Sigmund Freud

2.5K 64 10
                                    

Psikanalizin kurucusu olan Sigmund Freud 06 Mayıs 1856 tarihinde dünyaya gelmiştir. Paris ve Vivenna'da eğitim gören Freud lisede İngilizce, Latince veFransızca öğrenirken kendi çabalarıyla da İbranice, İspanyolca ve İtalyanca öğrendi.

1881'de tıp öğrenimini bitirdi. 1883'te dönemin ünlü beyin anatomisi ve nöropatoloji uzmanı Dr. Theodor Meynert'in yönetiminde psikaytri kliniğinde asistan olarak çalışmaya başladı.
1897'de Oedipus Kompleksi, 1900'de Düşlerin Yorumu (iki cilt) adlı eserler ortaya çıktı.Freud, 1910 - 1920 yıllarında Psikanaliz Üzerine, Bir Paranoya Vakası Özyaşam Öyküsü Üzerine Psikoanalitik Gözlemler: Başkan Screber, Totem ve Tabu, Narsizmin İncelenmesine Giriş, Yas ve Melankoli adlı eserleri yayımladı. 1903'te Vienna'da Psikanalizm cemiyetini kurdu.

Sigmund Freud, 1923'de kendisine üstçene ve damak kanseri tanısı kondu. İzleyen yıllarda 33 kez ameliyat oldu. Sürekli protez takması gerektiğinden dolayı uzun yıllar konuşma ve yemek yeme sıkıntısı çekti.

Freud 23 Eylül 1939 tarihinde Londra'da öldü.

Eserleri

#Günlük Yaşamın Psikopatolojisi
#Düşlerin Yorumu
#Psikanaliz Üzerine Beş Ders
#Totem ve Tabu
#Narsisizmin İncelenmesine Giriş
#Uygarlığın Huzursuzluğu
#Haz İlkesinin Ötesinde Ben ve İd
#Musa ve Tektanrıcılık
#Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme Bilinçdışı'yla İlişkisi
#Psikanalizin Tarihçesi
#Psikanalize Giriş Dersleri
#Yaşamım ve Psikanaliz
#Bir Yanılsamanın Geleceği
#Kültür İçindeki Huzursuzluk
#Histeri ile Mücadele

FREUD'UN PSİKANALİZ KURAMI
Freud, psikolojide etkili kuramlardan biri olan psikanalizi ortaya atmıştır. Kuram üç bölümde ele alınabilir :

1. Bilinç Sınıflaması
Freud'a göre insanın bilinçlilik durumu iki bölümden oluşur. Bunlar "bilinç" ve "bilinçaltı"dır. Bilinç, farkında olduğumuz yaşantılar alnıdır. Bilinçaltı ise, bilincinde olmadığımız yaşantılar alnıdır; burada bilinç dışında olan ve özel bir takım tekniklerle bilince çıkarılabilen yaşantılar yer alır.

2. Kişilik yapısı
Freud'a göre psişik veya ruhsal yapı üç kısımdan oluşur. Bunlar "id", "ego" ve "süper-ego"dur.
"İd" , insanın doğuştan beri sahip olduğu tüm güdülerinin toplamıdır. İd, sürekli olarak isteklerine doyum arar. İd kişinin temel taşıdır. Doğuştan getirilir ve ruhsal enerjinin kaynağıdır. Aynı zamanda iç güdülerin de kaynağıdır. Yani insanlarda bulunan iki iç güdü (libido ve saldırganlık) id'den kaynaklanır.
Ruhsal enerji doyurulma istemiyle içgüdü şeklinde ortaya çıkınca, "ego" devreye girer. Ego, kişiliğin yürütme organıdır. İd'in istekleriyle dış dünyanın (yani süper-egonun) bağdaştırılmasına çalışır. Ego, akılcı mantıklı bir kişilik bölümüdür ve bir anlamda kişiliğin karar organıdır.
Kişiliğin en son gelişen üçüncü sistemi "süper-ego"dur. Süperego, geleneksel ve toplumsal değerlerin içsel temsilcisidir; kişiliğin ahlaki yönünü temsil etmektedir. Süperego, çevre tarafından onaylanmış ölçütlere göre davranmak ister ve toplumsal yasakları içerir.
Bu kişilik bölümleri baskın olduklarında, açıkça fark edilir hale gelirler. Her zaman "kafasına estiği" gibi davranan ve toplumsal kuralları hiçe sayan kişilerde id baskındır; sürekli olarak ahlak kurallarını ve başkalarının ne diyeceğini dikkate alan ve kurallara sıkı sıkıya bağlı kalan kişide süperego baskındır; sürekli olarak akılcı davranmaya çalışan kişide ego baskındır.

3.Psikoseksüel gelişim dönemleri
Freud'da psikoseksüel gelişim
Freud'a göre yeni doğmuş bebekler farklı aşamalardan geçerek kişiliklerini geliştirirler. Freud bu aşamaları "psikoseksüel gelişim dönemleri" olarak adlandırır. Freud psikoseksüel gelişimi beş dönemde inceler. Bunlar; Oral, Anal, Fallik, Latent ve Genital dönem şeklinde sıralanır.
Aşağıda kısaca bu gelişim dönemlerinin özelliklerine değinilmiştir.

a. İlk gelişim dönemi oral dönemdir. Bu dönem doğumdan 18. aya kadar uzanan süreyi kapsar.
Yeterince beslenemeyen ya da kendi başına beslenebilecekken bile annesi tarafından uzun süre emzirilmeye devam eden bebeklerde güvensiz ve bağımlı kişiliğin çekirdekleri oluşur.
b. İkinci gelişim dönemi anal dönemdir. 18 ay ile 3 yaş arasında yer alır. Bu dönemde, baskıcı, katı bir disiplin anlayışı ya da çocuğu tümüyle başı boş bırakma, bağımsızlık duygularının gelişmesini geciktirir.

c. 3 - 7 yaşları arasına denk gelen dönem fallik dönemidir. Merakı yüzünden cezalandırılan, sorduğu sorular ve davranışları için kınanan çocuklar, yetişkinlik döneminde uygun cinsel kimliği benimsemekte sorunlarla karşılaşabilirler.

d. Dördüncü gelişim dönemi latans dönemde oral, anal ve fallik dönemlerinde geliştirilen özelliklerin yeni bir özümlemesi yapılarak, kazanılan özellikler pekiştirilir.

e. Ergenlik yılları ve daha sonrasına uzanan son gelişim dönemi olan genital dönemde ise, kişilik, bir çocuk kişiliğinden yetişkin kişiliğine dönüşür. Genital dönemde özellikle fallik dönemde kişiliğe eklenen öğelerin niteliği, ergenlik dönemindeki gelişimin niteliğini belirler.

Freud'a göre ilk üç döneme oranla son iki dönemin kişilik üzerindeki etkileri daha azdır.
Freud, psikoanalitik temele dayanan kişilik kuramında kliniğine gelen hastaları ile yaptığı çalışmalardan yola çıkarak, bu hastaların üzerinde uyguladığı hipnoz, rüyaların yorumlanması, serbest çağrışım gibi psikoanalitik temelli tekniklerden yararlanmıştır. Bu nedenle kuram, sağlıklı kişilikten çok hastalıklı kişiliğin nasıl oluştuğunu açıklamakta olduğu, kuram geliştirilirken objektif verilere dayanılmadığı, kişilik gelişiminde yaşamın ilk altı yılına özel bir önem verilerek, daha sonraki dönemlere ait yaşantıların fazla önemsenmediği gibi eleştirilerle karşı karşıya kalmıştır.

Teşekkür ederim.

SIGMUND FREUDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin