Selamlar nasılsınız 🖐🏻
.
.
.
.
.
.
.
.
Uyandığımda hyunjin bana sarılıyordu. Yakından yüzünü inceledim. Yakışıklıydı. Saçları, kaşları, dudakları... Çok güzeldi. Ama biz olmazdık.. Benim buraya gelme amacım farklıydı. O ise farklı nedenlerden beni buraya getirmişti. Ben ona bakarken bir anda gözlerini açtı. Ben öylece kalırken o uykulu bir sesle kahkaha attı. "Günaydın sevgilim" " G-günaydın" yataktan kalktı ve kıyafet alıp giyinme odasına gitti. Bende vakit kaybetmeden üstümü giyinip rutin işlerimi hallettim.(Kıyafetler)
Aşağıya indiğimde hyunjini büyük bir masada gördüm. "Gel bebeğim" dedi. Gittim ve yanındaki sandalyeye oturdum. "Bugün yanındayım bebeğim ama yarın işe gitmem lazım. Ama istediğin zaman beni ara ben gelirim tamam mı?" Tamam anlamında başımı salladım. Önümdeki yemekleri yemeyi başladım. Yandan gizlice bakıyorum. O da bunları farketmiş olmalı "Yemicek misin ?" "Gerçekten canım istemiyor" Tamam o zaman dedi ve beni ayağa kaldırdı. Elimden tuttu ve dudaklarını alnıma bastırdı. "Çok güzelsin be" ne? "Sana kendimi adamak istiyorum,sana bir şeyler vermek, sevgi göstermek istiyorum sevgilim. Sana herşeyimi vermek istiyorum. Nolur bu sevgimi garip görme." Ona bakıyordum. Cidden biri beni bu kadar sevebilir mi ? Neden ben, daha güzelleri varken ben nalaka. "Otur hadi güzelim" koltuğa oturduk ve kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Televizyondan bir film açtı. Çok eğlenceli bir şeydi. Ben kahkahalar atarken o da bana bakıp gülüyordu. Film bittiğinde hyunjine baktım. Uyumuştu. Çok tatlı gözüküyordu. Etrafa baktım ve katlanmış bir battaniye gördüm. Onu aldım ve üzerine örttüm. Mutfağa gitmek istedim birden. Gittim ve canım kurabiye hazırlamak istedi. "Bir istediğiniz mi var hanfendi" dedi hizmetçiler den biri. "Kendim halledebilirim sağolun" dedim ve kadın gitti. Bende işimin başına döndüm. Gerekli malzemeleri karıştırıp harcı hazırladım tepsiye dizip fırına gönderdim. Piştiği de çıkardım ve tabaklara koydum. Salona geçip hyunjine baktım. Hala uyuyodu. "Hyunjin kalk hadi sana kurabiye yaptım." Gözlerini açtı ve bana baktı. " Ne yaptın?" "Kurabiye" gülümsedi ve " demek ellerinle bana birşeyler hazırladın" dedi ve ayağa kalktı. "Elinden zehir olsa yerim ben" yanıma geldi ve elini saçıma koydu. "Seo... Bana bir şans verebilir misin?" Ağzım açık kaldı. Ne diyecektim. Hayır mı ? Ama ben kimsenin kalbini kiramazdim. Hadi ama seo karşında yakışıklı bir adam var. Bence bir şansı hak ediyor. Zenginde. Kibar da. Kafamı kaldırıp hyunjine baktım. Gözlerinde korku ve heyecan vardı. Derin bir nefes aldım ve gülümsedim.
"Bana katlanmak zor olucak hwang." Dedim ve dudaklarının oraya yükseldim. Dudaklarımızı birleştirdim ve öpmeye başladım. Şaşırmış olacak ki kaskatı kesildi ve nefes alamadı. Biraz sonra ne olduğunu anlayacakki ellerini başıma getirdi ve dudaklarımı daha fazla ittirdi. Ne hissediyordum. Heyecan. Garip bir heyecan. İçimde kıpır kıpır birşeyler vardı. Mutluydum sanırım. Yıllardır tatmamıstım bunu. Ve bu benim ilk öpücüğümdü o yüzden garipti. Biraz sonra nefesssiz kaldımda kendimi geriye çektim. Gözlerine baktım. Çok mutluydu. Hızlı hızlı nefes alıyordu. Dudakları kızarıp şişmişti. Gülümsedim. "İstediğin oldu neden hala böylesin?" " İnanamıyorum ben.... Biz öpüştük.." dedi. Birden bağırmaya başladı. " BİZ ÖPÜŞTÜK" gülmeye başladım. " SEN BANA BİR ŞANS VERDİN VE BİZ ÖPÜŞTÜK İNANAMIYORUM." kahkaha atıyordum. Bana sarıldı ve beni döndürmeye başladı. " Hyunjin başım dönüyor bıra- ahahahahah" beni durdurdu ve " Teşekkür ederim seo, sen hayallerimi gerçekleştirdin. Artık biz sevgiliyiz " dedi ve gülümsedi. Bende gülümsedim ve " Kurabiyeyi unuttuk biz " dedim ve mutfağa yürüdüm. Arkamdan mırıldandığını duydum. Bizz......
.
.
.
.
.
.
.
Kurabiyeleri yemiştik şimdi oturuyorduk. Telefonumu çöpe atıp yenisini almıştı. Ben de çok ağlamıştım. Telefonuma değil beni sevmesine. Şimdi de yatıcaktık ve hazırlanıyorduk. " Hyunjin çık artik ben giyineyim." " Çıkmasam olmaz mı yaaa" " olmaz beyfendi olmaz çık hadisi." Onu oflaya puflaya giyinme odasına gönderdim ve ben de giyindim.( Giyindigimiz)
(Hyunjin)
Üstümü değiştirdim ve Hyunjini bekledim o da yanıma geldi. Yatağa oturdum üstüme örtüyü çektim telefonumla ilgilenmeye başladım. O da telefonunu eline aldı ve işine baktı. Saat biraz daha ilerlediği zaman uykumun geldiğini söyledim. Telefonları bıraktık ve ışığı kapatıp yatık. Elini belime sardı ve kendini bana doğru döndürdü. "Sevgilim?" dediğimde durakladı. "Efendim sevgilim." "Senin hakkında daha çok şey bilmek istiyorum."Ama şimdi uyumalıyız güzelim. Söz yarın işten geldiğimde konuşuruz." Tamam o zaman. İyi geceler sevgilim." " İyi geceler güzelim."
.
.
.
.
.
.
Bunun yanında ikinci kitabı yazıyorum. Psikolojimi nasıl bozduysam öyle bir fic yazicam. içimdekileri dışa aktarmak gibi ksnskkwnak.