Sabah uyandığında Ciel çoktan gitmişti fakat normalde uyandırması lazımdı.
Yataktan kalkıp üzerini değiştirdin, odadan ayrıldın aşağı indin ve kahvaltın hazırdı ama kimse yoktu?
Yemek hala sıcaktı daha yeni yapılmış olması lazımdı ve 3 kişilik bir kahvaltı hazırlanmıştı 3. Kişi kim diye merak ettin ve cevabı arkadaki ses ile belli oldu..
------------------------------------------------------------------
"Ciel~! Bu eminim ki sana çok yakışacak lütfen bir dene" "Hayır Elizabeth istemiyorum.." "Bana kaç kere Lizzy de diye söyliyeceğim acaba" o sırada pembe giyinmiş sarı saçlı kız seni fark eder.. Bu Elizabeth (Lizzy) Midford idi Ciel'in nişanlısıydı.
Senin yanına koşarak sana sıkıca sarıldı "Günaydın Y/N bugün yine ışık saçıyorsun ama kıyafetinin renkleri çok solgun.."
O sırada Sebastian atıldı "Bayan Lizzy kahvaltı hazır yemek masasına oturun sizin en sevdiğiniz atıştırmalıkları yaptım"
------------------------------------------------------------------
Şimdi neden erken kalktığını öğrendin.. Yemeklerinizi yediniz ve sen bahçeye çıkma kararı aldın o sırada Finnian bahçeyi düzenliyordu 'Günaydın Finnian' dedin nazikçe "Günaydın bayan Y/N, sabahleyin burada ne yapıyorsunuz?" 'Biraz hava almak istedim' "Peki Bayan Y/N fakat şuraya girmeyin yeni sulandı ayakkabılarınız çamur olabilir" 'Teşekkür ederim Finnian..' hava esiyordu üşüdün ve içeri girmeye karar verdin
------------------------------------------------------------------
Lizzy ve Ciel dans ediyorlardı muhtemelen Lizzy zorlamıştı çünkü abin dans etmeyi seven biri değildi..
Dansları bitmişti ve sohbet ediyorlardı sıra sana gelmişti ve Lizzy hemen sordu "Y/N nişanlanıcak biri bulman lazım" dedi. Kime neydi aslında ister bulurdum ister bulmazdım 'Nişanlı istemiyorum Lizzy' "Hadi ama Y/N seninde evlenmen lazım" dedi bu kız niye herşeye burnunu sokuyordu? 'Ben soy adımı kaybetmeye istekli değilim' dedin ve salondan ayrıldın Phantomhive soyadına sahip olan zaten 2 kişi var.. Ya abim ölürse? Phantomhive soyadı biter.. diye düşündün
------------------------------------------------------------------
Odandaydın kendi kendine resim çiziyordun resimde o kadar iyi değildin fakat gelişme göstermiştin o yangında aileni kaybetmeseydin ailen bu duruma çok sevinirdi.. Bir kapı tıklaması duyuldu 'Girin'
Kapı açıldı bu Sebastian'dı
"Bayan Y/N abiniz sizi istiyor çalışma odasında" birşey demedin ve Sebastian onayladın varsaydı ve kapıyı kapatıp gitti sende son karalamaları yapıp gitme kararı aldın.
------------------------------------------------------------------
Resmini bitirip odadan çıktın, abinin çalışma odasının önüne gelmiştin kapıyı tıklatıp içeri girdin "Y/N senle konuşmam gereken konular var" dedi ve Lizzy gitmişti ortalıkta yoktu..
Sandalyeye oturdun ve abin konuşmaya başladı "Y/N biliyorum nişanlanmak istemiyorsun fakat bir asilzade var onla nişanlanmanı istiyorum senin içinde iyi olur eğer ölürsem.. yalnız kalmayacaksın" bu sözlere sinirlenmiştin kime neydi yalnız kalırsam kalayım diye düşündün 'Kimseyle nişanlanmak istemiyorum, ayrıca phantomhive soy adı benim için daha iyi'
"Y/N biliyorum fakat zorundasın son kararım budur" daha fazla dayanamazdın neden senin dediklerin önemsenmiyordu? Bir bayan olduğun için mi? 'BEN KARARIMI VERDİM VE KİMSE BUNU DEĞİŞTİREMEZ GEREKİRSE BİR SOYLU OLMAKTAN VAZGEÇERİM!' dedin.
------------------------------------------------------------------
Ne kadar vakitden beri tartışıyordunuz bilmiyordun ama ikinizde susmak bilmiyordunuz en sonda Ciel patladı..
"Senin dediklerin olmayacak Y/N! bir çocuk gibi davranmayı bırak artık bu bir zorunluluk soylular arasında!" Daha da sinirlenmiştin bu sözlerine neresi zorunluluktu belki sen tek kendin iyiydin?
'Sen zaten benim dediklerimi umursasaydın bana daha iyi abi olurdun!' Diye söyledin o sırada Ciel donup kalcı ve sadece sana baktı dediklerinin farkına vardın tam birşey söyliyecekken Ciel'nun sesi duyuldu "Senin abin olmayı kim isterdi ki!? Gözüm görmesin seni defol!" Dedi uzatmak istemedin ve odadan çıktın
------------------------------------------------------------------
Odandaydın akşam olmuştu Sebastian seni yemek masasına hala çağırmamıştı bu garipti çünkü her zaman saat 6 gibi akşam yemeğine çağırırdı ve saat 7'ydi kapı tıklaması duydun ve kapı açıldı Sebastian yemek getirmişti şaşırmıştın.. "Bugün size ... ve .... yemeği yaptım umarım beğenirsiniz" ve yemeği masanıza koydu iştahınız yoktu hala dediklerinizi düşünüyordun çok mu ağır laf söylemiştin¿ kim bilir fakat bunları daha çok düşünmek istemedin ve yemeğini yemek için masaya gittin *zaman atlaması* yemeğini yemiştin ve bulaşıkları Sebastian almıştı gidip özür dilemeliy miydin? Düşündün fakat kendinde çok kusur bulamadın
------------------------------------------------------------------
Saat 22:30 olmuştu ve uykun gelmişti kıyafetlerini çıkarıp pijamalarını giydin ve yattın sen derin uykuya dalmışken Ciel odaya girdi ve sana sarılarak şöyle dedi sessizce "Benim ruhum yenilince yalnız kalmanı istemiyorum, herşey senin için küçük kardeşim.. Seni seviyorum" ve alnını öpüp odadan çıktı
------------------------------------------------------------------
Umarım beğenmişsinizdir! Okuduğunuz için teşekkürler iyi günler dilerimm
655 kelime <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black butler Earl'ın kardeşi olmak
FanfictionCiel'in küçük kız kardeşi olsaydın nasıl olurdu?.. Seni neler beklerdi zamanla görüceksiniz~