Pandora'nın gerginliği yüzünden okunuyordu. Bu örgütü kuralı yıllar olmuştu. 4 kurucu üye ve asıl kurucu. Amaçları kapanmamış katil dosyalarını araştırmaktı. Ufak bir ekipti ancak zamanla işleri ciddiye almaya başladılar. Kurucu üyelerin dağılmasına sebep olacak o olaya kadar her şey küçük bir gençlik macerasıydı. En büyükleri 21 yaşında olmak üzere Pandora, Zyra, Violet, Bella ve Rue. Kurucu üye Rue. Şimdi yoktu. Nasıl öldüğü hâlâ anlaşılamamıştı. Ne yapacaklardı şimdi? Rue'ya ne olmuştu? 5 yıldır neredeydi? Pandora düşüncelerinin arasında yıllardır takmadığı o rozetleri tekrardan taktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu rozetler onun hem örgütün üyesi hem de kuruculardan olduğunu gösteriyordu. Pandora bir adli tıp uzmanıydı. Ufak araştırma grubundan küçük örgüte döndükleri zamanlar Pandora'nın sembolü ağzında bir fener taşıyan kaplan olmuştu. Bu hırçın kişiliğine rağmen bu örgüte bilginin ışığını taşıdığını gösteriyordu. Örgütün üye rozeti olan üç bıçaklı kurukafa rozeti ise cinayetlerin sadece katillerin bıçağından yansıyacağını gösteriyordu.
Pandora yavaşça oturduğu makyaj masasından kalktı. Şık siyah bir takım giyiyordu. Eski dostlarına süslenmişti. Yavaşça siyah kadife kutuyu aldı. Arabasına bindi ve yıllar önce Zyra ve Bella'nın şans eseri bulduğu o toplanma alanına doğru arabasını sürdü. Toplanma alanı eski bir sinemaydı. Bir veya iki salona sahip bir sinemaydı bu. Terk edilmeden önce lüks denebilecek bir yere benziyordu. Violet bu sinema hakkında bir araştırma yapmıştı. Sinemanın sahibi karısının adına açmış bu sinemayı. Karısının onu aldattığını ve oğluyla birlikte o adamın arabasında öldüğünü öğrenince kendini bu sinemayla beraber yakmış. Kimse tadilatı karşılamayınca terk edilmiş bu sinema. Violet bunu araştırırken Pandora da Rue'yla etrafı temizliyordu. Tekrardan bir elektrik sistemi döşetmişlerdi buraya. Part-time işlerinden kazandıkları maaşlar buraya gitmeye başlamıştı. Muhtemelen şuanda ilk buldukları zamana benzemiştir. Güvensiz, ışıksız, rutubetli, kötü kokulu, tozlu ve her an bir uyuşturucu bağımlısının çıkabileceği bir yer. Sonuçta 2.kez terk edilmişti.
Pandora düşünürken yolu yarılamıştı bile. Düşüncelerine o kadar dalmıştı ki arkasındaki arabalar korna çalana kadar yeşil ışığın yandığını fark etmemişti. 5 yıl olmuştu. Arkadaş grupları dağılalı tam 5 yıl. Gençliklerini kaybettikleri gibi birbirlerini de kaybetmişlerdi. Şimdi ise araştırdıkları ölüm onları da almaya başlamıştı. Pandora göz ucuyla yan koltuğundaki kadife kutuya baktı. Ama çok sürmeden gözlerini tekrar yola kilitledi. O kutuya bakmak ona acı veriyordu. Ona şu 15 yılda neler yaşandığını hatırlatıyordu. Pandora o kutuya baktıkça arkadaşlarını gerçekten kaybettiğini hatırlıyordu. O gün verdikleri sözü hatırladı. "Ölüme bile gülerek ve beraber gideceğiz." O zaman Rue ölürken neredeydiler? Rue ölürken Pandora neredeydi? Rue'ya ne olmuştu? Pandora düşünceleri karanlıklaştıkça direksiyonu daha sıkı kavradı. O artık yoktu. Ancak Pandora artık sözünü tutacaktı ve arkadaşının hayatı boyunca çabaladığı, büyüttüğü bu örgütü bir araya getirecekti. Düşüncelere tekrar dalmışken hızlandı. Birkaç dakika sonra sinemaya varmıştı bile. Arabasını dışarıya park etti ve içeri geçti. Bugün buraya sadece kurucu üyeler gelecekti. Olayı ilk onlar öğrenmeliydi.
