Gecenin Ressamı - Minsung

jisung aldatiliyor

"Günaydın!" diye bağırarak mekana dalış yaptım.

"Ne bağırıyon eşek."

Changbin gene sabahın köründe moralimin ağzına sicmisti.

Devam etti;

"Oğlum bak ne diycem sana."

Umrumda değil anlamında başımı arkaya yasladım.

"Bi bak, bak."

Devam etti;

"Senin şu resim hocası var ya."

Dediğini duyar duymaz kafamı Bin'e çevirdim.

"Nolmus ona."

"Hocanın sevgilisi varmış."

Hyunjin arkadan atıldı;

"PUAHAHWHSH Jisung'un hayaller siyah poşete."

Chan'in dediğini hazmedememiş gibi bomboş yüzüne bakıyordum.

"Ya kanka adam dilini yuttu."

"Bi saniye doğru mu?"

İkiside benim tedirgin sesimi duyunca bana çevrildiler;

"Kanka yalan mı söyliyecem."

İkisi bir kıkırdaşmaya başladılar.

"Hahaha çok komik."

Devam ettim;

"Dalga geçtiğinizi biliyorum."

Eşek gibi gülüyorlardi hala.

"Siz hayatta güvenebileceğim en son insanlarsınız, işin garip yanı en iyi arkadaşlarımsınız ha!"

Lafı koyduktan sonra çekip gittim.

***

15 dakika ya Minho ile yeni dersim başlayacaktı, o yüzden atölyeye doğru gittim. İçeri girdiğimde Minho nun henüz gelmediğini düşünmüştüm, ama sandığımın aksine içerden gülüşme ve kısık sesle konuşma sesleri geliyordu. Belki başka öğrenciler vardır diye umursamadan içeri fırladım.

İçerde, Minho ve yanında da bir kadın vardı. İçeri girdiğimde ikisi de beni fark ettiler;

"Jisung?"

Changbin benimle dalga geçmiyor muydu? Gülüşme sesleri Minho ve yanında ki kadından geliyordu.

Dilim tutulmuş gibi Minho'nun yüzüne bakıyordum. Sevgilisini kıskanan aptal bir kadın gibiyim sanki. Aptallık edip doğrudan sınıfa daldığım için koşarak sınıftan çıktım, Minho beni fark etmişti ama ben hiçbir şey söylemeden ortadan kayboldum.

Changbin ve Hyunjin'in yanına gittim;

Changbin

Kanka dokunsak ağlayacaksın noldu amk

Hyunjin

sevgilisinden red yemiş ezik

|Tek kelime etmeden sakince yerime oturdum.|