Return

Finaller

Etkileyici bir atmosfer...4500 kişilik Gazanfer Bilge Spor Salonu'nu dolduran insanlar maç öncesi sohbet ediyorlardı.Herkes Türkiye Kolej Finallerine çıkmayı başarmış iki takımın bu maçta nasıl bir performans sergileyeceğini bekliyordu.

Kaan 1.81 boyunda,zayıf atletik ve çevik bir görünüme sahip 16 yaşında bir genç.İçsel olarak hırslı,azimli,kendine güvenen biri olmasına karşın hayatında en önemli şey basketbol.Dersleri berbat ve Ant Koleji'ne sadece oynadığı basketbolla girebilmiş ve iyi performansıyla 2. Senesinde kolejin kaptanı olarak okulda da bir popülariteye sahip olmuş.

"Bugün büyük gün...Daha önce buralara hiç gelemedik kaptan."

"Biliyorum...Ama bu sene buradayız.Ve eğer buradaysak final oynamamamız için bir sebep yok."

"Ellerim titriyor.Seslere baksana.Bu kadar insan sadece kolej maçı için geldi.Bugün parkeye çıktığımızda o kadar insan bizi izleyecek.Sokakta oynasaydık belki benden daha çok katkı alırdın."

"Çok konuşma.Nabzını kontrol etmeyi öğrenemezsen basketbolcu olamazsın.Geçen sene il turnuvasını kazandığımızda kaptan sendin.Senin sayende İl birinciliğiyle ülke genelinde çeyrek final oynuyoruz.Kendine ve takımına güven."

"Geçen sene sen geldin kardeşim.Sen olmasaydın il turnuvasında da bir şeyler yapamazdık.Ayrıca ben kaptandım ama konuşmaları sen yapıyordun.Bizi sen ateşliyordun."

Kaan bir şey demedi.Dolabını kapattı ve 5 dakika sonra maça çıkacak ve heyecandan elleri titreyen takımına konuşma yapmak için ayağa kalktı.

"Nasıl başlayacağımın veya bu konuşmanın sonunda ne dediğimin önemi yok.Biz iyi hazırlandık.İyi oynadık.Hakettik.Eğer buralardaysak biz de bu turnuvanın bir parçasıyız.Demin Enes'le konuştuk.Bu maçı parkede 5 kişi yönetecek.Oyuncu değişikliği sırasında girecek kişi de yönetecek.Biz çeyrek finalde titremek için değil,finalde burayı titretmek için buradayız.Şimdi elleri koy !"
"Bir-Ki-Üç ANT !"

Enes'in Kaan'la inanılmaz bir dostlukları vardı.Kaan'ın dışarıda ne kadar şakacı olsa da parkede ciddiyetini hiç kaybetmediğini biliyordu.Kendisi de iyi oynuyordu ama Kaan'a efsane gözüyle bakılıyordu.Kaan ne kadar "Takım olarak buralara geldik." dese bile o olmasaydı Türkiye'yi bırak il genelinde hiç bir şansları olmazdı.

Enes takımın Şutör Gard'ıydı.Kaan olmadığı zamanlar ipler onun elindeydi ki Kaan 40 dakikanın en az 36 dakikası parkede oluyordu.Takımın beyni oydu.Enes ise sadece kritik yerlerde Kaan'a destek oluyordu.

Koç da konuşma yaptıktan sonra hep beraber soyunma odasından çıktılar ve koridordan sahaya doğru yürümeye başladılar.Kaan ve Enes en öndeydi.Takımda ki herkes nefesini tutmuştu.Ne kadar soğukkanlı olsa da Kaan bile...