İyi okumalar!!
Beklediğimden daha kısa bir oneshot oldu..
Bölüm şarkıları,
Lana Del Rey - Doin Time
Kalben - Yalakanım bebeğim
Arctic monkeys- i wanna be yours
Wale and Rihanna - Bad_
Kasıklarımdaki ağrılar yüzünden oturduğum koltukta kıvranmamak için kendimle savaş halindeydim ve bu çaba da biraz sonra son bulacak gibiydi. Çünkü daha fazla ağrıya tahammül edecek gücüm yoktu. Bir şeylerin üzerinde sert bir şekilde hareket etmek istiyordum.
Bir alfaydım ancak girdiğim kızgınlık dönemlerinde bir omega gibi ıslanıyor, içimin doldurulması için hıçkırarak ağlıyordum. Tabi jungkook'un kucağında, onun sert uyluklarına sürtünerek.
O benim en yakın arkadaşımdı ve küçüklüğümden bu zamana kadar yanımda olan yegane kişiydi. Benim geçmişim, şimdim ve geleceğim olan kişiydi. Beni bırakmayacağını biliyordum. Ben de onu bırakmazdım zaten.
Onunla olan arkadaşlığımız ailelerimize dayanıyordu. Ailelerimiz de küçüklüklerinden beri yakın arkadaşlarmış ve daha liseye giderken bile gelecekte olacak olan çocuklarının da onlar gibi arkadaş olmasını istemiş. Bu yüzden de asla bağlarını koparmamışlar ve bizimde arkadaş olmamızı sağlamışlardı. Onlar arkadaş olmasa bile ben Jungkook'u bulurdum zaten. O benim ruh eşimdi.
Laf olsun diye demiyorum, gerçekten ruh eşim. Yanında olduğum süre zarfında vahşiliğinden şikâyet ettiğim kurdum bile sessizliğe gömülüyor, içimde onun huzurlu ulumalarını duyuyordum. Kurdum ona karşı o kadar sevgi ve ilgi doluydu ki bazen sadece baskılanmak istiyor, içimde atıp durduğu çığlık benzeri ulumalar ile yerimde kıvranıyordum. Şimdi olduğu gibi. Ancak bu sefer farklıydı çünkü kzıgınlığa giriyordum ve deliğimden akan şeffaf sıvının her geçen saniye iç çamaşırıma biraz daha bulaştığını bilmek yanaklarımın kızarmasını sağlıyordu çünkü şu an banyoda olan alfam salgıladığım feromonların kokusunu almıştı büyük ihtimalle.
Artan yoğun kolum ile ben bile boğulacak raddeye gelirken kalçalarımı koltuğa sürtmeye başlamıştım çünkü sikeyim ki ıslak deliğim her geçen saniye kasılıyor ve içine bir şeyleri almak istercesine iç çamaşırımı sıkıştırıyordu.
Eh içine bir şeyler alacaksa bile banyodan çıkması gereken adamı beklememiz gerekiyordu.
Jeon Jungkook.
Bir-çok omeganın hayali olan baskın alfa. Uğruna milyarlarca won vereceğim milyonlarca yıldıza sahip iri gözleri olan ve ona her baktığımda kalbimi hızlandıran alfa. Kalın baldırları ile beni bir uçuruma sürükleyen kişi. Kızgınlık dönemim boyunca kasılıp duran deliğimin istediği tek kişi. Benim için jungkook bu ve daha fazlasıydı.
Onun benim için önemini anlatacak olsam kelimeler bulamam. Sadece onun gözlerinin içine bakın ve neden anlatamadığımı görün derim. Çünkü o, o kadar eşsiz bir parça ki onda olan en ufak bir şey ki mahvediyor sizi. Bana böyle oluyor. Sadece çenesine bakıyorum, orayı öpmek istiyorum. Dudaklarına bakıyor ve tenimi kutsamasını istiyorum.
Jeon jungkook benim için her şey demekti. Aile, aşk , hayat, geçmiş, gelecek, kardeş, eş. Hepsi benim için tek bir kişiye işaret ediyordu.
Bitiyordum ona. Ciddi anlamda bitiyordum, beni yakıyor, kül ediyor, küllerimden tekrar inşa ediyordu.
Şimdi ise kıvrandığım koltukta ıslak deliğim ile beraber adamımın çıkmasını bekliyordum, kucağında mahvolmak adına. Çarpan kapı ile onun banyodan çıktığını anlarken dudaklarım büzülmüştü. Dakikalar sonra yanıma gelecekti ve bunu bilmek beni resmen çılgına çevirmişti. Dudaklarımdan sırf bunu bildiğim için bir inleme kaçmıştı. Şu an yanımda olsaydı bu halime arsızca güler, piercinglerin olduğu sağ kaşını kaldırır ve beni mahvettiğinin bilincinde olarak kemikli ellerini belime sarar, kendimi rahatlatmamı sağlardı. Kucağında sürtünerek. Bazen, yani çoğu zaman, onun da sertleştiğini hisseder ve onu boşaltmak adına daha sert sürtünürdüm ancak o sanki bu isteğimi biliyorcasına hiç boşalmamıştı. Bunda benim de hassaslığımdan dolayı erken boşalmamın da etkisi vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Señorita [] taekook
FanfictionTaehyung, kızgınlığa girdiği her seferde en yakın arkadaşının kucağında kendini tatmin ediyordu. tahmin etmediği şey ise en yakın arkadaşının da ondan etkilenerek kızgınlığa girmesiydi. _ [semekook! oneshot!]