-tesadüf-

8 3 1
                                    


Her zaman ki gibi otobüs durağında oturmuş,sony kulaklığımı takmış dinledigim sarkının kulağa gelen hoş bir melodisiyle kitabımı okuyordum.Kitabın hissiyatı o kadar iyiydi ki akşama kadar sıkılmadan bu kitabı okuyabilirdim.Tabi her zaman olduğu gibi huzurlu ânımın içine eden otobüsün korna sesi oldu.

Otobüse binmek için çantamı sırtlanmıştım.Ilerleyen adımlarla otobüse doğru yürüyordum.Kartımı basacakdım ki arkamdan sanki köpek kovalamış gibi soluk soluğa koşmuş hızlıca otobüse binen düz kısa saçı,yeşil ceketi,tek kolunda sırt çantası olan çocukla göz göze geldim.Öğrenci oldugu belliydi.Kartımı basıp gözlerim bos bir yer aradı ama her zaman ki gibi bulamamışdım.Yüzümü şöför koltuğuna döndürdüğümde gözüm kartı ısrarla tekrar tekrar basan yeşil ceketli çocuğa kaydı.

Nesi vardı bunun olmuyordu işte niye zorluyordu ki.Şöför çocuğa anlamsız bakışlar atarken kartımı çocuğa uzattım.
"Bundan basabilirsiniz."dememle çocuk gülümseyerek kartı elimden aldı ve basıp geri verdi.
"Teşekkür ederim."gözlerinin içine bakarak gülümsedim.Ricaya gerek bile duymadım.Ama çocuk yakışıklıydı,kibar da.

Ah ne diyorum ben sadece teşekkür etti kibar olduğunu nereden çıkarttın jisung belki serserinin teki nereden biliyorsun diye giden otobüste ayakta  sallanarak kendime söylendim.

Kafamdaki düşünceleri silmeye uğraşırken omzum da bir el hissettim.Arkama döndüğümde ise ah yine o çocukdu.Eli boş oturağı gösteriyordu.
"Isterseniz oturabilirsiniz."gülümsedim ve kafa salladım ardından boş yere oturdum.

Ah yinemi
gülümsedim.Gülümsemekden başka birşey yapamıyor muyum ben.

Yanımda telefonuyla ilgilenen biri vardı oldukça yayılmışdı da.Rahatsızdım ama belli etmiyordum.Bir sonraki durak da yanımda ki kişi ayaklandı "şükür." Diye mırıldandım.Hemen cam kenarına geçip kitabımı açtım sonunda devam edebilecekdim.Daha  sözcükleri kafamda yerleştirmemişken yanıma birisinin oturduğunu hissettim.Gözlerim istemsizce sol tarafa kaydığında o çocuğu gördüm.

Evet bu sefer şaşırmadım.Alışmıştım galiba.Ya gözlerim o çocuğu arıyordu ya da tam anlamıyla tesadüfdü.

Kitabıma geri döndüm.Şuan sadece kitabıma odaklanmak istiyordum.Gideceğim yere yaklaşık 5 dakika felan vardı.Zamanım oldukça azdı ama bu kitap okumaya geri dönmemem için bir bahane değildi.Gözlerim kaldığım sayfayı ararken
"O kitap çok güzel" diye bir mırıltı duydum.Sesin geldiği tarafa baktığımda gözlerini kitaba dikmiş, dudaklarını kıvırmış çocuğa bakıyordum.Sesi duyduğum anda baktım sanki bu ânı yıllarca bekliyormuş gibi.

"Evet güzel,okudun mu?"dedim.Çocuk gülümsedi hafif kafa salladı.

Biz bugün gülümseyerek mi anlaşıyorduk yoksa bana mı öyle geliyordu.Bir kaç saniye cevap vermeyince başka birşey söylemeyeceğini düşünerek kafamı kitaba geri çevirdim.Çevirmemle
"Kaçıncı sayfadasın"sorusunu duydum.Tekrardan çocuğa döndüm ve "54,bugün başladım."dememle nedensizce kitap okuma isteği gidip sohbet etmek istiyordum ama her hangi birisiyle değil onla."Az kalmış"biraz duraksadı ve "Bilinmeyen bir kadının mektubu,insanı derinden etkileyen bir kitaptır.Okuyalı baya oluyor ama hâla dün okumuşum gibi aklımda."
Ne yani kitap okuyan birisi ile mi karşılaştım.

"Kitap okumayı seviyorsun anlaşılan,peki ilk okuduğun kitap hangisiydi." Lan jisung askerlik arkadaşınmış gibi konuya dalmak nedir tanışalı 2 dakika oluyor daha diye tedirginleşdim.

"Yere yakın yıldızlara uzak,çok yanlış zamanda okudum ama çok doğru bir tercih yaptım."demesiyle beni şaşırttı.Rahatsız olmak yerine konuyu ilerletti.Ardından gülümsedim ve elimi çantama attım.Kitabı çıkarıp birleştirdiğim bacaklarımın üzerine koydum.Çocuk birden doğruldu ve küçük bir çocuk gibi sevindi.Sevinirken sadece yüzüne bakıyordum,sadece yüzüne.Kitabı eline alıp incelerken "Okudun demek!" Bu tepkisi beni güldürdü. Ardından ineceğim durağa geldiğimi fark ettiğimde kitapları elime alıp gülümseyerek ayağa kalktım.Kapıya doğru ilerlediğimde arkamdan gelen o çocuğu gördüm.Ne sapık mıydı bu cidden.

Çocuk gülerek "merak etme sapık değilim sadece kütüphaneye geldim sakin."derken hala gülüyordü.Rezil olmuştum çünkü surat ifademi ben bile düsünebiliyordum.
Aniden"ismin ne?"dedi ve sırıttı.
"Jisung,senin?"bir yandan çantamı takmaya uğraşıyordum.
"Minho,ismim minho"dedi tek koluyla çantamı takmama yardım ederek.
Yan yana sanki yıllarca tanışıyormuş gibi kütüphanenin kapısına doğru ilerledik.


Evet sarmadı belki ama toparlamaya çalışıcam ins

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 03, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tesadüf*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin