22, marc bartra.

5K 70 60
                                    

⠀Sevgilin sana araba kullanmayı öğretmeye çalışıyordu ama işin aslı bu kadar zorlanacağını tahmin etmezdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sevgilin sana araba kullanmayı öğretmeye çalışıyordu ama işin aslı bu kadar zorlanacağını tahmin etmezdi. Adamın sabrını sınıyordun resmen.

"Hayatım," dedi burun kemerini parmakları arasında ovuştururken. "Topukların yerde olacak. Ayağını yavaşça kaldır şu pedalden."

Somurttun. Çok kolay bir iş gibi görünebilirdi ama bacakların heyecandan kaskatı kesildiği için söylediğini yapamıyordun. Aslında yapıyordun. Sen ayağını kaldırdığını sanıyordun ama büyük bir yanılsamadan ibaretti bu. Tek milim oynamıyordu yerinden. "Olmuyor işte." diye söylendiğinde Bartra direksiyonda duran elinin üzerine götürdü elini.

"Bak, heyecanlanacak bir durum yok. Sakin ol ve dediklerimi yap, tamam mı?"

Aynı konuşmayı bilmem kaçıncı defa tekrar etmişti sabırla. Başını salladın ve onu onaylayıp her şeye baştan başlamak üzere motoru durdurdun. Derin bir nefes aldın.

"Yapamazsam ne olacak?" diye sorduğunda yan tarafında oturan erkek arkadaşının sinirli bir nefes verdiğini duydun. "Beni geriyorsun!" diye söylendin ona dönüp.

"Tanrı aşkına, çünkü yapamayacağını düşünmen sinirlerimi bozuyor!"

O da sesini yükseltince bir şey söylemek istedin ama dudakların birkaç defa aralanıp kapanmıştı yalnızca. Onu bu kadar rahatsız ettiğini bilseydin bu arabaya hiç binmezdin. "Al sen yap o zaman!" diye bağırıp kemerini çözdün. Bu sırada bileğinden yakalayıp seni durdurmak istese de öyle hırçın davranıyordun ki bir anda dışarı atmıştın bedenini. Aracı arkanda bırakıp yürümeye başladıktan saniyeler sonra bir kapı sesi duydun ve Marc yeniden bileğini kavrayıp durdurdu seni.

"Alınganlık ediyorsun."

"Bırak!" Ondan kurtulmak istemiştin. Yapamadın. Sevgilin diğer bileğini de kavradığında vücudunu ona çevirmek durumunda kalmıştın. Gözleriniz buluştuğundaysa neredeyse ağlayacaktın. "Olmuyor işte, tamam mı? Yapamıyorum."

Karakterin böyleydi. Duygusal, biraz fevri ve kesinlikle alıngan biriydin. Sevdiğin birinin tek kelimesi dahi seni ağlatabilecekken az önce sevgilinden resmen azar işitmiştin. Üzerine bir de kendine yüklediğin beceriksiz kalıbı binince duramayıp hıçkırdın. Hemen ardından ağlamaya başladığında seni kendine çekti erkek arkadaşın. "Tamam." dedi. "Sorun yok. İlerleme kaydediyoruz, yarın yaparsın."

Yalan söylüyordu. İlerleme kaydettiğiniz falan yoktu ama seni rahatlatabilmek için ne yapması gerektiğini de bilmiyordu. Nazlı bir karakterinin olduğunun farkındaydı ve seninle ilgilenmeyi seviyordu. Seni kırmamak için her şeyi denese de bazen bu şekilde atışabiliyordunuz ve sen ağlamaya başladığında gözyaşlarına asla dayanamıyordu. Başını göğsüne yaslamış sessiz sessiz ağlarken tek eliyle saçlarını okşamaya başladı.

Az sonra geri çekildiğinde iç çektin ve ona bakmamaya çalışarak kolunun tersiyle yanaklarını sildin. Bebek gibiydin. "Yalan söylüyorsun." dedin gerçeğin farkında olduğun için. "Beceriksizin tekiyim. Seni de sinirlendiriyorum."

football players | one shots [OC]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin