1. bölüm

6 1 0
                                    

Merhaba benim adım Nisa. 5 yıldır ailemden uzak yaşıyorum, bir evde 4 kişi kalıyoruz. Ben, Cemre, Deniz ve Elif. Hepsi tabii ki kız erkeklerle konuşmayı hiç sevmem. Bugün odamda otururken telefonuma bir mesaj geldi. Reklam mesajıdır diye umursamadım ama titreşim yapınca merak edip açtım. Bide ne göreyim? Gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Deniz odaya girerken telefonu kapattım.
"Kanka hadi okula geç kalıyoruz." Dedi. Bende kafa sallayarak onayladım. 5 dakika sonra hepimiz hazırdık. Cemre ve Elif gülüşerek ve kahkaha atarak yürüyorlardı. Deniz de benim koluma girdi. Konuşmaya başladı. Ama çok konuşuyor başım ağrıyor bazen ama iyi kız seviyorum onu.
"Kanka bugün ben odaya girerken sen telefona mı bakıyordun ?" Diye sordu.
"Ha şey evet. Annem mesaj yazmışta ona baktım."
"Ne yazmış peki ?" Tamam iyi biri ama bazen çok gıcık oluyor -_-
"Annemle benim aramda sana söylemek zorunda değilim."
"İyi be! Söylemezsen söyleme! Hıh küstüm işte sana."
Elif ve Cemre yanımıza geldi. Ne oluyor gibisinden bakış attılar. Deniz ağlamaya başladı. Gerçekten sabah sabah onu çekemezdim okula doğru hızla yürümeye başladım. 1988 yılından beridir aşık olduğum bir çocuk vardı. Adı Kaan'dı. Ona çok aşıktım ama o beni bir türlü görmüyordu. Çok üzülüyordum. Her gece onu düşleyerek uyuyordum. Geceleri rüyama giriyordu. Okula vardık ve ders işlemeye başladık. Bugün sınıfa yeni bir çocuk gelecekmiş ne garip kimse bana bir şey söylemedi. Müdür kapıyı çaldı işte yanında o çocuk.
Müdür: "hocam müsaitseniz sınıftakilere yeni arkadaşlarını tanıtacaktım."
Hoca: "tabii müdür bey buyrun."
Müdür: "merhaba çocuklar."
Sınıf: "merhaba hocam."
Müdür: "bu arkadaşınız sınıfa yeni geldi. Talsilvanya adlı bir ülkeden geliyor annesi babası çok küçükken hastalıktan ölmüşler. Akrabaları da ona sahip çıkmamış. Kendi iradesi içinde büyümüş. Sizlerden istediğim ona aile sıcaklığı vermeniz.
Cemre: "hocam nerede kalıyor peki ?"
Ah be Cemoş hemen merak etmesen olmaz dimi ?
Müdür: "yurtta kalıyor şimdilik ama ben ona bir yer ayarlamaya çalışacağım."
Elif: "bizim evde kalabilir hocam çok mutlu oluruz. Dimi kızlar ?"
Deniz&Cemre: "evet hocam çok seviniriz. Gelsin tabii."
Müdür: "Nisa sen ne diyorsun ?"
"Tamam hocam kalabilir sıkıntı yok."
Müdür: "Nisa'nın yanına geç oğlum tanışırsınız sonra da. İyi dersler hocam."
Hoca: "sağolun müdür bey. Oğlum senin adın ne ?"
Çocuk: "benim adım, Ali efendim. 24 yaşındayım."
Sınıf: "hoşgeldin Ali."
Ali: "hoşbulduk."
Deniz Elif ve Cemre de hemen kendilerini tanıtmışlardı ama Ali onları umursamadı. Direk bana döndü ay çok heyecanlıydı. Acaba Kaan'ı boşverip Ali'ye mi yavşasam ? Skxmskscmsmxm olur mu acaba ?
Ali: "merhaba ben Ali, sen de Nisa olmalısın tanıştığıma çok memnun oldum güzellik. :)"
"Bende çok memnun oldum yakışıklı :)"
Kaan: "Nisa ne oluyor ?!"
"Sana ne ? Sen Nida'yla ilgilensene !"
Kaan: "öyle olsun bakalım !"
Ali: "seni rahatsız ediyorsa söyle icabına bakarım hemen."
"Şimdilik ihtiyacım yok sağ ol ama olursa söylerim." Gülümsedi.... o ne biçim bi gülümseme kalbimi yerinden çıkardın be çocuk... 5 dakika sonra teneffüs çaldı ve dışarıya çıktık. Ali yanımdaydı. Kaan'a karşı korumak için. Çünkü Kaan'ın ne yapacağı hiç belli olmazdı. Mafya babası gibi dolaşırdı adamları vardı. Korkuyordum Ali'ye bir şey yapmasından bokum götüme karışıyordu. Al işte yine geldi!
Kaan: "sen benimsin Nisa ! Seni kimseye yar etmem ! O yokken ben vardım senin yanında ! Bunu sakın unutma !"
"Sen hep bana acı çektirdin bir kere olsun yüzüm gülmedi ! Hep mutsuzdum senin yüzünden ! Elif şahit kaç kere ağladığımı bi o bilir !"
Kaan: "doğru mu bu Elif ?!"
Elif: "evet doğru ! Senin sayende hep gözyaşı döktü bu kız ! Hep yanında ben vardım ! Ağlamaktan göz yaşı kalmadı senin sayende ! Artık Nisa'yı rahat bırak ! Git Nidayla ilgilen sen !"
Deniz: "resmen çocuğa karşı kin kustu yalnız bu kız. Dimi kanka ?"
Cemre: "aynen öyle valla. Elif'ten hiç beklemezdim. Böyle hareketler alkışlıyorum onu şu an cmdmcmdcmsdğdğ"
Yeliz: "bi siktir git amk yalan söyleme"
Cemre: "seninle uğraşamam amk orospusu. Siktir git işine bak velet piç !"
Yeliz ve Cemre kavga etmeye başladı ve Deniz'le Elif de ayırmaya çalışırlarken Ali benim elimden tuttu ve okulun tenha bir yerine gittik. Ne diyeceğini merak ediyordum.
Ali: "Nisa sana aşık oldum ben. Sevgilim olma şerefine layık olur musun acaba ? Eğer evet dersen beni çok mutlu edersin. Hayır dersen üzersin beni."
"Evet evet evet !"
Sarılmaya başladık ve ayrıldık birbirimizden dudağıma yapıştı birden ve deli gibi öpmeye başladı. Bende deli gibi karşılık veriyordum. Nasıl bir anda işler bu raddeye geldi anlamadım. Biz bunu yaparken her yer sessizdi. Ne olduğunu anlamadım ama boşverdim. Sonra dudaklarımız birbirinden ayrıldığında gülümsedi bana bende çok mutluydum. İlk defa karşılıklı aşk yaşıyordum. Sonra bahçeye geri döndük. Yanağıma küçük bir öpücük kondurdu ve benim suratım kesinlikle kızardığından emindim. Suratımın kızarmasına kahkahalarla güldü bende gülmeye başladım ve alnını alnıma yasladı tekrar öpüşmeye başladık ve yeniden her yer sessizleşti. Çok aşıktım ona o da bana çok aşıktı tabii. Sonra ayrıldı dudaklarımız birbirinden.
Ali: "seni çok seviyorum aşkım." ❤
"Bende seni çok seviyorum sevgilim." ❤
Ali: "sınıfa gidelim mi ?"
"Olur da niye her yer ölü gibi sessizleşti ki ? Onu anlamadım ben bir türlü."
Ali: "bende anlam veremedim ama dur bakalım öğreniriz şimdi."
Gülümsedim ona karşı ve o da bana gülümsedi sonra elimden tuttu ve bahçe de yürümeye başladık bir yandan da sohbet ediyorduk. O sırada kızların olduğu yere geldik. Her yer sessiz ve yere düşmüş insanlarla doluydu. Çok şaşırdım.
Ali: "ne olmuş burda ? Allah Allah."
"Bilmiyorum ki aşkım. Bekle burda sen ben bi bakıp geleyim olur mu ?"
Ali: "tamam canım git bak gel sen."
"Cemre Deniz Elif Yeliz kızım kalksanıza ders başlayacak. Hadi derse gidelim hoca kızar yoksa."
Ali: "aşkım duymuyorlar sanırım ne dersin ?"
"Evet öyle duymuyorlar gibi sanki. Aaaa Kaan da yere yatmış baksana hahahahahahah. Oh ona iyi olmuş. Hiç endişelenmedim onun için. :)"
Ali: "geberdi gitti desene :)"
"Evet öyle olmuş sanırsam sevgilim. Ama kızlara ne olmuş anlamadım ?"
Ali: "neyse 5 dakikaya uyanırlar sanırım gel biz kantine gidelim çok acıktım."
"Tamam canım gel gidelim."
Yeniden elimi tuttu çok hoşuma gitmişti. Gülümseyerek kantine doğru yürüdük. Aşağıya indik merdivenlerden. Çünkü kantin aşağıdaydı. İçeriye el ele girdik ve kantincinin de uyuduğunu gördük. Ben yine çok şaşırmıştım ne oluyor Allah aşkına bu insanlara yav ? Allah Allah. Neyse bir şey var ya yakında çıkar kokusu.
Ali: "aşkım kantinci de bayılmış sanırım. Biz alalım mı yemeklerimizi ne dersin ?"
"Olur çok güzel olur hemde."
Çok acıkmıştık ve yemeye başladık. Yemekler bittikten sonra içeceklerimizi içtik. Kantinci uyanırsa diye Ali paraları masaya koydu. Merdivenden çıktık ve dışarıya gittik. Az daha dolaştıktan sonra sınıfa gittik. Her yer sessiz ve kimse yoktu. Çok şaşkındım neler olmuştu böyle okuluma ? Hocalar bile baygındı çok şaşırmıştım.
Ali: "aşkım hocalar da uyumuş herhalde. Baksana."
"Evet sevgilim öyle olmuş sanırım. Galiba."
Ali: "hayatım ben bi lavaboya gidip geliyorum beklemen lazım beni. Sonra dolaşmaya devam ederiz."
"Tamam canım git gel özlerim seni ama 😘😘"
Ali: "5 dakika sürmez canımın içi ♡"
Ve Ali lavaboya gitmişti. Bende hocaların uyumasından istifade telefonuma bakmaya başladım. Sabah ki mesaj yine gelmişti. Çok huzursuzdum. 1. Mesajı okumaya başladım önce. Deniz gelince kapatmıştım çünkü. Mesajda yazanlar şöyleydi.
Azrail çok yakınında seni bekliyor ölümüne hazırlan güzel kız. :)
2.ci mesaj da da şöyle yazılıydı yine çok korkmuştum. Aklımı kaybediyordum nerdeyse.
İstediğin hayatı yaşa bakalım. Eninde sonunda öleceksin. Ailen sonsuza dek uykuya daldı. Arkadaşların ve okulundaki herkeste öyle. Ahahahahah birkaç gün içerisinde benim kim olduğumu göreceksin küçük hanım.
Ne ?! Şaka yapıyor olmalı ! Ayrıca küçük hanım ne yahu ? Ben 19 yaşındayım ayrıca :) neyse en önemli şeye gelelim ki... ailem.... nasıl ölür ? İnanamıyorum aman Allah'ım ! Ben bunları düşünürken yeni bir mesaj daha geldi of.
Küçük hanım dediğim için sorry 19 yaşında olduğunu unutmuşum bir an. Annenle babanı balayındayken öldürdüm bu arada. Ablanla abini de ders çalışırken öldürdüm. Sonra da 2 küçük kardeşini erkek kardeşin Berk ve kız kardeşin Elisayı da oyun oynarlarken öldürdüm. Eviniz şu an ölü evine döndü. Komşular da hiçbir şeyden etkilenmedi. Hahahahahah. Bu arada ailen için çok üzgünüm yalan söyledim değilim ! Yakında yanına geleceğim !
Mesajların sonu.
Deli gibi korkmaya başladım ! Ali nerdesin ? Gel nolur... ah geldi yakışıklı aşkım.
Ali: "Nisa ! Yüzün bembeyaz olmuş betin benzin atmış noldu aşkım ? Kötü bir şey yok ya ?"
Beni nasıl da merak eder aşkilibomçikellam. Telefonumu uzattım ve okumaya başladı. Konuşacak halim yoktu.....
Ali: "aman Allah'ım bu nasıl olabilir ? İnanamıyorum ! Şok geçiriyorum şu an !"
"Kim olduğunu bilseydim keşke... ama ailem öldü... canımdan çok sevdiklerimi kaybettim... arkadaşlarım da gitti...." diye ağlamaya başladım. Aslında ben hiç ağlamayan bi kızdım ne oldu bana böyle ? Ali geldi bana sarıldı. Kahramanım benim hemen kurtardı beni...
Ali: "sen hiç merak etme aşkım. Ben senin hep yanındayım seni korurum güvendesin benimle birlikte ! O mesajları atan pezevenki de bulup öldürmezsem bana da Deli Ali demesinler !"
"Deli Ali lakabın mı aşkım ?"
Ali: "evet canım benim. Ne oldu ki ?"
"Deli Nisayım bende :)"
Ali: "çok ortak noktamız var. İyi ki sevgili olmuşuz aşk böcüşüm. Aşk böceğim. 💋"
"Evet iyi ki aşkım. 💋"
Ona sarıldım ve sonra öpüşmeye başladık. Bu sefer ilklerden daha farklıydı. Tutkuyla öpüyordu dudaklarımdan.... bende ona tutkuyla karşılık veriyordum. Sonra azıttık ve ileri gittik. *gerisi malum.* sonra hep öpüştük durduk. Zamanın hızlı geçtiğinin farkında değilmişiz. Dudaklarımız kurudu bi yaladık devam ettik bi daha kurudu dudak kremi sürdük devam ettik. En son durduk ve birbirimize sarılıp uyuduk. O benim saçlarımı okşadı önce bende onun kokusunu içime çektim doya doya.... o bana çok aşıktı hemde deliler gibi.... bende ona çok aşıktım tabii ki. Hemde deliler gibi aslında deliler gibiden de fazla. Biz birbirimiz için yaratılmışız ben bunu böyle anladım ♡ 2 dakika sonra uyandık ve anladık ki çok güzel uyumuşuz. Gerindim ve ayağa kalktım. Alnımdan öpüp ayağa kalktı o da belimiz tutulmuştu. Çok ağrıyordu. Birbirimize masaj yaptık hemen ağrı geçti. Ben kulunç kırdım o benim için çok önemliydi. Olmazsa olmazım benim için eheheheh. Okula gelirsek eğer. Okul artık ölü okulu olduğu için gitmemeye karar verdik ve gitmemeye başladık. Liseyi açık öğretimden devam ettirdik. Ve kazandık sonra üniversite sınavına girdik beraber. Ben yapamadığım soruları ona soruyordum ve cevapladığında ise hemen kağıda yazıyordum. O da aynı şekilde bana danışıyordu elbette ki. Üniversite sınavına çok az kalmıştı ikimiz de çok heyecanlıydık. Kahvaltımızı yaptık ve üniversite sınavından sonra ne yapacağımızı konuşmaya başladık. O sırada kapı çaldı. Herkes öldüğüne göre kim gelmişti ki ? Anlam veremiyordum. Gittim kapıyı açtım. Karşımda mesajları atan kişiyi gördüm şok geçirdim. Durdum öylece.
Ali: "hayatım kim gelmiş ?" Dediğinde bile cevap veremedim. Kal geldiği için. Kapıya geldi Ali ve o da benim gibi çok şaşırdı. Sonra şaşkınlığımızı üstümüzden atıp durduk öylece. Ali daha fazla dayanamadı. Mesajları atan adamı dövmeye başladı. Komşulara seslensem kimse gelmezdi. Kendim ayırmaya çalıştım ama beceremedim.
"Ali nolur dur lütfen benim hatrım için nolur."
Ali: "tamam sırf senin hatrın için duruyorum."
"Neden geldin ? Beni rahatsız etmek için mi ? Başardın da !"
X: "sana ailenin mezar görüntülerini getirdim. Sevgilinde de ne güç varmış maşallah. Karşı vermediğim için şanslısın şu an pansuman yapıyor olurdun sevgiline hahahahahah"
Ali: "ne diyorsun sen lan ?! Bi de karşılık mı verecektin ?! Oldu paşam ya ! Sevdiğim kızı rahatsız et sonra da gel karşısına çık korkut onu, sonra böyle de başka istediğin bi şey var mıydı ?!"
X: "yok. Neyse ben gidiyorum. Kendinize iyi bakın. Ahahahah"
X1: "hiçbir yere gidemezsin seni iblis ! Bu yaptıklarının cezasını çekmeden seni hiçbir yere göndermem ! Asla ! Anladın mı beni ?!"
"Sen de kimsin ?" Nisa söylüyor.
X1: beni herkes tanır. Ama yüzümü açmadım daha. Doğru."
X1 yüzünü açar.
X: MASKELİ KIZ ! SEN ! Sen zindandaydın nasıl kurtuldun ?!"
Maskeli kız: Ay Yıldızlı Adam sayesinde. Dimi ortak ?"
Ay Yıldızlı Adam: "aynen ortak."
X: "bir daha cehenneme asla dönmem ! İsteseniz de dönmem !"
Maskeli kız: "Ay Yıldızlı Adam tut şunu kaçıyor !"
Ay Yıldızlı Adam: "hemen. Kaçma buraya gellll !"
X'i yakalarlar. Ve adalete teslim ederler.
Ali: "hayatımızı kurtardınız çok teşekkür ederiz."
"Sağolun. Gerçekten."
Ay Yıldızlı Adam: "rica ederiz görevimiz dimi ortak ?"
Maskeli kız: "aynen ortak."
Ali: "çay ikram etsek ? İçmez misiniz ?"
Maskeli kız: "tamam olur hadi Ay Yıldızlı."
İçeriye geçerler. Nisa 4 tane çay hazırlar ve salona götürür. Çaylar içilir. O sırada Nisa Maskeli Kız ve Ay Yıldızlı Adam'ın çayının içine uyku ilacı atmıştır. Ve ilaç etkisini gösterir. Uykuya dalmışlardır.
Ali: "uyudular hahahaha."
"Şşşş sessiz ol duyacaklar."
Ali: "duymazlar. Çok derin uyuyorlar. Hazır uyumuşlarken maskelerini çıkartalım kim olduklarına bakalım mı ?"
"Olur. Hehehehehe"
Maskeleri çıkartırlar ve gördüklerine çok şaşırırlar.
Ali: "Kertenkele ve Zehra ?"
"Oha ama ya. Nasıl yani ?"
Ali: "böyle olduğunu bilmiyordum. Vay canına çok ilginçççç"
7 dakika geçer. Ve onların güçlerini veren kostümleri alıp saklarlar. Süper kahramanlar uyanırlar.
Maskeli kız: "ne oldu bize Ay Yıldızlı ?"
Ay Yıldızlı Adam: "uyumuş kalmışız ortak. Ne oldu bize ne yaptınız siz ?"
"Sizin Zehra ve Kertenkele olduğunuzu biliyoruz. Çok belli ettiniz."
Ali: "teşekkürler. Hahahahahah"
Zehra: "öğrenmişler Kertenkele napıcaz ?"
Kertenkele: "kaç çabuk kaç kaç !"
Kaçmaya çalışırlar ama beceremezler. Ali onlara tuzak kurmuştur. Tuzağa yakalanırlar ve son nefeslerini verirler. Ölürler.
Yeni bölüm YARIN. Şimdilik son

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 14, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ölüm okuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin