𝑪𝒉𝒂𝒆𝒚𝒐𝒖𝒏𝒈, gayet ünlü ve zengin bir modeldir.
Bir sabah arkadaşları ile buluşmak için yola çıkar, ancak yolda ''𝒌𝒂𝒛𝒂'' yapar ve sokak serserisi 𝑳𝒂𝒍𝒊𝒔𝒂 ile tanışır.
"Söylesene sana bir kaç tane arkadaş bulmalı mıyız?"
"Biliyorum uyuyorsun, Tanrım çok minnoşsun. Acaba adın Minnoş mu olsaydı ha?"
"Lisa, kendi kendine konuşmayı bırakacak mısın?"
"Kendimle değil Leo ile konuşuyorum"
"Sorularını yine kendin cevaplıyorsun? Kitap okuyorum"
"Kitap okumak sıkıcıdır."
"Sen öyle san, bu arada kendine konuşulanlara deli derler."
"Ama ben Leo ile konuşuyorum."
"Tanrım! Sabır...sabır.."
"Hanimiş annesinin bebeği! Şirin şey seni!
"Lisa sessiz olur musun?"
"Sessiz olursam Leo beni nasıl duyacak? Zeki(!)"
"Lisa! Bak balkona geçen gün yem verdiğin güvercin gelmiş!"
"Hani nerde?"
"Bak orda git sen balkona ben yem getireyim!"
"Tatlı kuş neredes- Hey! Chaeyoung! Yah! Şu balkonun kapısını aç!"
"Lisa, bazen çok ve boş konuşuyorsun."
Balkondaki salıncak benzeri tekli koltuğa oturdu ve dışarıyı izlemeye başladı.
"Hıh!"
Içeri geçtim. Yaklaşık yarım saat sonra Lisa cama tıktıkladı. Sesi boğuk geliyordu.
"Hey! Chae! Telefonum?" dedi, elini telefon gibi düz tutarak.
"Getiriyorum."
.
"Al bakalım"
"Örtecek bir şey getirsene, bir de kulaklığımı. Eee bir de Jisoo unnienin yaptığı kurabiyelerden yanında bir fincan kahve!"
"Aynen." Sadece pikeyi verdim. Aslında balkon dediğime bakmayın etrafı pencere ile çevrili, siyah beyaz ağırlıklı,minik bir orta sehpa, zemininde de halı vardı. Kısacası odadan farksızdı. Ayrıca soğuk da değildi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lisa' nın Anlatımıyla;
Çok sıkılmıştım, telefonun şarjı bitmişti ve Rosé' nin beni akşama kadar burdan çıkarmaya niyeti yok gibiydi. Hepsi çenemin suçuydu çok konuşuyor. Evde yardım isteyeceğim kimse de yoktu Jennie ve Jisoo unnie ev için alışverişe gitmişti. Ben de varlık içinde yokluk çekiyordum.
"Rosiee! Götüm dondu aç kapıyı!"
"Klimayı sıcağa ayarlayabilirsin tatlım."
"Ama acıkmaya da başladım!"
"Oradaki çekmecede atıştırmalıklar var."
"Pfff! Bari Leo' yu yanıma gönder"
"Hayvancağız uyuyor!"
"Hank?"
"Mama saati."
"Hadi ama çıkar beni sıkılıyorum!"
"Ordaki kitaplıkta kitaplar var"
"Sevmiyorumm! Beni çıkar bir daha konuşmam...gerçekten?"
"Ah, ne vicdanlı insanım hadi çıkarayım."
"Aynen vicdan!"
"Vazgeç-"
"Yok yok sen yanlış anla-"
Kapı çaldı.
"Helloooo millet!" Jennie böğürerek ortama giriş yaptı.
"Hoşgeldiniz."
"Chaeyoung bak yeni filtre kahve makine-"
"Rosé?"
"Jisoo unnie?"
"Evde sanki gürültü, patırtı yok?"
Ne? Cidden ben mi gürültü yapıyorum? Hah! Hiç de bile!
"Doğru ya! Lisa nerde?"
"Balkona kilitledim."
"Ne?"
"Aish! Ne yapayım unnie! Çok konuşuyor!"
"Manyakça konuşma git çıkar kızı!"
Jisoo unnie hayatım, herşeyim, can ciğerim, böbreğim!
