Jungkook'tan
Akşam Tae'nin beni sarsmasıyla uyandım
-jungkook hadi uyan ya
-Off Taehyung ne var
-Yemek yapmamışsın ve ben açım ayrıca bugün iş görüşmen nasıl geçti merak ettim.
-İyi in aşşağıya geliyorum
-Tamam
Taehyung'u aşağı gönderip yüzümü yıkadım.Mutfağa indiğimde Taehyung masada oturuyordu.Ben yemek hazırlarken o konuşmaya başladı.
-Eee nası geçti iş görüşmesi?
-iyiydi işi aldım yani sadece ufak bir aksilik oldu ve üstüme kahve döküldü.
-İyi misin? Bakayım nereye döküldü,Eczaneden krem almaya gitmemi istermi-
-Tae sakin ol iyiyim, Bay Park yardımcı oldu.
-Bay Park?? bizim patron olan Bay Parktan bahesediyoruz değil mi??
-Evet, adam gayet kibar ve iyi birisi sen neyini sevmedin ki onun?
-Ne kibarı ya o hayatımda gördüğüm en kaba,vahşi ve kavgacı insanlardan birisi. göt herif bize her defasında bok gibi davranıyor.
-Bilemiyorum ama bence gayet kibar ve bildiğin taşşş hayatımda bu kadar yakışıklı,zeki ve zengin birini görmedim.
-Ee sen tutulmuşsun Bay Park'a ya.
-Ya taehyung bi siktir git sadece yakışıklı olduğunu söyledim diye tutulmadım yani.Neyse hadi yemeğimizi yiyelimde uyumam lazım yarın erken gideceğim işe en azından iş hakkında yapacağım şeyleri öğrenirim.
-İyi bakalım bende şimdi işe gideceğim Bay Park çağırdı.
-Bu saatte ne işi ya?
- Bilmiyorum ama acil olmalı neyse eline sağlık.
-Afiyet olsunBulaşıkları yıkadıktan sonra yukarı odama çıktım ve yatağıma yerleştim. Aklıma jiminin güzel gülümsemesi geldi ve yavaşça uykuya daldım...
...
Jimin'den
Evden aceleyle çıktım. babamın arkasını toplamaktan bıkmıştım. Hayatımın her anı onun yüzünden berbat geçmişti çocukluğumu yaşayamamıştım sırf onunla olan kan bağım yüzünden,onun yaptığı şerefsizlikler yüzünden hep ben zarar görmüştüm. Şimdide bar da karıştığı bir kavgadan onu almaya gidiyordum. Bahçede Taehyung'u görünce seslendim:
-Taehyung gel buraya.
Taehyung koşarak yanıma geldi.
-Buyrun Bay Park.
-Arabayı getir.
-Tabi Bay Park.Taehyung gelince arabaya bindim ve ona bar'a doğru sürmesini istedim yolda giderken beynimi meşgul edecek şeyler arıyordum. Birden aklıma jungkook geldi masum bakışları,ne kadar tatlı olsada bi o kadar çekici olması,dudağının altındaki beni. Ah o çok muhteşemdi. O kadar muhteşemdiki onu tanımlarken kelimelerin yetersiz kaldığını herkes çok rahat fark edebilirdi. Düşüncelere dalmışken Taehyung'un sesi beni kendime getirdi.
-Geldik Bay Park.
Sahi zaman jungkook'u düşünürken ne çabuk geçmişti.
-Tamam Taehyung sen arabada bekliyebilirsin bir sıkıntı olursa sana gelmeni söylerim.
-Tabi Bay Park.Yavaşca arabadan indim acaba bu sefer beni hangi manzara beni bekliyordu.
İçeri girdiğimde her tarafta boğuşan bir kaç kişi vardı etrafa doğru baktım ve babam demek bile istemediğim o şahsı aramaya başladım. Biraz daha etrafa baktığımda barmenin olduğu tarafta kavga ettiğini gördüm yavaşça oraya ilerlemeye başladım.
-PARK JONGHYUN seni öldürücem lan benim karımın namusuna göz dikmek NE DEMEK LAN!!
-Senin karının orospu olması benim suçum değil. O istedi bense dileğini yerine getirdim demekki karını bile memnun edemiyorsun ha KİM DAE-HYUN.
Onları köşeden dikkatle izliyordum. Bir anda kim dae-hyun denen adamın oğlu babamın üstüne atladı. Babamla boğuşmaya başladılar. Babam çocuğu üstünden itip yerdeki kırılmış olan alkol şişesini çocuğun şah damarına saplamıştı. Gözlerim şokla açıldı hızlıca eğilip elimi çocuğun şah damarına koydum ve kanı durdurmaya çalıştım. Bir yandan da Tehyung'u arıyordum, içeri girip babamı götürse iyi olurdu.-Buyrun Bay Park.
-Taehyung hemen iceri gel ve babamı Dağ evine götür takip edilmediğinden emin ol, dedim ve kapattım yerde yatan çocuğun babası Dae-Hyun ağlayarak kendini oğlunun yanına attı.-Oğlum lütfen ölme Bırakma beni, ben sensiz dayanamam.
Çocuk konuşmaya çalışıyordu ama konuşamıyordu gözlerinde korku vardı ,yarım kalmış hayaller vardı, yaşama arzusu vardı.
Kanı durdurmaya çalışıyordum ama durmuyordu o sırada içeri Taehyung girdi. Etrafa donmuş gibi bakıyordu onu bu durumdan çıkartmam gerekiyordu.-Taehyung bana bak kendine gel acilen burayı terk etmeniz gerekiyor hadi.
Taehyung hâlâ put gibi duruyordu.
-TAEHYUNG KENDİNE GEL.Taehyung sonunda kendine gelmişti ve hızlıca babamı alıp bardan çıkmıştı bense etraftakilere ambulansı çağırmalarını söyleyip yaraya baskı uygulama işini başkasına bırakmıştım.
Sonrada Kapıdan hızlı adımlarla çıktım.Tabi o sırada İçinde intikam ateşiyle yanıp tutuşan Dae-Hyun'u hesaba katmamıştım.
Evettt bölüm bu kadardı bayadır yazmıyodum ileriki bölülerde manyak şeyler olucak belki tensel temaslar bile gôrebiliriz haaa. Umarım beğenmişsinizdir sizi seviyorum bye byeee😌❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dame Tu Amor | Jikook
Fanfiction-Bir okyanustun sen bense senin dalgalarında boğulmak isteyen biri.