1. Bölüm

20 3 2
                                    

                               Soygun

Aceleyle paraları çantama dolduruyordum.  

Ne oldu bana? Küçüklüğüme? Masum bene... Ne oldu? Neden bu bankayı soyuyordum? Ne yapıyordum ben? Neyin peşindeydim?  

Düşünmeye vaktim yoktu. Eğer şuan düşünmeye devam edersem hayatımın sonuna kadar dört duvar arasında düşünmeye mahkum olacaktım. Düşüncelerimi kafamdan atıp paraları çantama doldurmaya devam ettim. 

Hemen buradan uzaklaşmalıyım polisler birazdan burada olur. Bankadan çıktım ve gözüme ilk kestirdiğim park halindeki arabaya yöneldim. Arabanın camını kırıp kapısını açtım. Evet artık buradan uzaklaşabilirim, peki ya arabayı nasıl çalıştıracağım?? Ah, düşün Carolin düşün.. 

Eskileri hatırla fazla zamanın kalmadı. Eski araba kaçırma deneyimlerime göre buralarda bir yerlerde birkaç kablo olmalı. O kablolarla uğraşmalıyım. Evet bazı kablolar buldum, rastgele kabloları birleştirdim. Ya şansım yaver gidecek ve araba çalışacaktı yada yakalanacaktım. Şansımın yaver gitmesini dilemekten başka çarem kalmamıştı.. Tam umudumu yitirmiştim ki ; şansım benden yana çıktı. Arabayı çalıştırdım. Suratımda hafif bir tebessümle ilerledim, yola çıktım. 

Gidiyordum. Sadece gidiyordum. Kafam çok doluydu, ne yapacaktım? Diye düşünürken dikiz aynasında yanıp sönen
kırmızı mavi ışıklar gördüm. Evet, korktuğum başıma gelmişti. Sağ olsun polis amcalar düşünmemize bile izin vermiyorlar.  

İşin en sevdiğim kısmına gelmiştik. Zaman, kaçma zamanı. Gazı köklüyordum.  

Nereye gittiğimi bile bilmeden sırf polislerden kaçmak için daracık sokakların arasında resmen süzülüyordum. 

Önüme gelen sokağa hiç düşünmeden giriyordum. 

Sokaklar o kadar dardı ki karşımdan bir araba gelse yakalanacaktım. Bu yüzden bir an önce caddeye çıkmalıydım. Caddeye çıkarsam işim kolaylaşırdı. En azından bambaşka yerlere gidip izimi kaybettirebilirdim.                                        

Daha ne kadar bu sokakların arasında dolanacaktım? Yakalanmam an meselesiydi. 

Sonunda bir çıkış buldum ve caddeye çıktım. Sanırım yanılmışım. Caddede sokaklardan farksızdı. Tek fark, geniş olması. 

Geniş olsa neye yarar? 

Bu kalabalığın içinde geniş dar fark etmezdi. Hava yağmurluydu. Çok şiddetli rüzgarlar esiyordu birkaç gündür.  

Ah, salaksın sen tam bir salaksın Carolin. Soygun yapacak bu günü mü buldun cidden?? Şu havaya bak. Bu havada arabayı mı kontrol edeceksin yoksa kaçacak yer mi bulacaksın?  

Doğru, hangi birini yapacaktım ki. Şuan tek dileğim içimdeki sesin susması. O konuştukça daha da geriliyorum çünkü. Off olamaz! Peşimdeki polis sayısı giderek artıyor.  

Yahu bir soygun için üç tane ekip otosu nedir? Dünyada tek suç işleyen ben miyim sanki. Bütün polisler beni yakalamak için mi polis oluyor?? Gidin başka suçluların peşine. 

İşin eğlence tarafı kaçtı stress tarafı geldi. Şuan içimdeki sesi susturmanın tek yolu müzik açmak. Hem stressimden uzaklaşmış olurum hem de şu içimdeki salak sesi sustururum.  

İyi fikir! Radyoyu açmıştım ama bir şey eksikti.  

MÜZİK!  

Ah radyo çekmiyor. CD takabilirdim. Bu radyonun CD girişi var. Düz bir yola çıkıp torpido gözünde CD arıyordum.  

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 10, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SOYGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin