Ne?

16 2 0
                                    

Selam ben andromeda 🖐🏻(HJ fic yazarı)

Bu benim ilk ficim olduğu için mükemmel olmasını beklemiyorum
  
Eun Seo (Biz)

Bu benim ilk ficim olduğu için mükemmel olmasını beklemiyorum    Eun Seo (Biz)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.
.
.
.
.
.
Adım Eun Seo. Başıboş,yetim, öksüz, fakir eun seo. 18 yaşındayım. Daha hayatımın baharına girecek olan ben sanki güze giriyormuş gibiyim. Hayattan bıktım. Ölmek için dua etmekten de. Herkesten bıktım. Bütün dünyadan, insanlıktan, o çirkin duyguların hepsinden. Bundan 4 yıl önce bütün dünya resmen benim etrafımda dönüyordu. Ailem çok zengindi ve ben de ailedeki tek çocuk olduğum için her istediğim yapılırdı. Ben de şımarık bir çocuk değildim yani. Kalbim temiz, vicdanlı ve yardımseverdim. Her ay benim adıma bağışlar yapılırdı. Bir gün evimize yapılan bir silahlı saldırıdan dolayı ailem hayatını kaybetti bende okulu bıraktım. Evimizi sattılar ve bana da biraz para verip yolladılar. O paraya alabildiğim tek evi aldım ve kel kör geçinmeye başladım. Pek bir değişiklik olmadı hayatımda.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yine sıradan bir güne uyandım. Kahvaltı mı yapacaktım? 3 günde bir yemek yiyen ben? Elime telefonu alarak biraz temiz hava almaya çıktım. Üzerimdeki ince ceket ile içim ürperse de yürüdüm. Biraz daha ilerledikten sonra birşey farkettim. Arkamdan sürekli bir adım sesi geliyordu. Çok dikkate almadım ve yürümeye devam ettim. Hala bir adım sesi geliyordu. Arkamı döndüm ve bana bakan bir adam gördüm. Sanki o da bunu bekliyormuş gibiydi. "Selam bebeğim" dedi birden. Adamı inceledim. Boyu uzundu, saçları açık kahve ve zengin duruyordu. "Ne istiyorsunuz?" Dedim adama. Adam güldü ve düşünürmüş gibi yaptı. " Hmm cevabı çok zor. Belki seni yada bizi istiyorum demeliyim."Ne diyosun be sen"Adam sesli gülmeye başladı."konuşmamış gereken konular  var bebeğim, lütfen reddetme" Ben hiçbir şey anlamadım ama adamın bakışları beni ikna ediyordu. Adam yandaki bir kafeyi gösterdi ve yürümeye başladık. Adam masaların birine oturdu ve ordaki bütün çalışanlar başlarını eğdi. Ne olduğunu hiç anlamadım. "Ne olduğunu merak ediyor olmalısın, haklısında öncelikle bir şeyler yiyip içmek ister misin ?" Hayır anlamında başımı salladım. " Tamam o zaman anlatayım. Bundan 4 yıl önce gördüm seni. Dalgındın aynı şimdiki olduğu gibi. Ağlıyordun, yanına gitmek istemiştim ama benden korkardın ben de seni hep korudum bu güne kadar. Evin kirasını ödeyemediğinde o adamın yardımseverliğinden değil ben yardım ettiğim için oldu tüm bunlar." Şaşırıp kalmıştım yıllar boyu tek değilmişim demekki." Şimdi de benden yaptıklarının karşılığını mı istiyorsun?" " Hayır hayır bebeğim. Ben ben sadece" " Ne?" " Artık dayanamıyorum. Sana uzaktan bakmaktan, rüyalarıma girmeni beklemeden çok yoruldum. Ben seni ilk gördüğümden beri seviyorum, çok kızdım kendime sen fazla masumdun ben ise tehlikeliydim, aramızda 5 yaş var. Ama ben çok eminim ki sana deliler gibi aşığım. Ne seni bırakmaya gucum var ne de seni kaybetmeye." Adamın dediği şeyle afalladım. Karşımda gözleri dolmuş bir adam vardı. Ve duyguları. Dayanamam ben gözü dolu insanlara. " B-benden ne istiyorsun?" "Benim olmanı" " Aklını mı kaçırdın sen adam ne diyorsun!!" Diye bağırdım. Kenardan siyah giyinmiş bir adam geldi ve bana " KELİMERİNE DİKKAT ET BÜCÜR. KARŞINDA EN BÜYÜK YERALTI MAFYASI HWANG HYUNJİN DURUYOR." Bir anda korkudan ağlamaya başladım. Adam üstüme yürüyor ve bana bağırıyordu. Birden adamın yerde olduğunu gördüm. Adının hyunjin olduğunu öğrendiğim adam bana bağırana vuruyordu. " LAN SEN BENİM OLANA NASIL BAĞIRIRSIN NASIL AGLATİRSİN LAN" Hyunjinin bana benim olan demesine mi şaşırayım yoksa mafya olması- LAN MAFYA MI? " Lütfen Dur adam ölücek "dedim ama beni duyuyo gibi değildi. Yanına gidip omzunu tuttum "Lütfen dur artık ben korkuyorum" dediğimde bir anda durdu. Ayağa kalktı ve diğer adamlara dönüp kaldırın şunu burdan dedi ve bana döndü. " Çok korkuttu mu seni o şerefsiz, iyi misin" dedi ve gözümdeki yaşı sildi. Ben kafamı salladım. " Öldürüyordun onu" dedim. "Senin uğrunda az adam gitmedi bebeğim" dedi. Ona garip garip bakınca güldü. " B-ben ne diyeceğimi bilmiyorum." Gözlerini yumdu ve açtı. " Anlıyorum dediklerim seni çok şaşırttı ama ya benimle geliyorsun ya geliyorsun ben dayanamam, yaşadığın bu sefaletten kurtaracağım seni. Daha önce yapacaktım ama çocuktun ve çok korkardın. Nolur Seo zorla yapmak istemiyorum." Adama boş boş baktım. Haksız sayılmazdı. Boktan bir hayat yaşıyordum ve giyinisime ve işine bakarsak çok zengindi. Ama ben tanımadığım birine gitmek istemiyordum. "S-sen diyorsun ki-" " benimle gel, evimin kadını ol ve istediğin herşey olsun. Bak sana herşeyim üzerine yemin ederim ki benden sana asla zarar gelmez sana zarar vereni yakarım lütfen seo lütfen beni bu ateşin içinde bırakma. Artık dayanamıyorum. İçimdeki ağırlık canımı acıtıyor artık." (Tamam bu adamın beni kabul etmesem kaciracagi belli, tamam eun seo sadece kendini kurtarmak için biraz git ha? Adam yakışıklı, zengin ve sana aşık) kafamı salladım. Hyunjin güldü ve araba orda dedi. Gösterdiği yere baktığımda siyah bir Range Rover gördüm. Cidden zengin. Elimden tuttu ve götürmeye başladı. Ben ne olduğunu kavrayancaya kadar arabadaydım bile. O bana bakıyor ben etrafa bakiyodum. Arabayı bir şoför sürüyordu. Bir süre sonra hyunjine baktım. Bana bakıyordu ve alışık olmadığım bir şey vardı yüzünde. Mutluluk sahi ben en son ne zaman mutluydum hatırlamıyorum. "Gideceğimiz yol uzun mu?" "Biraz sürebilir istersen uyu bebeğim." Kafamı salladım ve kafamı arkaya attım. Uykuya dalmadan önce tek hatırladığım çok yakındaki nefes ve erkek kokusuydu

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Çalkantılı yollardan geçtiğimizi farkettim ve uyandım. Acayip midem bulanmıştı. Kafamı kaldırdım ve etrafa baktım hyunjin bana bakıyordu. " Uyanmışsın bebeğim. Az bir yol kaldı birazdan evdeyiz." " Bir beş dakika kenara çekebilir miyiz?" Bana garip garip bakıyordu. Elimle karnımı tuttuğumu gördü ve sanırım birşeyleri anlamış olacak ki şoföre arabayı durdurmasını söyledi. Kapıyı açıp nereye olduğunu bilmeden bir konteynerin oraya koştum ve içindekileri boşalttım. O da arkamdan koştu ve saçlarımı alnimdan aldı. " Özür dilerim" "Özür dileyecek birşey yapmadın ki bebeğim" Yüzünde şevkatli bir ifade vardı. Arabaya bindikten 10 dakika sonra bir saray karşımıza çıktı. Resmen bir saray. Kocamandı ve villa demek az kalırdı. " Evine hoş geldin bebeğim" araba durdu ve indik. Elimi tuttu ve girişe getirdi. Kapının önündeki bütün korumalar kafalarını eğdi. Bizde eve girdik. İçerisi çok şıktı. Bembeyaz ve ferah duruyordu. " İstersen biraz gez bebeğim ben de yemekleri hazırlayayım." Tamam dedim ve evi gezmeye başladım. Banyo, bir kaç oda medivenler vardı. İlk katta salon, bahçe ve mutfak vardı. Yukarıda da odalar gördüm. Birine girdim. Burası diğer yerlerden farklı olarak siyahtı. Simsiyah. 2 kişilik yatak, dolap, banyo ve balkon vardı. Bir adet makyaj masası gördüm. Üzerinde bir sürü Chanel markalı makyaj malzemesi vardı. Dolaplarda hem erkek hem kadın ürünleri vardı. Aşağıya indim ve neden kadın ürünleri olduğunu sordum." Ah onlar mı? Senin için hazırlattım" Tamam dedim. Koltuğa oturdu ve yanını gösterdi. Ben de yanına gittim. "Sevgilim?" Ah sevgilim mi ? Sanırım buna alışmam gerekiyor. "Hm?" " İyi misin?" " Evet evet sorun yok" oturduğu yere iyice yerleşip kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Kafasını saçıma koydu. Öptü, kokladı. " İşte tam şuanda cennetteyim." Sanırım bu adam beni gerçekten seviyodu. " Hyunjin?" "Efendim bebeğim?" " Ailen var mı?" Sessiz kaldı. İçimden bir ses yanlış soruyu sordun diyor. Kafasını çekti. "Varlardı ama seni istemediklerini söyledikten sonra artık yoklar." "Sen benim için aileni mi sildin?" Dedim şaşkınlıkla. " Senin için dünyaları yakarım ben aile de neymiş, sakın kendini suçlama çünkü ben sildim ben mutluyum" anladığımı belirtir şekilde kafa salladım. Bir kadın elinde yemekle önümüzdeki sehpaya koydu. Arkasından bir kaç kadın daha gelip bri sürü yiyecek içecek koydu. Ben uzun zamandır bu kadar yemeği bir arada görmemiştim. Hyunjin bir tanesini eline aldı ve ağzıma verdi. Ben cignedim ama yemeye alışık değildim ve aç da değildim. "Yemesem olmaz mı?" " Aç değil misin sabahtan beri birşey yemedin" " değilim lütfen sadece uyumak istiyorum" peki dedi ve beni kucakladı."hiç birşey yemiyo musun sen? Hatta dur bakayım dedi ve bir tartı getirdi. Cidden mi dedim ve üzerine çıktım. Gördüğü şeye şaşırdı ve "40 mı ciddi misin aç mı kalıyorsun sen?" Dedi. Utandım. Canım istemeyince yemem dedim. Kafa salladı. Siyah odaya geldi." Dolaptan bir pijama al onu banyoda giy bende giyinme odasında giyineyim". Tamam dedim ve siyah bir pijama takımı aldım ve lavaboda giyindim. Odaya geldim ve Hyunjin de giyinik ti yatağa oturmuştu. O anda kafama birşey dank etti. BİZ BERABER Mİ YATİCAZ? O yatağa yerleşti ben ise hala aynı yerdeyim. "Gelsene yanıma sevgilim?" Utana sıkıla yanına gittim ve yattım üstüme örtüyü örttü. Beni kendine çekti ve boynumu öpüp iyi geceler sevgilim dedi.
.
.
.
.
.
.
.

Cidden ilk okuyan kişiyi çok merak ediyorum beğenecek mi acaba?

Gitme Seo.........Hwang Hyunjin FanFicHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin