Bölüm 1

635 78 10
                                    


Son model Volvo S60 demir kapılardan bahçeye girip evin önüne park ettiğinde şoför koltuğunda oturan genç adam motoru durdurdu. İnmek için acelesi yoktu. O kapıdan içeri girdiğinde bütün anıların üzerine geleceğini bildiğinden bir süre daha arabanın içinde oturmaya devam etti. Kolundaki saate baktı. Gece yarısını çoktan geçmişti. Bu saatte onu hiç kimse beklemezdi. Onu bekleyen kişi uzun zamandır hayatında yoktu. Gözlerini yumarak başını arabanın koltuğuna yasladı. Derin bir nefes aldı. Bugün oldukça yoğun geçmişti. Üst üste yaptığı toplantılardan yorgundu. Gecenin bu saatinde yorgunluk daha da ağır basmıştı. Belki de biraz durup dinlenmenin zamanı gelmişti ama Egemen dinlenmek istemiyordu. Dinlenmek demek geçmişi düşünmek demekti ve geçmiş Egemen'e oldukça acı veriyordu. Karanlıklar içindeki eve tekrar baktı. Çocukları uyumuş olmalıydı. Bazen çocukların seslerine bile katlanamıyordu. Filiz gittiğinden beri burası yuva olmaktan çıkmış sadece başlarını soktukları bir ev hâline gelmişti. Değişiklik yapmanın zamanı gelmişti ama Egemen bunu her defasında ertelemiş ve geldiği noktada geriye anılarla dolu bir ev kalmıştı. Her birini acıyla hatırladığı yüzlerce anı her gece kendisine eşlik ediyordu. Filiz hayatlarından çoktan gitmişti ama geride bıraktıkları hâlâ evin içinde, kapısı kilitli yatak odasında duruyordu. Odayı ne kullanabiliyor ne de boşaltabiliyordu. Evin içinde bir mabet yaratmıştı. Bunun iyi bir şey olmadığının bilincinde olsa da eli bir türlü o odayı boşaltmaya gitmemişti. Artık evdeki başka bir yatak odasını kullanıyordu. Bunun sağlıklı bir bireyin yapacağı bir şey olmadığını bilmesine rağmen yine de o odaya dokunmamıştı.

Penceresi vurulduğunda gözlerini açarak kapının dışında durmuş, elindeki feneri yüzünden çeken adama baktı. Doğrulup kapıyı açtı.

"Kusura bakmayın Egemen Bey arabada görünce bir şey oldu sandım."

Yan koltukta duran evrak çantasını alarak dışarıya çıkan Egemen arabanın kapısını kapatıp "Bir şey yok sadece düşünüyordum. İyi geceler Rıfkı Bey," dedi.

"İyi geceler efendim."

Rıfkı eve yürüyen adama baktı. Uzun zamandır burada çalışıyordu ama son iki yıldır Egemen Bey'in hâli onu da üzüyordu. Elindeki fenerin ışığını açarak bahçede dolaşmaya başladığında Egemen de kapıyı açıp içeri girdi.

Kapıyı kapatan Egemen salonun ışığının açık olduğunu fark ettiğinde canı sıkıldı; uyumamış çocukları ya da yine onun bu hâlini beğenmediğini söyleyecek olan annesini çekecek durumda değildi. Salonun kapısının önüne geldiğinde uyumayan kişinin çocukların bakıcısı Melahat Hanım olduğunu gördü. Bu içinin daha da sıkılmasına neden oldu. Bu saatte Melahat Hanım uyumamışsa evde sorun var demekti ama Egemen'in ruh hâli gecenin bir yarısında şikâyet dinlemeye hiç uygun değildi. Belki yüzümden anlar diye düşünüp kadına "Hayrola Melahat Hanım?" diye sordu.

Orta boylu, zayıf ve her zaman somurtkan olan kadın yerinden kalkarak "Hoş geldiniz Egemen Bey. Ben de sizi bekliyordum," derken onun yorgunluğunun farkına bile varmadı.

Egemen'in içindeki sıkıntı daha da büyüdü. Bu tür konuşmaları defalarca yapmışlar, her seferinde gitmek isteyen kadını ikna etmek için saatlerce dil dökmek zorunda kalmıştı. Belli ki bugün de o günlerden biriydi ama Egemen'in kadını dinleyecek ne gücü vardı ne de sabrı. Üstelik bu kadına artık sinir olmaya başlamıştı. Her akşam eve geldiğinde şikâyet dinlemekten bıkmıştı. Bu sefer duyacaklarının da iyi şeyler olmadığını anlamak için falcı olmaya gerek yoktu.

Egemen "Bir şey mi oldu?" diyerek kendisine en yakın koltuğa oturdu.

"Sabahleyin ayrılıyorum Egemen Bey."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 04, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAYAT İNCİTİR HERKESİ  RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin