3

142 15 10
                                    

Pat patladığı kucağına bakıp gülümsedim rahatsız olmam gerekirken aşırı hoşuma gitmişti bu koca bebek.

Kafamı salladım ve konuştum.

"Evet yerim orası."Oda sırıttığında onu izleyemeye dalmıştım.Fakat arkamdan gelen öksürme sesiyle o tarafa döndüm

"Kardeş hayırdır?"dedi tanımadığım orta yaşlı bir adam.

"Bana mı dediniz?"Kafasını salladı ve ben cümlemi tamamlamadan konuştu.

"Öldürmüyorsak ceza alacağımızdan hastalığınızı insan içinde yaşamayın tamam mı lan."

Dediği şeyi sonunda anladığımda hemen önüme döndüm ve telefonumu kucağıma indirdim.Chen'e baktığımda kaşlarını çatmış sanki adamın ne dediğini anlamıştı.

Klavyeye yazıp bana döndü.

"Adamı bana göster.. ismini sor." Neden diye fısıldadığımda cümlesini tekrar etti.

Sert bakışının altında ezilirken kamerayı arkamdaki adamın yüzü görünecek şekilde tuttum.Konuşmayı unuttuğumu fark ettiğimde o yazıp konuştu.

"İsmin nedir?" Adam telefona ve bana bakış attığında soruyu bana yöneltti.

"Bana mı diyor ibne?"Kafamı salladığımda bağırarak konuştu.

"TANER NESLİ SOR BABAN OLARAK TANITIRLAR."O anlamadığı için rahatlarken oldukça sinirli bir ifadeyle denilen ismi kayıt alırken ben hemen tekrar önüme dönüp kamerayı aşağıya tuttum ve dudaklarımı büzdüm.

Gençlerle kavga etmekten daha çok nefret ettiğim şey yaşlı insanlarla kavga etmekti onlar cahil ve iğrençti.

Sonunda okul kavşağında indiğimde derin bir nefes alıp göz yaşlarımı serbest bırakmıştım.Annemden sonra kimse beni ağlatamaz dedikçe böyle olaylar yaşanıyor ve ben bundan nefret ediyordum.

"Ağlama." Yere doğru tuttuğum telefonumdan ses geldiğinde kaldırdım ve onun yüzüne baktım.Çok yakışıklıydı.Acaba onun ülkesindede böyle korkunç insanlar var mıydı?

"Onu öldürteceğim sana söz." Dediği şeyle affallamıştım.Oldukça ciddi duruyordu.

"Komik değil."

"Şaka yapmıyorum." Klavyeye yazmadan cevaplamasıyla ona şokla baktım.O ise mimik bile kıpırdatmadan tekrar konuştu.

"Kapatmalıyım görüşürüz Yankı."Neye uğradığımı şaşırırken kapanan telefonla ekranımdaki ağzı yüzü yaş kırmızı burunlu kendimle bakışıyordum.Okula gitmekten vazgeçip karşıya geçerek bir sonraki otobüse bindim ve evin yolunu tuttum.Bu halde okula gidersem alay konusu olabilirdim.

Otobüsten indiğim anda sanki 40 yıllık tutuyormuşum gibi hıçkıra hıçkıra ağlarken kendimi binaya ve eve zor atabilmiştim.Nefes alamıyor ve sanki aldığım her nefesim ciğerlerime batıyordu.Eve girdiğim an kendime bir süt kaynatıp duşa girdim.

Ağlayarak oldukça zaman kaybettiğimi fark edip çıktım ve kıyafetlerimi giymeye başladığımda çalan telefonun sesi tüm evde yankılanmıştı.Chen arıyordu fakat açmak içimden gelmiyor sadece sütümü içip uyumak istiyordum.

Arama sonunda sustuğunda mesaj sesi duyuldu.

Chen Wang:Telefonu aç daha çok sinirlenmek istemiyorum.

Yazdığına görüldü attığımda tekrar arama olduğunu görmemle yanıtladım.Sanırım oda evine geçmiş yatakta çıplak bir şekilde uzanıyordu.

"Süt mü içiyorsun?" Kafamı salladığımda gülümsedi.

"Doğal süt kaynağı babacığında." Hemen kızarmaya başlayan suratımla ekrana döndüğümde büyük bir kahkaha duymuştum.

"Klavye yok hemen cevap veriyorsun ansıl oluyor bu?"

"Bebeğim dünyanın her yerinden iş adamlarıyla tanışıyorum sadece biraz kandırmak istemiştim.Fakat bu kadar tatlı olacağını düşünmediğim için oyunuma devam etmek zorunda kaldım."söylediği şeylerle ağzım bir karış açılırken o 32 diş gülümsüyordu.

"BUNCA ZAMAN KANDIRILDIM MI?"

"Biraz öyle oldu." Çok kızgın olduğumu düşündüğüm bakışlar atarken bir yandan da sütümden yudumluyordum.Bıyıklarıma bakıp gülerken oda benimle eğleniyordu.

"Sana bir şey atacağım chate bak aynı buna benziyorsun."

Chen Wang:

"Haha çok komik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Haha çok komik."Dediğim anda bir fotoğrafa bir kendime baktığımda yüksek sesli bir kahkaha atıp ne kadar benzediğimize emin olmuştum.

"Ağlayınca çok çirkin oluyorsun hep gülmelisin."

"Güldüren olsa aşkoo."

"Ben güldürürüm."

"Sikini gözüme sokarak mı?"dediğim şeyle yine sırıtırken fermuar sesi duymamla gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

"Eveeet!" Ekranda bir anda belirken sikle birlikte kendimi yere atarken deli gibi kahkaha atıyordum Chen'inde benden pek farkı yoktu açıkcası birlikte gülüşüp akşama kadar sohbet etmiştik.Fakat hala fermuar kapama sesi duymamıştım ve eli bazen

yukarı

aşağı

gidiyordu?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çinli BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin