merhaba günlük.
bugün çok yorgunum. en son yazdığımda babam gelmişti. artık çok yoruldum. herkesi babam, annem bilmekten, her şeye inanmaktan bıktım. o gün babam beni götürdü. bir kadın da vardı. babamın annene götüreceğim dediği kadın, annemmiş. sarıldı bana, sarılmadım. her zaman olarak tanıştırıldığım kadınlar gibi kokuyordu. iğrenç bi' koku. bilmediğim bir şampuan kokusunun üstüne hiç yıkanmadan sıkılmış iğrenç parfüm kokusu. mide bulandırıcı. hala ıslak olan saçları sarıldığında omzuma düştü. itmek istedim, omuzlarımdan çekmek istedim ıslak saçlarını... yapamadım, olmadı. o kadın omzuma düşen ıslak saçlarıyla bana sarılırken, arkasında sahte bir sırıtışla bana nefretle bakan görmezden gelip itemedim, yapamadım. nefretle bakan gözlere daha fazla bakmak istemedim ve kafamı ıslak saçlı kadının sigara kokan boynuna gömdüm. ıslak saçları omzumdan düştüğünde anladım çekildiğini. elini uzattı, biraz beklesem de tuttum. tutmak zorunda kaldım. yürümeye başladı. yürürken altına giydiği minik eteği saçlarımın ucunu havaya kaldırıyordu. yavaş yavaş onlara yetişmeye çalışırken adeta beni sürüklüyordu. onlara en sonunda yetiştiğimde her zaman sesten kulaklarımın çınladığı ama yavaş yavaş alıştığım yüksek sesli ortama girmiştik.bir çok insanın arasından sıkışarak geçtiğimde merdivenlere ulaşmıştık. merdivenleri de hızla çıkarken daha ne olduğunu bile tam anlamıyla anlayamadan bir odaya girdik. bir yatak vardı. birde masa. masanın üzerinde her zaman babam olarak satıldığım kişilerin bana uyguladığı aletler vardı. ismi sex oyuncağıymış. her neyse gerçekten iğrenç hissettiriyor. canımı çok fazla yakıyor. kadın bir anda tuttuğu elimden beni hızla yatağıma itti. ardından üstümdeki kıyafetleri yırttı. o an hiç bir şey algılayamadım. kulağım da bir çınlama, hiç bir şey duyamadım. her zaman olduğu gibi yine aynı şeyleri görmek, aynım sesleri duymak ve yine aynı acıyı çekmek zorunda kaldım.
böyle olmasını ben istemedim.
