Lemon , Countryhumans Azerbaycan × Israil

2🍷Sence yapabilir miyim?

2. Bölüm: "Sence yapabilir miyim?"

Hayat dediğimiz zaman dilimi süprizlerle dolu olsa da biz onu hep kötüler, kötü ve acımasız olduğunu iddaa ederiz.

Neden böyle yaparız peki? Bu sual yıllarca aklımı kurcalamıştır ancak yeni fark ettiğim bir gerçek sebebiyle artık bunu sorgulamayı bıraktım.

Çünkü her sorunun cevabı yoktur...

-

Azerbaycan elinde tuttuğu kemanla yutkunarak sınıfa adımını attı. Öğretmen dahil herkes ona bakarken genç oğlan güçlükle konuşmaya başladı.

"Merhabalar, ben Zakir. U-umarım iyi anlaşırız." Azerbaycan insan ismini söyledikten sonra kekelediğini farketti. Arkada oturan beyaz mavi saçlı biri sessizce kıkırdasa da Azerbaycan bunu duymuştu.

Utançtan yeri kazıp kafasını içine sokmak istiyordu, ancak bunu belli edemezdi. Sınıfa bakınca gördüğü en öndeki boş yere geçti. Öğretmen gülümseyip konuştu, "evet Zakir, daha önce hiç keman çaldın mı? Veya kemanla ilgili bir faaliyette bulundun mu?"

Azerbaycan gülümseyip konuştu. "Hocam ben daha önce kemana elimi bile sürmedim dersem yalan olmaz. Beni keman çalmaya meraklandıran abim oldu, o hep keman çalardı ve onu izlerken hayran olurdum. Bu sebeple bu değerli çalgıya layık biri olarak onu öğrenmek ve usulünce çalmak isterim."

Tüm sınıf susmuş bir şekilde onu dinlerken genç ülke ne yaptım ki diye düşünmeye başladı. Ta ki öğretmen konuşana kadar.

"Keman'a Israil dışında saygı duyan biri daha, bu harika!"

Azerbaycan israil kelimesiyle duraksadı, bu filistin'de olay çıkartıp duran yaramaz değil miydi?

Aslında filistin de yaşananlar çokta umurunda değildi, genç oğlan araplardan ölesiye nefret ettiği için çokta sorun etmiyordu.

"Yazar notu: linç geliyor..."

Öğretmen tahtaya notaları ve yerlerini yazmak için arkasını döndüğünde Azerbaycan'ın kafasına bilinmeyen biri bir kağıt fırlattı. Genç oğlan kafasına gelen kağıtla duraksa da hızla yerdeki kağıdı alıp açtı.

"Demek sende benim gibi müziği seviyorsun, tenefüste biraz konuşalım mı? Yanına geleceğim.

-Michael"

Azerbaycan arkasına dönünce arkada oturan siyah saçlı çocuk ona göz kırptı, anlamıştı Michael oydu.

Genç oğlan uzun ve dağınık kırmızı saçlarıyla uğraşırken biri öğretmene seslendi.

"Efendim Israil"

Israil kelimesi ile Azerbaycan onun kim olduğunu görebilmek için arkasını dönüp sıralara göz gezdirdi ve yeşil irisleri beyaz mavi saçlı gence değince o genç konuşmaya devam etti. Demek israil oydu...

"Çıkabilir miyiz?"

Öğretmen saate bakarken gülümsedi. "Çocuklar tenefüs olduğunu farketmedim bile kusuruma bakmayın. Tenefüsten geldikten sonra son dersimizi işleyip dağılırız. "

Herkes dışarı çıkarken Michael Azerbaycan'ın yanına gelmişti bile.

"Zakir, selam Michael ben."

Azerbaycan gülümseyip cevap verdi. "Memnun oldum."

Michael elini tutup onu dışarı çıkardı. "Gel sana etrafı gezdireyim Zakir"