🌜GİRİŞ🌛
18 yıl önce;
•
"Özür dilerim kızım, özür dilerim... Seni bu yükle bu hayata getirmemem lazımdı. Özür dilerim kızım, gitmen lazım Dünya senin için en güvenli yer." Dedi İzara kucağındaki bebeğine bakarken.En büyük hatasına bakarken. O bir hataydı.
Babasına göreyse kıyamet demekti. Bebekleri evrene sadece kıyameti getirebilirdi.
Kolyesini boynundan çıkardı ve bebeğine taktı. Bu onu koruyabileceği tek umuttu.
İzara kucağında ki bebeği sıkı sıkı tutarak açık olmayan, kapalı bir alana geçti. Ardından o söleri mırıldandı ve bir geçir oluşturdu. Bebeğni o geçitten içeri geçirdi ve geçit ertık yoktu.
Biliyordu, bir bebeği tek başına bırakmak oldukça tehlikeliydi ama onu koruyabileceğine inanıyordu.
En azından yaşatmaya çalışacaktı, yaşayabilirse tabii.
Artık bir savaş hakimdi Saria'ya. Asırlarca sürecek bir savaş.
•
Miya Saraç
Kafamı sıradan kaldırdım, ah hayır matematik bana göre değildi. Yani, aslında bakrsanız hiçbir ders bana göre değildi. Eh biraz gerikafalı olduğum söylenir. Fakat buna rağmen beni seven bir hocam var ki o da tarih hocamız. Derslerime bakmadan beni gerçekten seven tek hoca.
Dersin bitişiyle öğle arasına görmiştik. Çok bile dayanmıştım yani. Bahçeye çıktım fakat anormal olan bir şeyler seziyordum. Sınıftan çıkmamla tüm koridorların boş olması ve bahçeye indiğimdeyse kimseyi göremememdi.
Hey hey hey burası bir okul, bu kadar bomboş olması sizcede fazla anormal değil mi? Ve ya bu bir psikolojik rahatsızlık mıydı, yani asıl sorun ben de olabilir miydi?
Ah evet, en sonunda delirdim sanırım. Ama daha önce böyle bir rahatsızlık duyduğumu hatırlamıyorum.
Pekâlâ pekâlâ şu ilerşde parlayan şey de neydi?
Ah hadi ama ölüyor muyum yoksa?
Oraya doğru ilerledim ve bir kitap buldum. Eski püskü bir şeydi. Fakat bu kadar parlaması normal değildi. Ve inanamayacaksınız fakat yıllardır-ne ara taktığımı ve nereden geldiğini bilmediğim fakat çıkartmakta istemediğim- yıllardır taktığım kolyenin aynı şekilde parlaması da cabasıydı.
Ardından gözlerim skapandı ve kafamı sertçe zemine vurduğumu hissettim. Tüm vücudum uyuşmuş gibiydi fakat yine de saçlarımın arasından akan sıvıyı hissediyordum. Ardından gözlerim kapandı.
🌜
Sisten önümü göremiyordum. Fakat yine de ilerlemem gerektiğini biliyordum. Korkuyordum fakat önümde beni aydınlığa çıkaracak bir yol olduğunu da biliyordum. Tek inancım buydu.
Ardından bir kadın gördüm. O beni görmüyordu fakat ben onu çok net görüyordum. Hatta kucağındaki bebeğini bile.
Kadının kolyesi dikkatimi çekti. Brnimkiyle aynıydı. Fakat ondayken rengi daha canlı daha göz alıcıydı. Kadın ağlamaya başladı ardından konuşmaya.
"Özür dilerim kızım, özür dilerim... Seni bu yükle bu hayata getirmemem lazımdı. Özür dilerim kızım, gitmen lazım Dünya senin için en güvenli yer."
Ardından bebeğine baktı ve kolyesini çıkardı. Bebeğinin boynuna geçirdi. Kafamın içinde bir şimşek çakınca yerimde sendeledim.
Olamazdı değil mi, annemi görüyor olamazdım.
Elim boynumdaki kolyeye gitti. Anne, diye fısıldadım. Konuşmak istiyordum onunla.
Aniden bir kadın sesi yankılanmaya başladı, hissettim annemdi.
"Bebeğim, buradayım her zaman burada olacağım. Ne zaman istersen kolye aracılığıyla konuşacağız tamam mı?"
"Ta, tamam." Dedim. Nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum.
"Öncelikle kitabı al ve ne olursa olsun sakla. O senin bundan sonraki hayatın için rehberin olacak. Kolyeni ise asla boynundan çıkarma. Bir kaç gün sonra seni farklı bir gezegene götürecekler. Korkma, bu senin için. Orada güçlerini kontrol etmeyi öğreneceksin. Zeki bir kızsın, benim kızımsın. Güçlüsünde tüm bunların üstesinden geleceksin."dedi karalı sesiyle.
Çenemi dikleştirdim, omuzlarımı dik tuttum kafamı salladım. Bu özgüven nerden geliyor koçum?
"Aferin kızıma. Şimdi bundan sonrasını iyi dinle. Saria, seni getirecekleri yer Saria. Bende burada yaşıyorum. Ama kimsenin senin benim kızım olduğunu bilmemesi lazım, kimsenin. Lütfen sorgulama. Saria'ya gelen herkesin bir gücü vardır. Fakat sadece sekiz kişinin onlardan farkı vardır. Bu kişiler kurtarıcılardır. Element kurtarıcıları. Sende onlardan birisin hatta daha fazlası. Kurtarıcıların hepsinde en fazla bir tane element bulunur. Ateş, su, hava, toprak. Bir erkek bir kız olmak üzere her element iki vücut seçer. Fakat asıl konu sen Karanlık'a ve Aydınlık'a hükmedebiliyorsun, bunu kimsenin bilmemesi lazım." Dedi tane tane.
Tamam anlıyordum. Üzerimde büyük bir yük var. Hissedebiliyorum. Fakat içimde hissettiğim tek şey bu değildi, şefkat, anne şefkati.
"Saria'ya geldiğinde herhangi bir elemente sahip olduğun için seni eğitmem dikkat çekmez bu yüzden buarya geldiğinde öğrtemenin ben olacağım." Dedi. Ve sesi yavaşça uzaklaştı ardından sis kalktı ve evet kendi odamdaydım. Yanıbaşımda duran çekmecenin üstünde ise kitap. Kim görse normal bir kitap derdi yani asla belli olmuyordu. Bu iyiydi.
Arık ne ile karşılaşacağımı biliyordum. Bu çok çok iyiydi.
Kitabı elime aldım. Fakat açılmıyordu. Ardından bir klişe olarak kolyeyi yaklaşturdım kilit yerine fakat olmadı. Fakat yaklaştırmam ile kolye ters döndü ve arkasında ki iz tam olarak kilite oturdu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elemtlerin Varisi •Kapalı Kapı•
General FictionBilmediğiniz bir yaratık, bilmediğiniz bir yerden geldiğini söyleyip bundan sonra hayatınızın değişeceğini söyleseydi ne derdiniz? Ya da artık Dünya'nızda yaşayamayacağınızı öğrendiğinizde? Saira da neresiydi, bilmediğim bir gezegen, bilmediğim yar...