2

16 1 0
                                    

şimdi ise bir hiçliğin ortasındayım. sanki hiçbir yerde gibiyim. ne yaptığımdan bir fikrim yok. geleceğe dair ne olacağım hakkında da bir fikrim yok. sadece varolduğum için yaşıyorum, bir amacım yok. "ne yapacağım şimdi?" diye soruyorum bazen kendime ama bir cevabımın olmadığını bilerek soruyorum. ne kadar acınası.

annemin yanındayım. mezarı başında. en ufak üzüntümde anneme gelip anlatma alışkanlığımı hala bırakamadım. sanki her şeyi ona raporlamalıymışım gibi hissediyordum. ona anlattıkça omuzlarımdan yük kalkıyor gibi hissettiğim için de bana da gelip olanları annemin mezarı başında anlatmak iyi geliyordu. bugün de en sevdiği çiçekten getirmiştim. mezarına çiçekleri yerleştirip yere oturdum. bugün anneme anlatacağım bir şey yoktu aslında. evimi özlediğim için gelmiştim bugün. evimi son kez görmek için...

annemin mezarı başında hiç bir şey söylemeden 2 saat boyunca oturduktan sonra esen rüzgarın bedenimde yarattığı ürperti bir alarm gibi gelmişti. artık gitme zamanı olduğunu anlayınca istemeyerek yerimden kalktım ve anneme son kez bakıp yürümeye başladım. otobüs kullanasım yoktu bu yüzden cebimden karmakarışık olmuş kulaklığımı çıkarıp çözdükten sonra kulağıma yerleştirdim ve bir şarkı açtım. evime kadar yürüdüm ve kapının anahtarımı kullanarak eve girdim. burnuma gelen keskin alkol kokusuyla babamın evde olduğunu anlamam zor olmadı. çok ses çıkarmamaya çalışarak odama geçmeye çalışırken başarısız olmuştum ve sese uyana babam bana dönüp "eşyalarını almaya mı geldin?" diye sormuştu. kısaca evet dedikten sonra odama geçip zaten 1 haftadır hazır kapının kenarında duran valizmi alıp tekrar koridora çıktım. ona bakmadan gitmeye çalışmaktı planım ama yanından geçerken bileğimi tutmasıyla durmak zorunda kaldım.

"lütfen arada sırada yanıma uğra. biliyorum iyi bir baba olamadım ama beni hayatından tamamen çıkarırsan ne yaparım bilmiyorum oğlum."

gitmeden önce sorun çıkarmak istemediğimden sadece tamam diyebildim ve valizi sürükleyip kapıdan dışarı koydum. ayakkabımı tekrar giyerken valizin üstündeki küçük çantamın fermuarının açık olduğunu ve açık olan yerden bir kağıt parçası olduğunu gördüm. babama dönüp "bu ne?" diye sordum.

" sen yokken eve jihoon uğradı. sana bırakmak istediği son bir şey olduğunu ve bunu sana yüz yüze veremeyeceğini söyledi bana. ben de mektubu alıp çantanın içine koydum. kızacağını biliyorum ama jihoon çok kötü görünüyordu bence okuman gerekebilir."

jihoon mu? jihoon eve mi gelmişti? bana onca yaptığından sonra utanmadan gelip bir de mektup mu bırakmıştı? bi an gözümün karardığını hissedince sendeledim ve duvara yaslandım. sendelediğimi gören babam üstüme gelince onu durdurmak için elimi uzattım ve gelmemesini söyledim. valizi alıp sinirli bi şekilde merdivenleri inmeye başladım.

dışarıya çıkmak için ittiğim demir kapı tamamen açılınca karşımda jihoonu gördüm. ama keşke hiç burada olmasaydı çünkü onu görmemle bilincimin kapanması çok kısa bir sürede gerçekleşmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 18, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

only in my dreamsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin