~Havuz~

877 33 8
                                    

Kyungsoo yine herzamanki gibi gittiği spor salanun havuzuna girmek için kabin bölümüne doğru ilerledi. İçeri girdiğinde kimsenin olmaması kyungsoo'yu rahatlatmıştı. Daha çok hafta içi pazartesi günlerini seçerdi kyungsoo rahat yüzebilsin ve rahat soyunma odasında kıyafet değiştirebilsin diye. Onun için sıradan bir gündü yine çünkü her pazartesi gider havuzda yüzer gelirdi. Önce üstündekileri çıkartıp yanında getirdiği çantasının içine tıkıştırdı. Ardındanda altına mayosunu geçirdi. Havuza girmeden önce kabindeki banyo bölümüne geçip kendisini ıslattıktan sonra havuza girmek için kabinden havuza geçen bölümden geçip havuza geldi. Önce ayaklarını ıslattıktan sonra havuza girdi. Kapıdan giren sexsi vücutlu çocuğu yani kai yi görmemişti daha kyungsoo görseydi bu kadar rahat yüzebileceğini sanmıyorum. Kai rahat hareketlerle ağır ağır yürüyerek havuza doğru ilerliyordu. Kyungsoo ise başını havuzun içine sokmuş yüzüyordu. Kai terliklerini kenarda çıkarıp havlusunuda oraya bırakıp. Suya balıklama bir şekilde atladı. Kyungsoo su sesinden anlamış olacakki başını kaldırıp suya dalan kai ye baktı. Kyungsoo fazla utangaç biri olduğu için başkalarının yanında yüzemeyebiliyordu. Kai de onu görmüş olacakki Kai'nin yüzünde bir tebessüm oluştu kyungsoo'ya bakarken.
kyungsoo ellerini haraket ettirdiğinde boşluktaymış gibi hissediyordu ellerini her hareket ettirdiğinde boşa haraket ettiriyordu. Çünkü bir işe yaramıyordu su onu kaldırmıyordu artık kyungsoo durumunu anlayınca dahada fazla çırpınmaya başladı elleri ayakları hızlıca hareket etmeye başladı ama çaresizdi çünkü bir işe yaramıyordu derin derin nefes almaya çalışan kyungsoo daha da çaresizleşiyordu nefesi daralıyordu artık kendini serbest bırakmıştı kyungsoo ama hala kendindeydi içinden 'henüz değil' diye sayıklarken pes etmişti elleri bacakları.
Kyungsoo belinde bir el hissedince hemen suyun içinde gözlerini açtı ve karşısında Kai'yi yani kaslı ve yakışıklı o çocuğu gördü. Kai ellerini kyungsoo nun beline sarmıştı, Kai ayaklarını haraket ettirerek ikisini havuzun üst kısmına doğru yükselmelerini sağlıyordu. Ama Kyungsoo yorulmuştu gözleri artık dayanamayacak haldeydi, gözlerinin üstündeki ağırlığa direnemeyeceğini anladığı sırda artık gözlerini serbest bırakmıştı, pes etmişti. Kai Kyungsoo'yu havuzdan çıkardığında gözlerinin kapalı olduğunu görünce ne yapacağını bilemediği için hyungunu yani Suho'yu aradı. Suho telefonu açtığı gibi Kai teleşla ve kekeleyerek
"Hyung b-burda bir çocuk var"
"Eeee"
"Baygın yani bb-boğuldu ben ne yapacağım" diyen Kai telaşlı ve korkmuş olduğu sesindende anlaşılıyordu zaten normalde böyle bir yapısı olmayan Kai her zaman cool olmaya çalışan ve tarzını hiç bozmayan kai bugün nerdeyse hyunguna yalvarıcaktı yardım etmesi için.
"Suni teneffüs yap büyük ihtimal su kaçmıştır" diyen hyungunun yüzüne telefonu kapatıp hemen kyungsoo'nun başının altına katladığı havlusunu koyup eleriyle kyungsoo'nun dudaklarını yuvarlak hale getirip dudaklarını kyungsoo'nun dudaklarının üstüne koydu, havadan içine derin nefes çekip kyungsoo'nun dudaklarına yapışıp ona nefes veriyordu.
Kyungsoo yavaş yavaş göz kapaklarını aralalarken hemde su kusuyordu. Kai heycanla
"Hey sen iyimisin?" Dedi ama kyungsoo cevap verebilecek güç bulamıyordu kendinde.
Kyungsoo ince bitkin yorgun sesiyle konuşmaya çabaladı.
O ince tiz sesiyle bir kaç şey söylemişti Kai'ye
"B-ben yyyyüzmeyi biliyorum aslında" diyebilmişti. Kyungsoo boğulmasına rağmen bunu söylemesi Kai'ye anlamsız geldi ama Kai kyungsoo'nun o sevimli suratına dayanamamış ve onun burda kalmasına razı gelmemiş onu evine götürme kararı almıştı.
Kyungsoo'yu sırtına almış ilerliyorlardı yolda,ev yakın olduğu için arabasıyla gelmemişti Kai. Kyungsoo kafasını Kai'nin sırtına yaslamış elerini boynundan sarkıtmıştı. Eve geldiklerinde Kai kyungsoo'yu yatağına bıraktı ve üstünü örttü. Kyungsoo yavaş yavaş göz kapaklarını aralarken Kai'de dolabının karşısına geçip kyungsoo'ya uygun gelebilecek bir şey arıyordu karşısında bulunan uzun tişörtü ve boxser alıp uyandığını gördüğü kyungsoo'ya atarak
"giyin bunu ben çıkıyorum" deyip arkasındaki masum kyungsoo'nun bakışlarına karşılık vererek odadan çıktı.
Kyungsoo bu olanlara anlam vermeye çalışırken biyandanda üstündeki ıslak şortu çıkarıp içine boxer giyip üstünede uzun tişörtünü geçirdi. Kyungsoo o kadar utanıyorduki daha odadan çıkamıyacak haldeydi. Kai odanın kapısını tıklattıktan sonra içeri girdi. Kyungsoo'nun utandığını anlayan kai hayatında yapmayacağı şeyi yapıp gidip Kyungsoo'nun yanına oturup
"Bak bu normal tamamı seni anlıyorum" diyen Kai kyungsoo'nun ona bakmadığını yere baktığını görünce eliyle Kyungsoo'nun çenesinden tutup yüzüne bakmasını salladı ve tekrar konuşmaya başladı.
"Bak söylediğim gibi bu normal seni anlıyorum çünkü bende böyleyim ama ben utanmıyorum bu benim seçimim insanların yargıları önemli değil tamamı" diyen Kai'yi şaşkınlıkla ve saflıkla izleyen kyungsoo'ya Kai kimseye bakmadığı o gözlerle bakıyordu ve sanki gözlerinin içinde kalp vardı.
Kyungsoo'nun bakışıda ondan geri kalır yanı yoktu o saf yuvarlak ve sevimli gözleriyle ilk defa utanmadan bir erkeğin gözlerinin içine bakıyordu bu kyungsoo için bir ilkti. Bu sefer konuşma sırası kyungsoo'ya geçmişti.
"Ben gerçekten çok teşekkür ederim sen benim hayatımı kurtardın sana ne kadar teşekkür etsem az, ben o anda öleceğimi sandım hayatım gözlerimin önünden geçti ve bom boş olduğunu fark ettim hiç birşey yaşamadığımı fark ettim buda senin sayende" deyip karşılıklı gülüştüler Kai ve Kyungsoo.
Her bakışmaları gittikçe biraz daha anlam kazanıyordu. Sanki gözleri birbirine bişeyler anlatıyormuş gibi daha çok yakınlaşıyorlardı. Artık Kai kendine engel olmadan kyungsoo'nun dudaklarına yapışıverdi. Yapışıverdi deyişime bakmayın Kai kyungsoo'yu okadar kibar bir şekilde öpüyorduki heran incilebilir diye korkuyordu. Kyungsoo'da öpüşüne karşılık vererek dahada şiddetleniyordu öpüşmeleri. Kai dilini kyungsoo'nun diline dolayıp, dudaklarını ağzının içine almıştı. Hızlıca öpüyordu pardon öpüşüyorlardı çünkü kyungsoo'da karşılık veriyordu. Kyungsoo geri çekilip nefesini düzlenmiş Bu sefer o Kai'nin dudaklarını yapışmıştı ama busefer gerçekten yapışmıştı şiddetli bir şekilde öpüşürken Kyungsoo'dan çıkan inleme sesi Kai'yi güldürürken kyungsoo'yu utandırmıştı. Kai'nin Kyungsoo'nun çenesinde olan elinin yavaş yavaş beline kayarken titremesine sebep oluyordu. Artık neler olacağını azda olsa kestirebiliyordu. Yada doğrusu o bakışlardan iletişimi sağlamıştı zaten. Kai artık bir bedenin üstünde gidip geliyordu. İkisininde nefes alışverişleri hızlanırken Kyungsoo'nun inleme sesleri evi dolduruyordu. Artık Kai ve Kyungsoo birbirinin olmuştu.
~~~~
"Kai heyyy evdemisin ben geldim kimse yokmu?"
"geldim hyung geldim nasıl girdin sen eve?"
Suho sırıtarak
"Geçenlerde sen yokken eve kız atıcaktım o yüzden anahtarını çıkarmıştım" dedi Suho Kai'nin kaş göz işaretini anlamadan
"Ne oldu ne kaş göz işareti yapıyon"
Diyen Suho saf saf Kai'ye bakarken kai en son Suho'nun yanına yaklaşıp sessizce fısıldayacakken
Sinirli ve ağlayarak merdivenlerden inen Kyungsoo herşeyi duymuştu. Kai'de anlamıştı duyduğunu, hemen oturduğu yerden kalkıp Kyungsoo'nun önünde durdu gitmesini engelleyerek
"Hayır Kyungsoo sen yanlış anladın hyungda normalde böyle biri değil espiri yapıyor"
"Ben ilk defa birine karşı böyle duygular besledim ve ilk defa biriyle yattım ben"
Dediğinde Kyungsoo,
Suho duyduğu an ani bir şokla hemen elini ağzına götürüp 5 metre açtı. Ve kyungsoo sinirle Kai'nin yanından geçip gideceği sırada tenlerinin birbirine teması sırasında Kai kyungsoo'yu kolundan yakaladığı gibi çevirip kendine çekti.uzun bir süre birbirlerine sarıldıktan sonra Kai olayı izah etti, anlattı.
~~~
Kyungsoo hayatı boyunca utangaç biriydi, o iri ve pörtlek gözleri kadar sevimli bir özelliği yoktu. Kai ilk gördüğünde belkide heyecandan boğulmuştu veya aklından geleceğin bir planını yapmıştı 1. İhtimal daha yüksek çünkü Kyungsoo'dan bahsediyoruz.
Kai ise hayatı boyunca hep havalı,cool biriydi. Kai en belirgin özelliği ise sexsi olmasıydı. Bir bakışı insanların hemen etkilenebilecek bir etkiye sahipti. Kai ilk defa birine bu kadar özel ve içten bakıyor kyungsoo'ya bakışları çok farklı bakışları sevgi dolu merhametin ta kendisi
Onlar birbirin kaderi ters ve zıt yönleri birbirlerini tamamlayabiliyor. Birbirleri için yaratılmışlar.
"İyki benim hayatıma girdin iyiki o gün boğuldun soo"
"Sende iyiki o gün yüzmeye gelip beni kurtardın seni seviyorum Kai"
"Bende seni seviyorum seni hiç bir zaman bırakmayacağım kim ne derse desin kimseyi takmayacağız biz birbirimizin kaderiyiz asla senden vazgeçmeyeceğim"
Onlar birbirinin bu sözleriyle etrafındaki insanların önyargılarını ve olumsuzluklarını yenip kendilerine güç vermişlerdi onlar aşkı diğer insanlarda değil birbirinde arıyorlardı. Onlar bu sözler sayesinde sevgili olabilmişlerdi ve birbiriyle bu sözler sayesinde tutkulu bir şekilde sevişebiliyorlardı.

-SON-

You saved my life  ||One-shot||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin