TV Show

890 23 4
                                    

Hyunjin ve Seungmin televizyon izliyorlardı. Seks sahnesi çıkınca Hyunjin güldü. "Benim üstümde dene bunları." Göz devirdi Seungmin. "Belki sen semesin nereden biliyorsun?" İkisinin de libidosu artmıştı.

"Deneyelim." Başını salladı. "Tamam, lan! Hadi!" dedi Seungmin ve Hyunjin'in dudaklarına kapandı. Hyunjin bir anda olmasına birkaç saniyeliğine şaşırdı sonra karşılık verdi. Arkalarındaki televizyonda da seks sahnesi dönerken heyecanlanmıştı Hyunjin, ister istemez. Seungmin diliyle Hyunjin'in büyük dudaklarını aralayıp dilini sıcak ağzın içine gönderdi. Hyunjin küçük bir inilti bıraktı ortama. Ayrıldıklarında üstlerindekini çıkardılar. Küçük olan önündeki büyük olan dudakları daha da büyümüş, kızarmış adama baktı sırıtarak ve dudağını yaladı.

Yine dudakları birleşmiş ama bu sefer koltuğa oturmuşlardı. Seungmin kucağındaki adamın sürtünmesi ile inledi. Hyunjin hareketlerine devam ederken kucağında olduğu adamın dudaklarıyla ilgilenmeyi unutmadı. Televizyondaki seks sahnesi sonuna gelmek üzereydi ama onlar daha yeni başlıyordu.

Dudakları ayrılınca Seungmin bedenini koltuğun arka tarafına yaslamıştı. Hyunjin altındaki şişkinliği farkedince sırıttı ama hareketlerine devam etti. En sonunda Seungmin, kucağındaki adamın belini kemikli ince elleriyle birlikte narince tutup havaya kaldırdı ve Hyunjin'in deliğini kendi penisine konumlandırıp geri oturttu. Hyunjin inlerken sürtünmeye çalışıyordu. Seungmin de zarif ellerini büyük olan çocuğun beline koyup ona yardım ederek en yakın arkadaşının gülüşüne sebep olmuştu.

Hyunjin inlerken arkadaşının saçını çekiyordu. Seungmin onun bu hâline sırıtarak yardımına devam etti. "S-Seungmin-ah, boşalacağım..." dedi ve diğer adamın penisine boşaldı. Seungmin onu kucağından kaldırdı ve geniş, gri koltuğa yatırdı. O da onun üstündeki yerini alınca her şey tamamdı. Hyunjin'e baktı sırıtarak.

O adam dağılmıştı. Gözleri bayık bakıyordu. Saçları dağılmıştı. Çırılçıplaktı.

"Kimin seme olduğunu öğrendin mi Seungmin?" dedi sırıtarak. "Evet, benmişim." dedi üstündeki adam gülerek. "Öğrendiğine sevindim. Seme her zaman sendin de  görmüyordun hiçbir şey. O otoriter sesin, sırıtman... Hepsi benden daha baskın olduğunun kanıtıydı."

"Benim otoriter sesim mi?" diye sordu Seungmin sırıtarak. "Evet, ciddiyken öyle seksisin ki... Her zaman gay panik geçirir gibi hissediyorum." dedi Hyunjin, kollarını üstündeki adamın boynuna dolarken.  Seungmin, altındakinin boynuna kırmızı izler bırakmaya başladı. Hyunjin inliyor ve gözlerini kapatıyordu. Küçük olan, diğerinin kulağına yaklaştı ve fısıldadı. "Çok güzelsin Hyunjin-ah..." Hyunjin bu sesle altında bir şeyler olduğunu hissederek gözlerini açtı kocaman. Yutkundu.

Seungmin bütün vücuduna öpücükler bıraktıktan sonra işaret ve orta parmağını Hyunjin'in ağzına yerleştirdi. Hyunjin hızlı bir şekilde ağzındaki uzun parmakları emiyor, Seungmin'in penisinin hemen içine girmesini umut ediyordu. Küçük olan parmaklarını ıslak ağızdan çıkardı ve pembe deliğe konumladı. İkisini de bir anda sokunca Hyunjin tiz bir çığlık attı. "S-Seungmin-ah... Sikeyim!"

Gözleri dolmuştu alttakinin. Belli etmemeye çalışıyordu. Tabii ki Seungmin bunu fark etmişti. Parmakları makas hareketlerine devam ederken sordu. "Ağlıyor musun sen?"

"Ha-hayır..."

Sırıttı Seungmin. "Ağlayabilirsin güzelim. Ama daha penisim içine girmedi ona göre." İnlerken konuştu Hyunjin. "Penisinin içime girme zamanı gelmiş demek ki." Gözlerindeki yaşlar akarken yanındaki yastığı sıkıyordu sertçe. Seungmin parmaklarını çekti ve gülerek yaladı. "Tadın güzelmiş."

"Sen becerdiğin içindir." dedi Hyunjin hızlı nefeslerle. Seungmin bu 'iltifata' karşılık güldü ve penisini kasılan deliğe konumladı. Habersizce içine girince çığlık attı alttaki, yine. Hareket etmedi bir süre, alışması için. "Seungmin-ah, hızlı ol." Bu komutla harekete başladı. Biraz git-gel yaptı. "Ah, orası." diye yüksek sesle konuştu Hyunjin. Seungmin, büyük olanın prostatını bulmuştu. Oraya darbelerini yöneltti.

Hyunjin en sonunda habersiz boşaldı. Koltuğa yığıldı. Televizyondaki seks sahnesi bitmiş yine o kaosa geri dönmüşlerdi. Onu durdurdu Seungmin. "Hazır mısın?"

"Neye?"

"Daha doğrusu boğazın hazır mı?"

Hyunjin anladı ve koltuktan kalktı. Seungmin oturur pozisyona geçti. Büyük olan dizlerinin üstüne oturmuş diğerine bakıyordu. "Neyi bekliyorsun?"

O otoriter ve kalın sesini duyduğunda yutkundu Hyunjin. Penisi uzun parmaklarıyla nazikçe tuttu. Ucunu yalayıp öptü. Yutkundu sadece Seungmin. Bu hareketlere devam edince küçük iniltiler çıkarmaya başladı küçük olan. Yavaş yavaş ilerlerken Seungmin konuştu. "Ah! Sikeyim seni Hyunjin! Hızlı ol!" Yutkundu büyük olan, yine. Biraz daha hızlandı. Ağzına alabildiği kadarını aldı, diğer tarafı da eliyle tuttu ve çekiştirmeye başladı. "Ah! Çabuk ol!"

Seungmin sertçe elleriyle diğerinin saçlarını çekip kendine bastırıyordu. Hyunjin'in gözü doldu, kusacakmış gibi hissetti ama bu duyguları bastırabilmişti.

En sonunda Seungmin de boşaldığında televizyonu tamamen kapatıp beraber duşa girdiler. "Seungmin, ergen kızlar gibi olacak ama... Şimdi biz neyiz?"

"Sen benden hoşlanmıyorsun... Yani sadece seviştik o kadar herhalde?"

Güldü Hyunjin. "Şaka yapıyorsun, değil mi?" Seungmin bu soruya baygın bakışlarla başını salladı. "Hayır." Hyunjin inanmadı. "Öylesine seviştik, öyle mi Seungmin?" dedi sinirle. "Sen beni sevmediğin için öyle."

"Ben seni sevmiyor muyum? Sevmesen seninle neden sevişeyim? Sürtük değilim ben Seungmin." dedi sinirle, yine. Göğüs kafesi hızla çarparken sinir damarlarında akıyordu. "Sen beni seviyor musun?" dedi Seungmin şaşkınlıkla. "Evet aptal!" Kendini  tutamamıştı artık. Seungmin duş başlığından akan ılık su vücudundan akarken ıslak bedenlerini birleştirdi. Hyunjin'in beline koydu ellerini.

"Ne yapıyorsun?" Seungmin bu soruyla ondan ayrıldı ve konuştu. "Sizi seviyorum Hwang Hyunjin, sizinle çıkma lütfunu bana bahşeder misiniz?" dedi Hyunjin'in önünde çökerek. Büyük olan da onun gibi çöktü. Dudaklarını birleştirdi.

İşte şimdi onlar bir bedendi.

smut 2shot, -hyunmin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin