"Oğlum hadisene akşama kadar seni mi bekleyeceğiz?"
Annemin bana seslenmesiyle kafamı yastıktan kaldırmak zorunda kaldım. İçeride kahvaltı hazırlıyordu ve evin tek çocuğu olarak beni ekmek almaya gönderiyordu.
Bugün cumartesi olduğu içinde evdeydim yani buda ekmek almaktan kaçamayacağım anlamına geliyordu.
Zar zor oflaya poflaya yataktan kalktım ve kendimi banyoya attım. Elimi yüzü yıkayıp üzerimi giyinmek için giysi dolabına yöaneldim.
Dolaptan en şık ve yeni kıyafetlerimi seçtim. Ne kadar ekmek almaya gidiyor olsam bile belkide onunla karşılaşırdım diye kapının önüne bile çıksam şık giyiniyordum.
Kıyafetleri giydikten sonra aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı düzeltip parfümümü sıktım.
Odadan çıktım ve dış kapıya adımladım annemin sesini duyunca durdum.
"Paran var mı?"
"Var var" yanağından öptüm "hemen dönerim" ayakkabılarımı ayağıma geçirip evden çıktım. Apartmanın merdivenlerinden aşağı indim ve tam dış kapıya yürürken duraksadım.
O tam karşımdaydı.
Çam yeşili gözlerini benim kahvelerime dikmiş ve hafif bir gülümsemeyle bana doğru adımlıyordu.
Üzerinde siyah düz tişortu ve altında aynı şekilde siyah eşofmanı, boynunda gümüş zincir kolyesi ve saçları hafif dağınıktı.
"Umut günaydın abicim"
Erkeksi sesi beni benden alıyor baska alemlere götürüyordu.
Kendisi bizim üst komşumuz Sultan teyzenin oğluydu.
Ona küçüklüğümden beri aşıktım aramızda tam 8 yaş vardı. Ben 18e yeni girmiştim o ise 26 yaşındaydı. Küçükken onun dibinden ayrılmaz, kucağına oturur, öperdim. Oda küçük olduğum için bunu dert etmezdi zaten. Ama bi zaman sonra büyümüş ve onda karşı daha mesafeli olmak zorunda kalmış ve onun kucağına oturmaya, öpmeye ve beni sevmesine hasret kalmıştım.
Keşke hiç büyümeseydimde onun kucağında oturmaya ve dibinden ayrılmamaya devam edebilseydim.
"Sanada günaydın Aras abi"
"Sevim abla sabah sabah senide ekmek almaya mı yolladı?"
İçten tebessümü o kadar güzeldiki.
"Evet sabah sabah uyanmak zorunda kaldım." Başımı iki yana sallayıp ufak bir sitem ettiğimde kıkırdadı.
"Bende akşam eve gelmedim arkadaşlarımlaydım şimdi eve geçip bizimkinden iyi bir azar yiyeceğim"
Annesi Sultan abladan bahsediyordu. Normalde tatlı kadındı ama eğer oğlunun kılına zarar gelirse Hulk'a dönüşüp bütün şehri yerle bir edebilirdi.
Dedigine kıkırdadım
"Allah sabır versin Aras abi"
"Sağol abim darısı başına hadi görüşürüz" dedi ve beni kendine çekip saçlarımdan öptü. Bunu beni kardeşi olarak gördüğü için yapıyordu biliyorum ama yinede kalbimin küt küt atmasına ve alt tarafımdaki hareketlenmeye engel olamıyordum. 15 yaşında ergenler gibi onun en ufak dokunuşunda kalkıyordum.
"Görüşürüz" dedim ve kapıya adımladım. Kapıdan çıktığım anda hızla bakkal Osman amcaya adımladım. Hemen ekmeği almalı ve tuvalete gitmeliydim.
Osman amcanın bakkala geldim ve içeri girdim.
"Günaydın Umut oğlum" beni güler yüzüyle karşilayan adama döndüm ve gülümsedim.
"Günaydın Osmiş iki tane somon ekmek verir misin?" Osman amca benim öz babam gibi oldugu için arada şakasına Osmiş diyordum oda buna çoktan alışmıştı.
"Tabi oğlum hemen" eline bir poşet alıp ekmekleri koydu ve bana uzattı.
Osman amcaya parasını ödedim ve selamlaşıp hızlı adimlarla eve geçtim.
"Anne al getirdim ekmekleri" ekmekleri yemek masasının üstüne koydum
"Sağol oglum"
"Ellerimi yıkayıp geliyorum" dedim ve hemen odamdaki tuvalete geçip kapıyı kilitledim.
İçeri girdiğim anda pantolonumu ve boxerımı çıkardım elimi kalkmış penisime attım ve onu düşünerek çekiştirmeye başladım.
_________________________________________
Yeni kurguuuu
Aşırı gay hikayesi yazasım geldii 5-6 aydırda yazmayı düşünüyordum sonunda yazdım.
Bu bölüm tanıtım gibi bişeydi o yüzden böyle kısa.
Neyse bakalım beğenecek misiniz öptümmm
