two'

2.8K 279 71
                                    

Komik bulsa da şuana kadar geldiği yolun yalan olduğunu anlaması sinirini bozdu. Yanındakilere belli etmemeye çalıştı. Sevgilisini, orta gelirli kültürlü bir aileden gelen masum bir çocuk olarak biliyordu. Şimdi ise neyin ne olduğu belli değildi. Anlık bir sinirle mi boğazına bıçak dayadı? Ya da uzun zamandır mı bu işi yapıyordu, hiçbirini bilemezdi.

İçten içe ona karşı davranışlarını düşündü. Samimi ve güzeldi. Asla kötü bir sözde bulunmadı. Kavga etseler bile hep geride durdu. Jeongguk genelde etrafı dağıtıp, bağıran kişiydi. Taehyung ise kavgalarda kötü ithamlarda bulunup kenarda ağlayan kişiydi. Her zaman teselli eden tatlı birisiydi.

Öyle sanıyordu.

Telefonunu masaya bıraktı. Annesine ödevi olduğunu söyleyip kalktı. Odasına gidip kapıyı kapatıp delicesine düşünmeye başladı. Anlık bir şeydir diye içindeki sesi susturmaya çalıştı.

Kendisine soracak neyin ne olduğunu anlayacaktı. Gördüğü şey çok saçmaydı çünkü kimse kimseye böyle bir davranışta bulunma hakkı yoktu. Daha fazla düşünmeden masasına oturup rafindan kitaplarını indirdi.

(...)

Test çözmeyi hedefliyordu ama sinirden ağlamaya başlayıp soruları unuttu. Teste daha yeni başlayıp ilk soru da takılması moral bozucu bir durumdu. Konuyu hoca anlatırken anlayıp ama teste gelince öyle kalmasından nefret ediyordu.

İçeriden annesinin sesi geldi.

"Yavrum, seni birisi arıyor." Test kitabını hızlıca kapatıp masanın bir ucuna fırlattı. Omuzları hafif düşmüş, ağlayan ses tonu, gerilmiş bir yüz ile salona doğru yol aldı.

Salona geçtiği zaman annesinin koltukta oturduğunu gördü. Kız kardeşi ise salonda yoktu. Nefes verip masanın üzerinde duran telefona uzandı. Arayan kişi her kimse aramayı kesmişti çünkü ses yoktu.

- Kocam 😻 kişisinden 1 cevapsız arama.

Telefonunu hızlıca alıp odasına geçti. Kapıyı kapatıp sevgilisini geri aradı. Yarım saat önce gördükleri yüzünden korktuğunu düşündü.

Bir defa çaldı, sonra hemen telefon açıldı.

"Neredesin sen?"

"Ben ders çalışıyordum. Telefon içeride duruyordu. Gelene kadar çoktan kapattın."

"Şu telefonu yanında tut diye kaç defa söylemem gerek?" sonunda sesi çok yüksek çıkmıştı. Bununla beraber Taehyung korkmuş kulağından telefonu hafifçe çekmişti.

"Üzgünüm.."

"Neyse, yemek yedin mi?"

"Yedim."

"Vitamin ve ilaçlarını aldın mı?" Videoya odaklandı ve ilaçlarını unuttu.

"Aldım." yalan söylemek zorunda kaldı çünkü doğruyu söylerse daha çok bağıracaktı.

"Aferin bebeğime."

Kısa bir sessizlik oldu, sessizliği bozan Taehyung oldu.

"Jeon.."

"Efendim?"

"Sen neredesin?"

"Arkadaşımla demiştim ya."

"Anladım." Doğru söylüyor olabilirdi çünkü bu video aylar öncesinden de olabilir.

"Şimdi gitmem lazım güzelim, sonra görüşelim olur mu?"

- "Ah, siktir!"

Arkadan gelen ses ile neye uğradığını şaşırdı.

"Jeongguk, ne oluyor orada?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 23, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

prisoner of the devil - tk.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin