Aslında güzel olan yağmur kokusu falan değil , güzel olan yağmurun toprağı ıslatmasıyla oluşan o koku ve aynı şekilde berbat olan bir şeyler öğrenmek değil , berbat olan okul , berbat olan okuldaki hocalar.
Monsieur 'nün bağırışıyla kafamı sıramdan kaldırıp ona çevirdim , kızgın bakışlarıyla bana sorarcasına bakıyordu ama ne dediğini dinlemediğimden ne cevap vereceğimide bilmiyordum bu yüzden sadece "oui"(evet) dedim. Yanıma doğru hızlı adımlarla geldi ve elini kapıya doğru kaldırdı. Kapıda yaklaşık 10 dakikadır bekliyordum, sonra aklıma geldi , bu son ders istersem beklemeden de gidebilirim. Eve doğru yürüyordum, aslında bir yerlere gidebilirdim ama yanlız başıma herhangi yabancı bir yerde olmaktan hoşlanmadığım için bu fikirden hemen vazgeçtim. Asosyal biri değildim sadece içine kapanıktım belkide biraz soğuk, sadece 1 tane arkadaşım vardı (katya) ama onunda benden başka bir sürü arkadaşı vardı hatta ben onun için belkide sadece okulda zorla konuşulan insanlar gibiydim, neyse ne.Uzun düşüncelerimin ardından kendimi bir kafede buldum. İçerisi sıcaktı ve starbucks gibi kokuyordu. Neredeyse hiç boş masa yoktu bu yüzden tedirgin oldum ve kapıya yönelmek için hamle yaparken içeride sıradan olmayan , sanki bu dünyadan olmayan birşeyi yada birini gördüm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Toprak
Science Fiction"Ben kim miyim? Ben bu dünyayı kusursuz yapan kişiyim." "Aslında bakarsan 'Kusursuz bir dünya' için ; -Kablosuz internet şifresizdir -Hava durumu hep doğru tahmin yapar -Çıkartmalar iz bırakmadan çıkar -İnsanlar mesajlara hemen cevap verir -Arabay...