Aradan geçen yıllar aşkı azaltır , evlilik ise aşkı öldürür o kıvılcım kalpleri terk eder der kimileri . Fakat Minho ve Jeongin için bu durum böyle olmamıştı . Nişanlanmaları üzerinden geçen altı ay içinde evlenmişlerdi . Ve bugünle beraber evli olarak 3 sene 2 ay beş gün geçirmişlerdi . Hislerinden ise hiç bir şey eksilmemişti , aksine birbirlerine olan bağlılıkları ve mutlulukları gün geçtikçe artıyordu .
Sade ve eğlenceli düğünleri ardından uzun bir dünya turuna çıkmışlardı beraber . Balayları oldukça eğlenceli geçmişti , yeni yerler görmüş , yeni şeyler öğrenmiş , yeni kültürleri keşfedip yeni tatlar tadmışlardı . Ardından da eski rutinlerine dönmüşlerdi . Jeongin takıma Minho ise koreograflığa . Bu durum bir süre birbirlerine vakit ayırmalarını engellese de akşamları birbirlerini gördükleri o bir kaç saat bile yetiyordu çifte .
Fakat uzun zamandır istedikleri bir şey olan bir çocuk evlat edinmek için uğraşıyorlardı son bir senedir . İkisi de küçük bir çocuğu büyütüp küçük ailelerini biraz daha büyütmek istiyordu . Sonunda bu hayalleri de gerçekleşmişti . Çocuk esirgemeden aldıkları o telefon ile ailelerinin yeni üyesi olan Lily de aralarına katılmıştı . İkisi de hem çok heyecanlıydı hem de çok korkuyordu.
Küçük bir çocuk beyaz temiz bir tuval gibiydi , onu bir sanat eserine çevirmek ve güzelce geliştiğini görmek oldukça dikkat ve emek gerektiren bir görevdi . İkisi de ebeveyn olarak hata yapmak ve bu küçük kızı üzmek istemiyordu . Fakat endişelenecek hiç bir şeyleri olmadığının farkında değillerdi . Onlar Küçük Lily'i sevgili ilgili sıcak bir aile ortamında büyütüyorlardı ve küçük kız halinden çok memnundu ;
-"Sütünü içtin mi aşkım ?" Elindeki küpeyi kulağına takmaya çalışırken mutfağa gelmişti Minho
-"Evet , tabağımı da bitirdim bak ." demişti boş kahvaltı tabağını kaldırıp babasına göstererek , Minho kızının tatlılığına gülümsemiş ve yanına gelerek yanağına sesli bir ödül öpücüğü kondurmuştu
-"Yatağının üzerine bıraktığım kıyafetleri giyebilir misin ?" dedi küçük kızına dönerek , Lily kafasını sallamış ve gülümseyerek yukarı koşuşturmuştu
-"Lily koşma bebeğim düşersin ." dedi küçüğü uyararak , fakat küçük onu duymamıştı
Hızlıca mutfağı toparlamış ve dolapta bulunan içinde Lily'nin öğle yemeği bulunan beslenme kutusunu almış ve yukarı çıkmıştı . Lily çoktan üstünü giyinmiş çantasına oyuncaklarını koyuyordu . Minho kızına gülmüş ve peluş oyuncakları çantadan çıkarmıştı , çünkü etrafa sürülüp çok çabuk kirleniyor ve mikrop barındırıyorlardı . Plastik hayvan figürlerini yanına alan küçük kızına beslenme kutusunu da vermiş ve çantasını sırtına takarak merdivenlerden inmişti .
Kızının sakin ve paytak adımlarını merdivenin sonuna kadar takip etmiş ardından hızla odasına koşarak bilgisayar çantası ile sırt çantasını almıştı . Aynı şekilde aşağı indiğinde Dori ile oynayan Lily'e gülmüş ve gitmeleri gerektiğini söylemişti . Dori'ye veda edip kafasını öpen kızına gülümsemiş ve eğilerek ayakkabılarını giydirip cırt cırtlarını takmıştı . Kendi de ayakkabılarını giyinmiş ve evden çıkıp kapıyı kilitlemişti . Kızını kucağına almış garaj yolunda duran küçük kırmızı arabasına ilerleyerek kızını çocuk koltuğuna yerleştirip alnına küçük bir öpücük kondurmuştu .
Çantaları da arka koltuğa bırakmış ardından şoför koltuğuna binerek arabayı çalıştırmıştı . Trafik var ise geç kalacaklardı . Kızı için eğlenceli bir liste bulup müzik açmış ardından da yola odaklanmıştı . Bazen yolda gördüğü tabelaların anlamını soran kızına açıklama yapıyordu . Yarım saate yakın bir sürede geldiklerinde kolundaki saate bakan Minho erken bile geldiklerini görünce gülümsemişti .
Arabadan inmiş önce kızını indirmiş onun elini tutarken de çantaları almıştı . Sırt çantasını sırtına takarken Bilgisayar çantası ile Lily'nin küçük sırt çantasını elinde taşıyordu . Bir yandan da sıkı sıkı kızının elini tutuyordu . Lily ise etrafı izliyor bazen babasının tuttuğu elini sallıyordu . İçeri girdiklerinde boş olan etrafa şaşırmamış ve eşine bakınmıştı . Aradığı kişiyi kenarda su içerken görünce el sallamış ve gülümsemişti .
Lily elini bırakıp babasına koştuğunda Jeongin küçük kızını havaya kaldırıp kucaklamış ve yanağına sesli bir öpücük kondurmuştu . Lily de kıkırdayarak babasının formasına tutunuyordu .
-"Nasılmış benim küçük prensesim ?" Yanına gelen eşi beline sarılınca şakaklarına küçük bir öpücük kondurmuş ve gülümsemişti
-"Çok iyiyim ." dedi çok derken kollarını açarak -" Biz bugün babamla sabah erkenden kalktık ki seni izleyelim ." dedi tatlı tatlı
-"Öyle mi , teşekkür ederim o zaman küçük hanım ." dedi küçüğü huylandırıp güldürerek , İkisi gülüşürken Hyunjin Lily'i görerek yanlarına doğru gelmiş Lily de hemen favori amcasına koşmuştu
-"Hyunnie !" Kollarını açan küçük kızı havaya kaldırıp koluyla desteklemişti genç basketçi
-"Hoş geldin küçük cimcime ." dedi yeğeninin burnunu parmakları arasına sıkıştırarak , Lily huylanıp kaşlarını çatınca da yanağından öpmüştü , Bununla gülümseyen kıza bakmış ve yanağını işaret ederek beklemişti
Lily Hyunjin'in yanağına öpücük kondurduğunda amcası küçük kızı havada hoplata hoplata arkadaşlarına gitmişti . Lily'i yere indirip basket atmayı öğretiyorlardı ekipçe . Lily ise topu bile kaldıramıyordu , buna üzülünce de yardım ediyorlardı . Hyunjin topu havaya kaldırmasına yardım ediyor küçük kızı da topla havaya kaldırıyordu , ardından Chris amcası da küçüğü potaya yaklaştırıp topu atmasını söylüyordu . Kısacası Lily onun için harcanan çaba ile mutlu mutlu vakit geçiriyordu .
-" Dün akşam dan beri babamı izlemeye gideceğiz diye yerinde durmuyor ." dedi kızına gülerek
-"Keşke antrenman uzamasaydı da eve gelebilseydim ama uzayınca bir daha sizi rahatsız etmeyeyim dedim . Hem ilk defa burada sabahlamıyorum . " demişti sevgilisinin dudaklarına küçük bir öpücük kondurarak
-"Akşam annenler gelecekmiş , Lily amcalarını göreceğim diye çok heyecanlı malum Gaon ile küçük bir örgütler ." dedi gülerek
-"Ah evet , bizim velet Gaon , kızımı da kendine benzetti ." dedi şebeklik yaptıkları halleri aklına gelince gülümseyerek
-"Bugün de dans gösterisi yapacaklarmış ." dedi ve ekledi -" Malum benimle pratik odasında oradan oraya zıplıyor bütün gün ."
-"Küçük bir dansçı daha mı yetişiyor acaba . Minyatür Minho ." dedi dalga geçerek
-"O topu kaldıracak yaşa gelince görürüz küçük Minho muymuş değil miymiş ." dedi Minho , çünkü kızının babasının mesleğine daha çok ilgisini olduğunun farkındaydı
-"Bana fark etmez , zevkle eğitirim küçük böceğimizi ." dedi
-"Öyle deme o küçük böcek çok mızmızdır , hele de yanlış yaptın falan dersen ." yaptığı komik suratı hatırlayıp gülmüştü
-"Olsun , yerim ben onun huysuz hareketlerini ." dedi
Eşine sakince sarılmış ve spor salonundan çıkmıştı . Lily amcaları ile bahçede oradan oraya koşturarak yakalamaca oynuyorken ikili de onları izliyordu . Yakalamacadan sıkıldıklarında ise Prensesi koruma oynamaya başlamışlardı . Hyunjin uzun saçları olduğu için prensesken Lily de onu kurtarmaya gelen şövalyeydi . Herkes kocaman adamların küçücük bir kızı mutlu etmek ve eğlendirmek için şekilden şekle girmesine gülüyordu . Çok tatlılardı .
Minho ve Jeongin'in küçük kızları Lily çok tatlıydı , herkesin hayatına mutluluk ve neşe getirmişti. Üstelik en tatlı ve düşünceli babalar onunkilerdi . İkisini de çok seviyordu , onu seçtikleri için de sevdikleri içinde , ikisine de minnettardı .
SON
________________________________________________________________________________
Umarım hayal ettiğim gibi tatlı bir bölüm olmuştur . You'yu sevip okuyan herkese çok teşekkür ederim . Başka kurgularımda görüşmek üzere <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOU
FanfictionStray kids basket takımının yıldız oyuncusu Yang Jeongin ve Sevgilisi Lee Minho'nun garip ve eğlenceli ilişkisi -" Yendim seni Yıldız oyuncu." Dedi zaferle gülerek , -" Bir sana yeniliyorum kıymetimi bil ." Dedi Minho'yu öperken , Minho da bu dedi...