3

10.9K 144 16
                                    

-ateş-

Mutluyu mutfakta görünce sevinmem yüzüme yansayıp gülümsemiştim

Ama elindeki bardak yere düşüp kırıldığında gülümsemem gitmişti miniğimin yanına giderken tezgahtaki eli kaydığında düşeceğini anlamıştım aramızda neredeyse üç adım kala mutluyu tutunca o çoktan bayılmıştı

"Ateş noluyo-"

Mutfağa giren borayla bakışlarımı zar zor mutludan ayırarak ona baktım

"B-bilmiyorum bayıldı birden"

Mutlunun kucağımda titrediğini hissedince elimi yüzüne çıkararak yanaklarını okşamaya çalıştım ama sadece çalıştım yanıyordu bu kız

"B-bora yanıyo mutlu çık banyoyu hazırla birşey yap"

Boranında endişesi artarken ben mutluyu kucağims iyice yerleştirip bora ile benim odama çiktim yatağa bırakarak çekmecelerde ateş ölçeri aradım bulduğum ateş ölçerle mutlunun alnına tutarak çikan sonuça baktım

39.7 havale geçirebilirdi yanaklarına hafifçe vurarak uyandırmaya çalıştım ama uyanmiyordu

"Ateş küvet hazır"

Bora odaya gelince yataktan kalkıp mutluyu alicaktim ki beni durdurdu

"Sen kıyafet hazırla ben yaptırırim ateşi kaç"

"39.7" titreyen sesimle zar zor konuşurken

-bora-

Hızlıca mutluyu kucağima alarak banyoya girdim ılıktan daha da soğuk olan suya sokarken gözleri açılmamıştı bile sadece titremesi artmıştı

Yaklaşık iki dakika sonra sudan çıkartarak havluya sararak kucağima aldim bana kıyasla minik Olan bedenini

Ateşle üzerinı hızlıca değiştirdiğimizde regl olduğunu fark ettik

Sabah gitmemizi istemesinin nedeni buymuş..

Ateş ölçerle ateşine baktığımızda azalmadığını arttığını fark ettik

Hızlıca mutluyu kucağima alarak ateş arka koltuğa oturunca kucağina yatırdım mutluyu

Şöfor koltuğuna geçerek son hız hastaneye sürmeye başladım

~~~~~

Aradan tam bir gün geçmişti mutlu hala uyuyordu ateş suçluluk duygusuyla başında bekliyordu saçlarını okşayıp öpüyordu

Ben bense yüzsüzlükten pişmanlıktan odaya bile giremiyordum

Bencilin tekiydim kesinlikle bencilin tekiydim

-mutlu-

Yattığım sert yerden kalkmaya çalıştığımda vücudumun ağrılarından kalkamadığımı fark ettim

Kafamı sola çevirdiğimde parmaklarıyla oynayan bir ateşi gördüm

Kolumu kaldırdığımda serumun iğnesi acıttığından ağzımdan küçük bir inleme çıktı

"Mutlu.. iyi misin sevgilim ağrın varmı"

Kafamı yok anlamında salladım ağrılarımın olmasına rağmen

~~~~~~~

Dayanamıyordum yaklaşık beş saat sonra eve gelmiştik ben burda kalmakta dayanamıyordum

Telefonumu açarak yağmurun abisini yani sınıf arkadaşım emiri aradım

Beni burdan alabilirdi

"Alouuww mutlucukk"

Sesini her duyduğumda gülerdim ama şimdi gülmedim gülecek gücüm bile yoktu

"Emir sana konum atsam beni alır mısın"

Emir işin ciddiyetini anlamiş olucakki komikliğını bırakmıştı

"Mutlu birşey mi oldu nerdesinki sen emiriye falan da demedin bana"

"Beni aldığında anlatırım senin yanında kim var anırıyorlar yine"

"Bizimkiler işte ya sahra yağmur ufuk Miraç diğer emir bide"

"nE yağmur ordu daydı ne ara döndü bana niye haber vermediniz insan bir arar"

"Aradık zaten kızım evinede geldik hatta neyse at şu konumu ufukla geliyoz"

"Attım yağmur da gelsin"

"Aman da aman kankasindan da ayrılamazmiş"

"Kes be"

Telefonu yüzüne kapatarak etrafta kalan eşyalarımı valizime atarak emirleri beklemeye çalıştım

Şimdi fark ettimde çarcafı değiştirmişler

Uyandığımdan beri ateşle çok az konuşmuştuk bora.. bora zaten konuşmak için yanıma bile gelmedi bende konuşmak için adım atmadım

Bizimkilerle takılmak bana iyi gelirdi

Ateşe haber vermek için salona gitmeye karar verdim izin istemek için değil haber vermek için sonra neden haber vermedin neden anlatmadin diye olaylar büyüyüp böyle oluyor!

Salonda gergin bir şekilde oturan bora ile ateşi görünce onların karşılarındaki koltuğa oturdum

"Mutlu nasi-"
Konuşan boranın cümlesini keserek atese döndüm

"Ben gidiyorum ateş"

"Ne nedemek gidiyorum nereye gidiyorsun"

"Arkadaşlarıma gidiyorum"

"Bizim iznimiz yok üstelik baban seni bize emanet etti"

"Babam burda yok bora üstelik sizden izin istemeye gelmedim zaten haber verdim sadece hem bence babam beni size emanet ederek büyük bir hata etmiş"

"Ne zaman gelirsin yada gelirmisin"

Neredeyse ağlayacak olan ateşe baktım elinden tutarak yukarı çıkarttım ikimizi

Onu yatağa yatırıp kapıyı kitledim bende ateşin göğsüne yattım

"Gelicem orası kesin ama ne zaman bilmiyorum herşey üst üste geldi benim artık biraz dinlenmeye ihtiyacım var sevgili ben sizin yanınızda huzurluyken artık geriliyorum bilmiyorum belki de bende suç var neyse gelicem ama üzülme sende boraya da yüklenme fazla"

"Hala borayı düşünüyorsun"

"Hala sevgiliyiz çünkü"

Kapının art arda çalmasıyla yerimden kalktım

"Eşyalarını alıyor musun"

Başımı evet anlamında salladim

Ateş valizleri alacağında atıldım
"Uğraşma sen alırlar onlar"

Merdivenlerden gelen bağırış sesleri artarken gülmemek için kendimi zor tuttum

"Of bu nasi ev ya merdivenleri çik cik bitmiyor yokuş çıkarken boyle yorulmuyorum ben len mutlu nerdesin burda değilsen ses ver"

Ateş duyduğu cümlelerle bana bakınca bakışlarımı kaçırdım o da gülmeye başlamıştı

Odaya FBI kovalar gibi giren yağmur bana doğru koşarak beni kucağına aldığında çığlık atıp ona sarıldım

Beni indirdiğinde bende onu kucağıma alıp bana yaptığı gibi bende onu döndürdüm

"Oha lan sana noldu çökmüşsün sen"

"Öyle ölmez emir füze at kanka"

"Öf çok konuştunuz siz alın şu eşyaları arabaya taşıyın mutlu dedikodularim var ama önce herşeyi anlatacaksin hadi gidiyoruz size de iyi ve kötü günler dilerimm hadii bayy"

Beni yaka paça evden çıkaran yağmur un kafasına emir vurmuştu

"Dur bı mal"

Halimize hala Gülen ateşi görünce çığlık atmıştim

"Komik değil hadi hoşçakalın yazarım belki"

"Niye herşeye belki diyorsun"

"Senin gibi bazı şeyleri kesin söyleyip umutlandirmak istemediğim den bora"

BebeğimizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin