Alarmın boğucu bir o kadar da iğrenç sesiyle uyandım.Babamın ölümünün ardından hayat tam bir işkence gibi geliyordu.Ama ben
babama verdiğim sözü tutmak zorundaydım.Herşeye rağmen zorlukların üstesinden gelmek ve dimdik ayakta durmak.Her ne ne olursa olsun annemin sırf para sevdası için beni Savaş'la evlendirmesine göz yumamazdım.Ben Eylül , Eylül Özdemir.19 yaşında,para için kendi öz kızını bile tanımayan,kalpsizin teki olan bir kadının kızıyım.
Kendime gelip lavaboya doğru ilerledim.Saçıma başıma çeki-düzen verip aynayla 5-10 saniye bakıştıktan sonra lavabodan çıkıp dolabıma doğru yöneldim.Üstüme beyaz renk t-shirt altıma jean geçirip beyaz konverslerimi giydiğim sırada annemin bağırması ile irkildim.
"Eylül çabuk buraya gel,misafirimizi daha fazla bekletme" dedi.
Açıkçası misafirin kim olduğunu tahmin etmek çok zor olmamıştı,tabi ona misafir denirse.Gelenin Savaş olduğunu adım gibi biliyordum.Savaş'ın sürekli burda oluşu gerçekten rahatsız ediciydi.
Cevap verme ihtiyacı bile duymadan konverslerimi giydikten sonra aşağıya indim.Gördüğüm manzara karşısında hiç şaşırmamıştım.Savaş beni gördüğünde oturduğu yerden kalkti ve bana gülümsedi.
"Senin yine burda ne işin var Savaş?" diye sorduğumda annem sert bir ses tonuyla
"Eylül misafirimize karsı saygılı ol , terbiyeni takın"dedi.
Dalga geçermişcesine
"Misafir mi ? Bu mu misafir ? Birazcık utanmasa burda yatıp kalkıcak,sen hala misafirinden bahsediyorsun"dedim.Savaş söylediklerime sinirlenmişti ama belli etmemeye özen gösteriyordu.Yine o yapmacık gülümsemelerinden birini tekrarladı.
"Eylül bu duruma bir an önce alışsan iyi olur,yakında evlen--"
Bitirmesine bile izin vermeden dalga geçercesine"Hadi ya , demek evlenicez.2 tanede çocuk yaparız istersen Savaşcığım. Ya sen kafayımı senin beynin kafanda değilde midenmi Savaş?"dediğimde annem denen kadının tek yaptığı kızını savunmak yerine öylece izlemek olmuştu.
"Eylül"
"Tek bir şey bile duymak istemiyorum Savaş şimdi git burdan"dedim her kelimeyi bastırarak.Annem denen kadının en sonunda çenesi açılmıştı.
"Ne haliniz varsa görün umrumda bile değilsiniz"dedi.Umrunda değilmiş dalga mı geçiyor bu kadın?Savaş annemin gitmesinden yararlanarak bana biraz daha yaklaştı ve elini yanağıma dokundurdu.
"Tek istediğim sana biraz daha yakın olmak o kadar"
Uyarıcı bir ses tonuyla
"Savaş"diye bağırdığımda elini yanağımdan çekti ve ciddi tavrını takındı.
"Savaş,aç kulaklarını ve beni iyi dinle.Bunu sana defalarca söyledim.Biz diye birşey asla ol-ma-ya-cak"
Üstüme doğru yürüdü
"Bana bak Eylül.Beni bu boş sözlerinle kendinden vazgeçtiremessin anladınmı?Bunu o lanet kafana sok" Bana bağırma hakkını da nerden buluyordu bu pislik herif?
"Savaş git lütfen" diye bağırdım.Ama piç herif yerinden 1 milim bile hareket etmedi.
"Savaş git dedim"Çok ciddi olduğumu anlaması umuduyla.
"Hatta dur ben sana kapıyı gösteriyim.Sen biraz körsün bulamassın falan"diyerek kapıyı işaret ettim.
Tam kapıyı yüzüne kapatacağım sırada
"Gidiyorum ama şimdilik sana boşuna para saymıyorum ben"dediğini duymazlıktan gelerek
"Tamam Savaş tamam"diye geçiştirdim. Kapıyı yüzüne yapıştırırcasına sert bir şekilde kapattım.Ve derin bir şekilde nefes alıp verdim.
Bir dakika bir dakika o herif az önce ne dedi?"Sana boşuna para saymıyorum "da ne demekti?Bana bu söylediğini açıklaması umuduyla hızlıca kapıyı açtım."Savaaş"diye seslendiğimde karşımda gördüğüm kişinin Savaş değilde annem olması daha iyiydi ne de olsa ipin ucu ondaydı o açıklamak zorundaydı.Ayrıca Savaş'la selamlaşmanın ötesinde hiçbirşey yapmak istemiyordum.
"O herif için arkamdan bir de para kopartmadığın kalmıştı zaten"dedim
"Eylül! sözlerine dikkat et,sana bir açıklama yapmak zorunda olduğumu sanmıyorum"dedi kızgın bakışlarıyla.
"Ya sen nasıl bir annesin,düşündüğün tek şey para.Kendi öz kızını bile kendi çıkarların için kullanıyorsun.Sana anne demekten nefret ediyorum anladınmı nefret"dediğimde suratıma gelen tokatla beynimden vurulmuşa döndüm.
"Ne yaparsan yap,ne söylersen söyle Savaşla asla ev-len-mi-cem"deyip arkamı bile dönmeden odama çıktım.Aklıma soğuk bir duş alma fikri geldiğinde kendimi banyoya attım ve üstümü çıkarıp bedenimi soğuk suyla buluşturdum.Derin bir nefes aldım."Sana boşuna para saymıyorum"da ne demekti.Seni gördüğüm ilk yerde öldüreceğim Savaş.