0.0˚✧₊⁎ enchanted 💌

120 9 12
                                    

Giriş, isterseniz kaydırın geçin <3

Yeni kitaba hoş geldinizzz!! Sizi fazla bekletmek istemedim, dürüst olmak gerekirse; ben bekleyemedim. Çünkü bir kaç gündür okuduğum bir Kamijirou kitabı ve yine - başlıkta da görüldüğü gibi - Taylor şarkıları beni buraya ittirdi. Bu kitap hakkında önceden söyleyebileceğim tek şey; depresyonik ama romantik.

Şu an 5 Aralık, 00.06 ve ben hastayım. Yatakta "dinleniyor" bahanesiyle size bu bölümü yazıyorum. Hasta olmak hiç hoş değil, bilginiz olsun. O yüzden sizden çorap giymeyi aksatmamanızı önemle rica ediyorum :))

Biliyorsunuz kışa girdik, bu kitap tam kazağınızı giyip o buğulu camın kenarındaki tekli koltukta otururken şömineden gelen ısıyla elinizde telefonunuz okurken, bir yandan salepinizi yudumlayarak kendinizce kafa boşaltacağınız o an için yazılıyor.

Dipnot: Kahramanlık olayı yok bu kurguda :)

Hepinize sımsıcak kucaklarımı gönderiyorum, umarım beğenirsinizzz

- Sparks 💜💛

‿︵‿︵ʚ˚̣̣̣͙ɞ・❉・ ʚ˚̣̣̣͙ɞ‿︵‿︵

Denki ve Kyoka, mezun olduklarından beri iletişimi koparmamışlardı. Bu tamamen şans eseriydi, çünkü Kyoka resmen ülke değiştirmişti ve o aptal yine onu bulmuştu.

Kyoka, Paris'e yerleşmişti, büyükşehirler ün kazanmak için bir avantajdı, ayrıca babasının eskiden teklif alıp reddettiği Fransız şirketi, bu sefer de Kyoka'yı bulmuştu ve staj için çağırmıştı. Kyoka'nın yapacak başka şeyi yoktu, artık şarkıcılık için bir adım atmalıydı ve Paris'i çok seviyordu, bu yüzden kabul etti.

Denki ise, kendisinin geleceğini onun adına düşünen bir ailede yetişmişti ve bu yüzden Paris'e gönderilip ailesinin akrabalarının sahiplik yaptığı kafede çalışması istendi. Ailesine göre bu, onu kendisi bir kariyere karar verene kadar ayakta tutacak bir maaş sağlayacaktı. Kafe bir zincir haline geldiği ve popüler olduğu için iyi para getirirdi. Kuzeni Yuki'nin evinde kalacaktı, kuzeni ona iş ve dil sorunları konusunda yardımcı olacaktı.

Peki ikisi nasıl karşılaşmıştı?

‿︵‿︵ʚ˚̣̣̣͙ɞ・❉・ ʚ˚̣̣̣͙ɞ‿︵‿︵

- kyoka'nın anlatımından

Bugün staj için ilk günüm. Erkenden kalktım, baya erken... Yeni bir başlangıç yapacaktım. Duşa girip çıkınca biraz daha zinde hissettim ve dolabın karşısında durup giyeceklerimi seçtim...

Boğazlı, soluk turkuaz renkli örme kazak. Altına siyah etek. Kalın tayt çorap ve örgü tozluklar.

Aynanın karşısına geçip annemin armağanı, bir müzik notasına benzetilmiş "J" harfine sahip o parlak siyah kolyeyi taktım. Bana şans getirecekti. Saçımı taradım ve kahküllerimi düzelttim, evet hazırdım. Üstüme kabanımı alıp çıktım.

Yazar notu: Biliyorum o kolye kutsal oldu artık kitaplarımı terk edemiyor anlayacağınız ama öyle bir hayal ettim ki çok güzel kurtulamıyorummm. Neyse siz devam edinn

O tatlı küçük dairemin kapısını kilitleyip apartman merdivenlerinden aşağı inerken saat yediyi çeyrek geçiyordu. İş dokuzda başlıyordu, bu yüzden çok vaktim vardı.

Kulaklıklarımı takıp anlamını bilmediğim ama hoşuma giden Fransızca şarkılar dinlerken şehir merkezinde yürümeye başladım... Kışın geldiği anlaşılıyordu, henüz kar olmasa da.

Kısa bir süre sonra havalimanından çıkıp evimi ilk defa görmeye geldiğim zaman yolda durup girdiğim, Fransa'nın her yerinde olan o hoş kafeye kahvaltılık birşeyler almak için girdim.

‿︵‿︵ʚ˚̣̣̣͙ɞ・❉・ ʚ˚̣̣̣͙ɞ‿︵‿︵

- denki'nin anlatımı

Bir kafeye neden sabahın yedi buçuğunda bu kadar insan gelir ki? İşe başladığımdan beri ilk defa bu kadar yoğun. Fransızcam olmadığı için normalde sadece getir götür yapar ve etrafı temizlerdim, ama bugün o kadar çaresiz kaldılar ki beni sipariş almaya yolladılar.

Yuki bana basit şeyleri öğretmişti, o yüzden adamlar beni anlamasa da ben onları anlayabiliyordum... Yoğunluk biraz azaldı ama kasanın başından ayrılamadım, paraları düzenlemeliydim.

Sonra önüme genç bir kız geldi, kafamı kaldırıp bakmadan önce ikimiz de aynı şeyi söyledik,

"Üzgünüm, Fransızca konuşamıyorum."

‿︵‿︵ʚ˚̣̣̣͙ɞ・❉・ ʚ˚̣̣̣͙ɞ‿︵‿︵

- tanrısal anlatım

Denki kafasını kaldırdığı an, karşısındakinin okuldan aşkı Kyoka Jiro olduğunu gördü. Ufak çaplı bir şok geçirdi, nasıl olabilirdi bu?

Kyoka baştan saçların ona tanıdık gelmesine aldırış etmemesine rağmen, oğlan ona bakınca haklı olduğunu anladı. Bu, lisedeki Kaminari'nin ta kendisiydi. Peki ama nasıl?

İkisi birbirine şaşkınlık içerisinde bakarken, bu anı sıranın arkasında bekleyenler bozdu. Ama o an Denki eski duygularının yeniden canlandığını hissetti. Gün ışığına çıkmıştı sanki. Kyoka'dan başka bir şeye bakmak istemiyordu. Bunları arkadaki huysuzlar yüzünden bir kenara bırakıp,

"Buraya bakmıyorum, yandaki personeller sizinle ilgilenecektir." tarzında bir şey dedi, onlar da anlamış olacak ki orada sıraya geçtiler.

"Jiro... Şu an seni görmek bir mucize gibi! Nasıl olur? Sen de mi Paris'e taşındın?"

"Hıhı "mucize" gibi... burada staja çağırıldım. Peki ya sen? "

"İyi gidiyor, aslına bakarsan şimdilik burada çalışıyorum. Sonrası için numaramı vereyim istersen? Şu an çok konuşamam patron kızar falan."

"Ah, peki.. Ben bir latte ve kruvasan alacağım.."

Denki kıza numarasını yazıp verdi ve 5 dakikada istediklerini paketledi. Ona uzatırken yüzünde buruk bir gülümseme oluştu. Kyoka'yla daha çok konuşmak istiyordu.

Kyoka oğlana teşekkür edip vedalaştı ve yoluna devam etti...

forever winter ~ ❆《kamijirou》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin