UNTİL I FIND U~ intro

36 6 7
                                    

Medyadakı şarkıyı dinlemenizi tavsiye ederim, okurlarım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medyadakı şarkıyı dinlemenizi tavsiye ederim, okurlarım. Bu ilk hikayem umarım beğenirsiniz. İyi okumalar:')

            
🎵George Davidson- Mariage d'Amour


28.12.2022


Her insanın hayatında bir dönüm noktası olur. Bu hayatı her zaman iyi yaşayacağını sananlar ve ya hayatın sonuna kadar berbat yaşayacağını düşünen insanlara tanrı bir olay yaşatır ve bu olay insanların tüm hayatını değişir. Olay ya bütün yaşanmışları tepetaklak yapar, ya güzel başlangıç verir, ya da tüm yaşananlar yokuşa düşer ve hayatın dolanbaclı yollarında dolanır.

Ben de herkes gibi hayatımın mutlu geçmesini ve günün her salisesinde yüzüme kederin konmayacağını sanıyordum. Ama kumarda son kartın oyunun sonucunu değiştirdiği gibi hayat da bütün yaşananları değişe bilir.

Nereye uçtuğunu bilmeyen, fırtınada yolunu kaybetmiş küçük kuş gibi hissediyordum kendimi. Güzel bir çocukluk yaşamıştım ama bu sözü yetişkinlik zamanım için söyleyemeyeceğim. O geçmişte en çok sevdiğim adam, yani babam anneme başka kadınla ihanet etmiş ve hayatımızdan çıkıp gitmişti. İhanet hissini yetişkin zamanımda yaşadım. Acılarımı gizletmeye çalıştım ve çalışıyordum. Güçlü durursam, her şey daha iyi olacak diye düşünüyordum. Ben sadece kendimi güçlü sanmışım meğerse. Her gece sessiz-sessiz ağlayıp kendimi güçlü mü sanıyordum. Ne acınası ama. Her defasında daha da dibe batıyordum. Neden kimse dipsiz sandığım bu kuyudan beni çıkarmıyordu?

Daha acınası ise diğer insanlar tarafından mutlu, hayatı yolunda, umursamaz biri gibi görünmemdi.

Hayat bana en büyük darbesini o zaman vurmuştu. En çok güvendiğim insan bana en ağır darbe indirmişti. İnsanlar, aynı kalmazlar ya bir mevsim gibi değişirler. Kimisi kış gibi sert, kimisi yaz gibi sıcak ve neşeli birine dönüşe bilir derlerdi hep. Ben de buna inanıyorum.Geçmiş keskin bir hançer gibi kalbe saplanır, acıtır, kanatır ama sonda kalpde tatlı sızısı kalır.

Derler ki,tanrı taşıyamayacağın yükü vermez. Tanrı bana acıdı da mı bu darbeden sonra bedenimde olan ruh kalıntılarını da benden alan seni bana gönderdi?

Cesaretli olup söylermisin sen miydin bu ateşli okla kalbimi tam 12-den vuran yoksa tanrı? Kalbimde yeni çiçeklenen kızılgüllerini, kalbimi yuvası benmiş kızılgüllerini yakıp küllerini havaya savurmakmıydı niyetiniz?

Yolunu kayb etmiş kuş o hayatına girdikten sonra onun sayesinde yolu buldu. 3 yıl öncesinde hayatım boka sarmış ola bilir, ama onun varlığıyla hep mutluyum ve olacağım. Keşke daha önce tanısaydım diyorum bazen. Ama derler ya kimi ne zamandan tanıyorsan o zaman başlar hikayen.

Kader onu 3 yıl önce karşıma çıkardı. 3 yıl önce lisemize gelmiş ve benimle aynı sınıfta okumaya başlamıştı. Doğrusu ondan hiç haz etmiyordum. Umursamaz tavırları vardı ve yalnız arkadaşları ile takılmayı severdi. Bu davranışları ve tavırları benim gözümde onu umursamaz ve eqolu erkek portresinden farklı kılmıyordu.Derin ve soğuk irislerine baktıkda ürküyordum. Bazen yargılar gibi, bazen de umursamaz bir ergen gibi ifade vardı gözlerinde.Benim ona karşı tüm önyargılarımı alt-üst yaptı kendisi.

Ben nereden bile bilirdim ki, kader ürktüğüm, baktıkta okyanusa benzettiğim kahverengi gözlerinin derinliklerine gömecek beni.

Evet, seni seviyorum tüm kalbimle. Ama aşk dediğin engellidir. Yamuk olur her zaman. Buldum derken bir kuş misali elinden uçup gider, ya da bu kuş yaralı olur bir yerden.

Benim aşkımsa bunlardan hiçbiri değil. Çünkü seni sevdiğimin farkında bile değilsin. Seni hayatımın merkezine koyduğumu, sürdüğüm bu ömrün her dakikasinda, şarkı söyleyen rüzgarın hazin sesinde sen ve gülen gözlerinin olduğunu bilmiyorsun. Sen yanan şam, ben pervane gibi sana meftunluğumu, bu kısa ömrümde sana mecburluğumu nasıl ifade edeyim sözlerle? Bir kaç kelime toplusundansa, gözlerime bakıp anlamanı tercih ederdim. Fakat senin gözlerin yalnız birine bakmaya mühürlenmiş gibi görünüyor, bunu değiştireceğimi sanmıyorum.

Defalarca unutmak istedim, bu kalbime sarmaşık gibi dolanan aşkı ellerimle söküp atmaya çalıştım. Aklıma kötü biri olduğunu kazıdım defalarca. Umudumun olmadığını kalbime vura- vura söyledim. Ama gönül işte bu söz geçirmek olur mu? Yine de geceler rüyalarıma gir diye tanrıya yalvarıyorum bazen. Okulda, günün her dakikasında, her defa evin yoluna giden işıklara, bulutlara bile dalıp seni düşünüyorum. Neler yaptın bana böyle? Çölde susuz kalmış gibi çaresiz hissediyorum. Çıkmaz sokaklarda senin beni bulmanı bekliyorum. Çok aptalca değil mi?!

Sevgili Tae, yanlış anlama ama. Annemin varlığından sonra senin varlığına şükür ediyorum. Varlığın, güneşin bile kıskandığı gülüşün ve okyanusların ilham aldığı gözlerin benim hayat kaynağım. Kiminle olursan ol mutlu ol. Sana güzel dileklerimi diliyorum tanrıdan her zaman.

Seni yine öylece sessiz-sessiz seviyorum. Başlarda cesaretsiz bir aptaldan farksızdım ama sonra olaylar değişti ve ben sana açılmaktan vaz geçtim.

Söylesene yanındakı kıza deli gibi aşık olduğunu bildiğim halde sana hisslerimi söylesem bencil olmazmıyım? Sana bunu yapamam, arkadaşım.

Nevertheless | KİM TAEHYUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin