Gün yine doğmuştu Mardin topraklarında.
Yine bır kızın ölüm kararı çıkmıştı bir evden. Başka bir evden ise bır kızın evlilik kararı. Bu coğrafya da güneş erkeklere, acılar kadınlara doğardı. Her evde bir acı, bir göz yaşı doğar. O evlerden biri idi, Poraz evi.Poraz ailesinin kimi mutlu kimi hüzünlü idi.
Poraz ailesinin iki kızı üç oğlu vardı. Bengü Poraz babası ve abilerinin zulmüne dayanamayarak evden kaçarak sevdiği adam ile Adanada mutlu mesut yaşıyordu. Ama bu mutluluk evin en küçük kızı olan Ahsen Poraz, bu mutluluğu asla tatamiyacaktı.
Evin en büyük çocuğu olan Akif Poraz verdiği karar ile hem eşini hemde kız kardeşini yakmıştı. Kardeşi Kemal evlenmek istediği için başlık parası olarak Ahsen Salihoğlu ailesine gelin gidecek, Salihoğlu ailesinin de kızı olan Şevin Poraz ailesine gelin gelecekti.
Ahsen divanda oturmuş kendinden beş yaş büyük abisi Fıraz'a bakıyordu. Fıraz bu evde ona iyi davranan tek kişilerden di. Daha doğrusu Akif abisinin eşi olan Evin yengesi ve Fıraz ona iyi davranırdı. Eğer ki ablası Bengün sevdiği adam, -eniştesi- Yavuz Merşah'a kaçmasa idi. Şu anda oda onu sevecek di.
Ahsen bazen uzun uzun düşünüyor. Ablası ve eniştesi Yavuz gibi mutlu bir hayatı olabilirmiydi? Sonra düşüncesini def ediyor. Ahsen hayatı boyunca hiç bir erkek eli tutmamıştı ki mutlu bir hayatı olsun...
Ahsen, Fıraz ile daldığı uzun düşünceden sıyrılamıyordu.
Akif'in sesi ile gözlerinin önümdeki düşünceler direk def olmuştu. "Ahsen, Sami gelecek birazdan. Senin ile konuşmak istiyor, ona göre hazırlan." Aşısının verdiği emir ile Fıraz abisine baktı. Abisi başı ile onaylaması ile Ahsen oturduğu yerden kalktı. Abisine bakmadan odasına giti.
Hiç birşey düşünecek hali yok idi. "Allahım sen büyüksün," diyerek dolabına ilerledi. Beyaz elbisesini çıkarıp hızla giydi.
Yengesi Evinin sesi ile direk odadan çıkıp avluda ona gülerek bakan yengesinin yanına vardı. "Buyur yenge? Birşeymi oldu?" Evin yengesi ona bakıp başını hayır dercesine salayıp. "Yok olmadı Ahsen, hızlan çarşıya gidip gelsene. Fırazı bulamadım da. Akif desen odasında dinleniyor. Kemal zatan kahvede sana zahmet olmazsa bir gidip gele bilirmisin?" Ahsen yengesinin masum haline asla kıyamazdı. "Tamam yenge. Çantamı alıp geliyorum," hızlı adımlar ile geldiği odaya geri gidip kapının arkasında bulunan çantasını aldı. Hava sıcak olduğu için üzerine hırka almadan odadan çıktı.
Yengesi aynı yerde bulana Ahsen gülüp yanına vardı. "Ne lazımdı Evin yenge?" Evin, Ahsen'e gülerek baktı. " Bir paket çay al, birde akşama yemek yapıcam ya kasaptan çekilmiş kıyma al dönerken de ekmek al sana zahmet olmasa?" Ahsen başı ile onayladı.
Evin evinden bir miktar para çıkarıp Ahsen'e uzatı. "Ahsen al bunuda yanında bulunsun." Ahsen bir şey demeden yengesinin uzattığı parayı alıp çantasına koydu. Yengesi elindeki telefonu ona uzatı. "Bir şey olursa diye, yanında bulunsun." Ahsen yengesinin telefonunu alıp çantasının ön gözüne koydu. Hızlan kapıya ilerlerken arkasından yengesinin dediklerini dinledi. "Şifrem; 124500," Ahsen bir şey demeden hızlan evden ayrıldı.
Çarşıya kadar yürümeyi severdi ama bugün Sami gelecekti. Başlık parası için verilen adam idi Sami.
Ahsen hızlan durağa doğru ilerledi. Durakta bulunan ilk servise bindi. Çantasından çıkardığı parayı şöfere uzatıp, parasının üzerini alıp geçip boş koltuklara oturdu.
Sonunda vardığı marketten çay alıp tatlı reyonunda geziniyordu. Ceni tatlı birşey çekiyordu ama ne?
En sonunda gözünün takıldığı çikolata ile ilini uzatı ama radon en üstünde olduğu için yetişemedi. Parmak uçlarına kalktı ama yine yetişemedi. En sonunda vaź geçmişken arkasından bir el uzanıp rattan çikolatayı alıp ona uzatı. Ahsen kotku ile arkasını dönmesi ile siyah gömlek ile karşı karşıya geldi.
Bakışlarını korku ile kaldırdı. Gözlerine ilk takılan siyah sakalar oldu. Beyaz tenin üzerine özen ile yerleştirilmiş sakalara göz gezdirdi.
Daha sonra gözlerini biraz daha kaldırdı. Bu sefer kısık derin gözler girdi görüş acısına.
Kaşlarının üzerine bir kaç tutam düşen siyah saçları karşısında bulunan adamı daha bir yakışıklı olmasını sağlamıştı.
Ahsen bir anda gözlerini kapatıp başını çevirdi. "Ahsen kendime gel. Salak gibi adamı incelemeyi kes," Ahsen içinden kendine verdiği öğüt ile, "Şe-şey ben öz- yani teşekür ederim." Dedi ve gözlerini açıp hızlan oradan uzaklaştı.
Arkasından bakışlar hissetti ama dönüp bakmadı. Adamın parfüm kokusu onu esir almış gibi etkisinde çıkamıyordu.
~Bölüm sonu oy ve yorum yapmayı unutmayın~
~Bölümün devamı gelsin mi?~
~İyi günler~

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağa'nın Küçük Gelini
Non-FictionEn sonunda gözünün takıldığı çikolata ile elini uzatı ama rafın en üstünde olduğu için yetişemedi. Parmak uçlarına kalktı ama yine yetişemedi. En sonunda vaz geçmişken arkasından bir el uzanıp rattan çikolatayı alıp ona uzatı. Ahsen kotku ile arkası...