-6

782 99 67
                                    

Yeonjun, okul bahçesinde yalnız başına yürüyordu, dün olanları düşünüyor, düşündükçe daha fazla utanıyordu.

"Heeeey, Yeonjun!"

Yeonjun, arkasından duyduğu sesle -tahminince Soobin'di- adımlarını durdurup arkasını dönmüştü.

Ona sırıtarak yaklaşan Soobin'i görmesiyle tekrardan önüne döndü.
Dün sabah olanlardan sonra, ondan biraz olsun utanıyordu. Bir süre yüzüne bakmamayı düşünmüştü fakat pek de mümkün görünmüyordu.

Yavaş adımlarla ilerlemeye devam etti Soobin'i aldırış etmeden.

"Beni görmezden mi geliyorsun?"

Soobin hızlıca Yeonjun'un yanına doğru koştu. Yeonjun, Soobin'e bakmıyordu bile.

Soobin, kolunu Yeonjun'un omzuna attı ve sırıtmaya devam ederek konuştu.

"Dünkü yüzünden, hala utanıyor musun~"

"Hey kes şunu."
Soobin'e bir kez olsun bakmıştı, onda ise gözlerini kaçırmıştı.
Soobin'in ise, bu hali hoşuna gidiyor onu tatlı buluyordu.

"Hmm bence bunu her zaman yapmalıyız, belki o zaman utanmazsın ne dersin?"

"Gidiyorum ben."

Yeonjun hızlıca Soobin'in yanından ayrılmıştı. Onunla konuştukça heyecanlanıp yanlış bir şey demesinden korkuyordu.
Soobin ise sadece birazcık onu sinir etmeye çalışıyordu, belki de tam olarak sinir etme diyemeyiz.
Ama sanırım başarılı da olmuştu.

---

Yeonjun, Soobin'in onun yanına gelmeden hızlıca eve gitmek istiyordu. Bu nedenle zilin çalmasının hemen ardından hızlıca çantasını sırtına takıp kapüşonunu kafasına geçirdi ve elleri cebindeyken sınıftan çıktı. Kendi adımlarına bakarak ilerliyordu.

Yeonjun'u fark eden Soobin, hızlıca yanına yaklaştı ve kafasındaki kapüşonunu geriye doğru çekti.

"Ne yapıyorsun utangaç çocuk?"

"Eve gidiyorum, bana öyle seslenme." dedi Yeonjun adımlarını gözüyle takip etmeye devam ederken.

Soobin kafasını yana yatırdı ve dudağını büzdü. "Bugün beni izlemeye gelmiyor musun?"

"Hayır sanmıyorum." Yeonjun, Soobin'e bakmadan yürümeye devam ediyordu. Soobin ise onun dikkatini çekmeye çalışıyordu. "Yeonjun lütfennn."

"Çok mu istiyorsun?"

"Birlikte oynardık?"
Yeonjun'un karşısında masum masum dudağını büzmüş bir Soobin vardı. O surata nasıl hayır diyebilirdi ki? "Arkadaşlarınla oynamam."

"Kovalım onları??"
"İyi tamam geliyorum."
Yeonjun'un teklifini kabul etmesiyle, şimdi ise ona zafer gülümsemesiyle bakan Soobin vardı.

---

"Bir fikrim var, karşılıklı 10 kere basket atalım. Kimin atışı daha fazlaysa onun bir dilek hakkı olsun. Ne dersin?"

"Senin kazanacağın apaçık belli. Neden yapıyoruz ki?" "Hadi ama çok sıkıcısın."

Yeonjun, Soobin'in ısrarı üzerine ona iç geçirip kabul etmişti. Basketbol sahasının köşesine eşyalarını bırakmıştı Soobin. Yeonjun ise çantasını bırakıp hırkasını çıkarmıştı.

Soobin elindeki basketbol topuyla potanın karşısına geçmişti. Yeonjun ise onun peşinden geliyordu. Soobin'i ne zaman basketbol oynarken görse onu fazlasıyla çekici buluyordu. Şu an ise ona belli etmekten korkuyordu, mesajlarda yüzlerce kez "Seni seviyorum." dememiş gibi.

Soobin topu sektirirken Yeonjun'a bakıp sırıttı ve topu ona doğru yavaşça attı. "İlk sen at."

Yeonjun, yerdeki topu eline aldı ve potanın karşısına geçip potaya topu attı. Ve tabii top potanın yanından aşağı doğru düşmüştü. "Atamam demiştim."

"Yanlış atıyorsun ki. Bak şimdi."

Soobin yerde yuvarlanan topu kapıp potanın karşısına geçti. Parmaklarına yerleştirdiği topu potaya attı. Hiçbir yere çarpmadan top fileden geçmişti. "Böyle yapacaksın işte."

"Sen yıllardır oynuyorsun ama."

Soobin elindeki topla beraber Yeonjun'a doğru yaklaştı. Bir elinde top varken diğeriyle Yeonjun'un elini tutarak topu Yeonjun'un parmaklarına yerleştirdi.

Yeonjun, Soobin'in ona yaklaşmasıyla titremişti. Kalbi aynı o gün olduğu gibi hızlı atıyordu. Derin bir nefes aldı ve yutkundu. Diğer elini de Soobin'den gördüğü gibi yerleştirdi fakat onu da yanlış yapmıştı. "Yalnızca parmaklarını kullan."

Yeonjun sol elini Soobin'in dediği gibi yerleştirmişti. Potanın karşısına geçip topu attı. "Başardım!!"

Soobin, Yeonjun'un sevindiğini gördüğünde onun pembe saçlarını okşadı ve "Aferin sana." dedi gülümseyerek.

----

Soobin son atışını yaptığında 1 puan daha almıştı. Yeonjun kollarını bağlamış onu izliyordu o sırada. Kazanan belliydi. Yeonjun 4 kez atmışken Soobin, 8 kez atmıştı.

Soobin yerde seken topu eline aldı ve Yeonjun'un yanına gitti.
Yeonjun Soobin'e bakarak, "Senin kazanacağını söylemiştim." dedi.
Soobin Yeonjun'a gülümseyerek bakıyordu o sıra.

"Ama anlaşmamız hâlâ geçerli değil mi Yeonjun?"
"Pekala. Ne istediğini söyle."

Soobin, Yeonjun'a bir adım daha yaklaştı ve onu sahanın demirlikleriyle kendi arasında aldı. "Erkek arkadaşım ol Yeonjun."


---

uzgunum bu bolum biraz kotu olmus olabilir :"

loverboy, YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin