştı. Son defa saçlarıyla oynadıktan sonra hazır olduğunu anlayarak banyodan çıkıp odasına gitti. Yatağının üzerinde duran telefonunu birkaç dakika kurcalamasının ardından tekrar aldığı yere koydu. Ne bir arama, ne de bir mesaj vardı. Bugün telefonundan uzak, yalnız başına sakin bir gezinti yapmayı düşünüyordu. Dolabından siyah ve açık mavi çizgilerle süslenen çantasını alarak aşağıya indi.
Sena, yalnız gezme fikrini değiştirerek köpeğini de yanına almaya karar vermişti. Bugün köpeğine, pembe ve mavi renklerle yapılmış olan hoş bir kıyafet giydirmişti. Görenlerin dikkatinden kaçmıyordu bu kıyafet. Biraz yürüdükten sonra yeni açıldığını düşündüğü bir dükkân gördü.'Odun Kahve ' yazılı bir tabela vardı kapının üzerinde. 'Bir kahve içersem rahatlarım ' diye düşünerek dükkâna girdi. Dükkâna girdiğinde, içinin diğer dükkânlardan ne kadar farklı olduğunu gördü. Sıradan bir kafe olarak düşündüğü dükkâna girince gördüğü tasarım karşısında şaşırdı. Rengârenk odunlardan tasarlanmış olan dükkânın iç tasarımı insana huzur veriyordu. Merakını yenmek için işyerinin sahibi olduğunu düşündüğü gömleğinin yakasında 'Mustafa' yazan bir adamın yanına vardı. Sena adamın kendisine baktığını görünce;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Yöneliş (Kitap Olacak)
Spiritual'Bırak kader-yakışanı yaşatsın' 'Aşka Yöneliş' *Aşka uzanan bir yolcuğun öyküsü' ''20. doğum günün kutlu olsun Sena. Yeni hayatının ilk gününe hoş geldin. '' 20. doğum gününü kutlamaya hazırlanan Sena, bir gün posta kutusunda kimin gönderdiği belli...