does he know?;; jayhoon

am i dumb to you?

"Sunghoon!"

Alt kattan gelen Nikinin bağırmasıyla ceketimi üstüme hızlıca giyip eşyalarımı çantaya koymaya başladım.

"Geliyorum biraz bekle!"

Aynı şekilde ona bağırıp cevap verdikten sonra eşyalarımı toplamayı bitirmiştim. Bu gece karaoke gecemizdi ve biz yedi arkadaş buluşacaktık. Aslında arkadaş demek pek doğru olmazdı çünkü Niki ve ben sevgiliydik ve Heeseung ile Jake'de uzun süreyi aşkın ilişki içerisindelerdi. Geriye 3 kişi kalıyordu onlarda Jay, Sunoo ve Jungwon.

Merdivenleri hızlı hızlı inip sevgilimin yanına koşarak gittim.

"Kusura bakma ne giyeceğimden emin olamadım."

Yanaklarıma hafif öpücükler bırakarak sorun değil anlamında kafasını salladı. Ayakkabılarımızı da giyip evden çıktığımızda ben şoför koltuğuna yöneldim o da yan tarafındaki koltuğa. Gideceğimiz yer yakındı ki hepimizin evi birbirine yakındı ama akşam geç çıkacağımız için arabayla gitmek daha mantıklıydı.

Karaoke salonuna gelince arabayı park ettim ve vakit kaybetmeden içeri girdik. İçeride bizi bekliyorlardı. Şaşırılacak bir şey değildi çünkü şimdiye kadar olan hiçbir buluşmaya zamanında varamamıştık zaten.

Herkesle tek tek tokalaştıktan sonra bize ayrılan odaya doğru yürümeye başladık. Açıkçası biraz gerilmiştim çünkü ne zaman karaoke salonuna gelsek başımıza bir şey geliyordu. Heeseung hyung her zaman en iyi söylediğini iddia ediyordu ve Jungwon da ona karşı gelip kendini öne sürüyordu. Bu küçük tartışma bazen gereksiz derecede uzayabiliyordu. Tek isteğim bu gece böyle bir şeyin olmamasıydı fakat Jay'in bakışlarına bakarsak bizi bir şey beklediği kesindi.

///////////////////

Tahmin ettiğim gibi yine bir Heeseung hyung ve Jungwon kavgası başlamıştı ki Jay onları sözleriyle bölene kadar.

"Ah, tamam ama ya! Çok abartıyorsunuz eğlenmeye geliyoruz şurada. Bu şekilde tartışınca eğlencesi kaçıyor."

Heeseung hyung ve Jungwon birbirlerine baktılar ve onlar için kısa bir özür dileme seansı başladı. Ben de yanımdaki sevgilime dönüp uslu biri olduğu için teşekkür edip saçlarına öpücük kondurdum. Heeseung hyung ne zaman kızacak olsa birine Jake ondan önce davranıp manitasını her şeye karşı koruyordu ve yorucuydu bu.. anlarsınız ya. Ama bizim sakin ilişkimiz beni çok mutlu ediyordu. Son bir kez daha Nikiye baktıktan sonra gözlerimi eline mikrofonunu almış şarkısını başlatmak için bizi bekleyen Jay'e döndüm. Jay... Jay'i seviyordum. Ciddi anlamda seviyordum. 2 senelik bir ilişkimiz oldu fakat yorucuydu ve buna katlanamamıştım. Ayrılıp arkadaş olarak kalmanın daha iyi olacağını düşündük ama bu da bir ızdırap gibiydi. O etraftayken Niki'nin yanında çok rahat olamıyordum çünkü Niki'nin bizim eski sevgililer olduğumuzdan haberi yoktu. Bilse nasıl bir tepki verirdi kestiremiyordum onun için şimdilik gizli tutmaya çalışıyordum. Bu sırrın bir gün ortaya çıkacağından adım kadar emindim ama bu gece olmasını beklemiyordum.

////////////////

"Tamam şimdi sustuğunuza göre ben şarkımı söylemeye başlayacağım."

Herkes merakla onu bekliyordu çünkü çok heyecanlı duruyordu. Bu heyecanının bana zarar vereceğini bilsem o gün orada olmazdım ya da o kadar heyecanla ne yapacağını beklemezdim.

The Weeknd- Moth To A Flame şarkısını açmıştı. Tahmin etmeliydim çünkü son zamanlarda sürekli bunu dinliyordu, her yerde paylaşılıyordu ve hep söylüyordu. İster istemez onun sayesinde ezberlemiştik bu şarkıyı.

Oturmak için çektiği koltuğa bi güzel yayıldıktan sonra şarkısını söylemeye başladı. Neden gözlerimin ta içine bakıyordu? Rahatsızca yerimde kıpırdandım ama bakışlarımı kesmedim.