???

27 1 1
                                    

Asırlar önce Oğuz Kağanı Zülkarneyn It-baraklara elçi gönderdi. Fakat It-Baraklar Zülkarneyn'in isteklerini kabul etmediler. Halk artık bıkmıştı zulümden haksızlıktan. Savaş böyle başlamıştı. İki elçinin kanıyla. It-Barak erkeklerinin çok çirkin olmasına karşın onların çirkinlikleri kadar Dişi It-Baraklar çok güzellerdi. It-Baraklar savaşa girmeden önce vücutlarındaki kılları bir tutkalla sertleştirir kılıç girmez hale getirirlerdi böylece savaşlarda yaralanmazlardı. Savaş başladı ve Türkler ağır zayiatlar verdi. Nehrin ortasındaki bir adaya sığındılar. Şehit askerlerden birinin karısı doğum yapacaktı fakat adada doğurabileceği bir şey yoktu. Bu sebepten bir ağaç kavuğunda çocuğunu doğurdu. Oğuz Kağan çocuğa ağaç kovuğu anlamına gelen Kıpçak ismini verir ve evlat edinir. It-Barak kadınları kocalarından bıktıkları için Türklere kocalarını yenmenin yolunu söylerler. Oğuz Kağan ordusunu toparlar ve It-Baraklar'a hücum eder. Savaş sonucunda Oğuzlar galip gelir. Kıpçak büyür ve bir It-Barak kadınını sever. Kadında onu. Evlenirler ve bir çocukları olur. Doğan çocuk ne insan nede bir It-baraktır. Erkek insanlar kadar akıllı ve cesur, It-Barak kadınları kadar güzel ve yakışıklıdır. Kıpçak oğluna ismini Oğuz Kağanın vermesini ister. Oğuz Kağan doğan evlada Bozkurt ismini verir. Daha sonra doğan dişi evlada da Asena ismini verir. Bozkurt doğduktan sonra bir kez ağlar ve bir daha ağlamaz bir kez süt emer bir daha emmez. Çok cesur ve yiğittir. 10 yaşından itibaren Oğuz Kağanla seferlere katılır. Büyür ve güçlenir. O It-Barak erkeklerinden bile daha güçlü hale gelir. O ki istediği vakit bir It Barak erkeklerine benzer bir hale bürünüp pençeleri çıkarır. O ki istediği vakit de İnsanlara benzer bir hale bürünüp insanların yaralarına merhem olur. Seferlerin birinde bir Çin'li ile kıyasıya dövüşür. O dövüşte anlar tek melezin kardeşi ve kendisi olmadığı. Düşman bir Ejder olur. Mavi pulları insanların gözlerini kamaştırır. Bozkurt It-barak hali ile kıyasıya dövüşür ama gücü yetmez. Savaş sırasında Rabbinden yardım ister işte o an kalbinin atış hızının hızlanmasıyla semptomlar güçlenir ve değişir. O ki It-Barak erkekleri kadar çirkin olmayan ama korkutucu olan, geniş omuzlu, kalın kürklü, ağır yapılı bir hal alır. Dişleri öyle keskindir ki bir kayayı kolayca parçalayacak haldedir. O ki ondan sonra gelecek olan ırkının ilk efendisidir. Ejder kıyasıya dövüşür, Ejderin alevlerini iki yana dağıtır. Korkmaz çünkü o Rabbinin daima yanında olduğuna inanır. Çok geçmeden ejder insan haline döner acıma ister. Yalvarır yakarır. Bozkurt vazgeçmeyi düşünmez ama kızını fark eder. Kızı dizlerinin üstüne çökmüş ağlayıp yalvarıyordur. Bozkurt kızın yakarışına dayanamaz ve adamın bundan sonra soyu ile birlikte sır olmasını ister. Çin'in en büyük gücü artık Çin'i yalnız bırakır. O ki artık ölümsüzdür. Asırlarca Türkler arasında yaşar. Soyu 100 bini aşar. Oğuzların Kağanları değiştikçe değişir. Fakat vakit geldiğinde Çin'li kadınlar Türkleri birbirine düşman eder. Bozkurt da bundan nasibini zehirlenerek alır. O an öğrenir ki sadece yaşının yaşamına etkisi yoktur. O an öğrenir ki bu Dünya kimseye kalmayacak. Onun ölümüyle Bozkurt ırkı dağılır. Kimileri bazı Türkler'le Avrupa'ya gider, kimileri diğer Türkler'le memleketlerinde kalır. Ama hepsi sırdır. Hiç bir Türk fark edemez onların insan olmadığını. Bütün melez ırklar sırdır. Japonyada kitsuneler, Orta Asya'da Bozkurtlar ve Ejderler, Batı Asya'da Aslan krallar. Bu hikayeye adını sen ver. Çünkü bu öykü Dumrul'un ırkının öyküsüdür...


Bu Hikaye İslam, Tarih, Mitoloji ve Teoriler üzerine kurgulanmıştır.

???Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin