10. Bölüm "Perdeyi senin için araladım Jimin."

1K 197 320
                                    

Yorum sınırı: 300

Gözlerimi açtığımda başım birazcık dönse de hemen toparladım. Ellerimi kendime çektiğimde gelmemesine karşı kaşlarımı çattım.

En son arabadaydım.
"Asıl evime gideceğiz." Demişti.
Jungkook neredeydi?

Kalbim şiddetle çarpmaya başlarken onun nerede olduğunu düşünüyordum. Aynı zamanda nasıl buradan kurtulacağımı da...

Boş bir odaydı. Yukarıdaki katlardan birindeydim. Koyu perdeler içeri ışığı almıyordu ama köşeye konulmuş birkaç lamba odada ışığın var olmasını sağlıyordu.

Kapı yavaşça açıldı. Gördüğüm ilk kişinin Yoongi olması aklıma daha büyük soru işaretleri koydu. O Jungkook'un en yakın adamıydı. "Ne oluyor?" Dediğimde duymamazlıktan geldi. Köşedeki beyaz dolabı açtı. "Sana diyorum!" Diye bağırdığımda yeniden duymamazlıktan geldi beni. Dolaptan çıkardığı bıçağı karşımda birkaç adım uzakta olan masaya koydu. Gözlerim onu takip ediyordu. "O nerede?" Diye sordum sakin klamaya çalışarak. Kapıdan çıkarken bağırdım. "Jungkook nerede!" Cevap yeniden gelmediğinde çığlık attım.

Bu duruma nasıl geldiğimi hiç hatırlamıyordum. En son arabadaydım ve bir zaman sonra karanlık... gözlerimi açtığımda ise tam olarak buradaydım.

Kapıya tıklatılmasıyla oraya baksam da kimse girmedi içeri. Sonra yavaşça kapı aralandı. Gördüğüm bedenle titrek bir nefes verdim. "Jungkook..." gözleri vücudumda dolaştı. Yürüdü ve tam karşımdaki masanın sandalyesini bana döndürüp oturdu.

Beni buraya o getirmişti. Beni bu hale o sokmuştu. Bunu neden yapmıştı?

Gözleri gözlerimi bulduğunda konuşmaya başladı. "Namjoon'u ne kadar seviyorsun Jimin?" Dedi alçak bir sesle. Öyle ki onu zar zor duymuştum. Cevap vermemeyi seçmiştim. Cevap vermediğimde yüzüme yaklaştı ve dudaklarımız arasında santimler kala durdu. "Onu öpmek istiyor musun Jimin?" Ona cevap vermesem de kendi içimde düşünmeye başladım.

Onu ne öpmek istiyordum ne de beni öpmesini. Bana bu kadar yaklaşmasını bile istemeyi geç yanımda durmasını bile istemiyordum.

Kafasını yavaşça boynuma ilerletti. Boynumu derince kokladı. "Onun senin kokunu almasına izin verir misin Jimin?" Başımı olumsuz anlamda sallamamak için zor durdum. Ağır ağır nefesler alıyordum. Boynumdan yukarıya doğru çıktı ve çene hizama öpücük bıraktı.

"İzin verme Jimin." Dedi. Yutkundum. Namjoon bana her yaklaştığında onu tersliyordum. Dokunuşları Jungkook'un dokunuşlarıyla hiçbir zaman bir olmamıştı. Namjoon iyi bir insandı ama biz birbirimize hiç uygun değildik. Hem o benim bütün kötü zamanlarımda yanımda olmuştu bu yüzden onu bir şekilde hayatımdan çıkaramıyordum. Ona borçlu hissediyordum.

"Neden beni bu şekilde kapattın?" Diye sordum onun dediklerini duymamazlıktan gelerek. Yüzünü tam yüzümün önünde tuttu dudağını ısırdı. İster istemez bakışlarım oraya dönse de hemen toparladım.

Gözlerinde farklı bir duygu vardı bu kez. Bana acıyor gibi bakıyordu. "Sana birkaç şey anlatmam gerekiyor ve sonrasında sakin kalmayacağını biliyorum. Seni bir süre burada tutmak zorundayım." Dedi bilmiş bir şekilde. Onun bu tavrına karşı güldüm. "Neden? Yapacağım hiçbir şeyden sorumlu değilsin." Jungkook gözlerini dudaklarıma dikti.

"Sana zarar gelmesini istemiyorumdur belki de?" Git gide sinirlendiğimi hissederken "Ne olduğunu anlat." Dedim sert bir şekilde. "Babanı seviyor musun Jimin?" Diye sorduğunda kaşlarım olabilirmiş gibi daha çok çatıldı. "Neden bunları soruyorsun?" Jungkook yaklaştı ve dudağıma öpücük bıraktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Leader ~ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin