*ﾟSeong Taehoon

0.7

- Benim de böyle bir cildim olsa diğer kızların makyaj yapmasını anlamazdım

Başka bir kız arkadaşımın yorumuna hafifçe güldüm ve cevap verdim
" Makyaj zaten gereksiz değil. Ben de yapıyorum bazen . Ama bir sürü bakım falan yapıyorum . "

- Ahh~ benim de bu kadar minik bir yüzüm olsaydı bakım yapmak çok da zor olmazdı *²

Bana iltifat eden arkadaşımın koluna girip adını tatlı bir şekilde mırıldanırken ben de ona güzel bir iltifat ettim .

Şimdi gurupça bir buluşmadaydık . Bir kafede oturmaya gelmiştik ama kızlar lavaboya gelince ben de onların peşinden gitmiştim .

" Bence de ~ Hye Su her açıdan çok iyi . Dersleri de çok iyi aslında neden bu okula geldin ki en başından ? Bana bile hiç anlatmadın " Dedi Area .

Neden durduk yere bu konuyu açıyordu ki ?! Bu konuda hassas olduğumu bilmesine rağmen hem de !

Biz arkadaşız...

Biraz gerilerek hızla konuyu değiştirdim . Neyse ki işe yaramıştı . Kızlar işleri bitirince birlikte diğerlerinin yanına gittik .

Ben Eun Hyuk'un olduğu üçlü koltuğa geçerken o ortaya kaydı ve diğer tarafa da Area oturmuştu.

Garson önceden verdiğimiz siparişleri verdikten sonra neşeli bir şekilde grup sohbeti oluştu.

Milkshakeme uzanıp onu içeceğim sırada gereğinden fazla olduğunu fark ettim . Dikkat bakınca bunun benim olmadığını fark ettim .

Onu aldığım yere hızla koyarken bir el ona uzandı . Elin gülümseyen sahibine baktım .

" Ah üzgünüm Eun Hyuk, merak etme içmedim . "

" Önemli değil . Yiyeceklerimi paylaşmayı severim ."

İkimiz de kıkırdadıktan sonra tekrar sohbete dahil olmak üzereydik ki ben arkamda bir dev olduğunu hissettim.

Kafamı kaldırıp üstüme eğilen kişiye baktım " Merhaba Taehoon-ah "

- Aynen ondan . Bana borcun var .

Ona anlamayarak baktım . Grup suspus olmuş bize bakıyordu " Ne borcu ? "

Kaşlarını çattı ve arkadaş grubuma baktı . Onlar gerilirken bir tek Eun Hyuk dik dik Taehoon'a bakıyordu .

Area da onu biraz kolundan çekiştirerek, geriye kaçırdı . Bir kavga çıkmasın diye eşyalarımı aldım ve ayaklandım .

Ama Eun Hyuk beni kolumdan tuttu ona bakmamı sağlayınca da nazikçe elini çekti " Gitmek zorunda değilsin. Parasını ver ve o gitsin "

Mantıklı

Bozuk para cüzdanıma uzanacağım sırada bu sefer de Taehoon beni tutmuştu.

- Para değil...

- Ne ?

- Para değil başka bir şey borçlusun .

Onu anlamaya çalıştım ama ne olduğunu kavrayamadım " Taehoon sana ne borcum var acaba ? "

- Süt

Ne saçmalıyorum ben böyle!?! -Taehoon-

- Parasını vereyim sen git al işte . Hem ne zaman oldu ki bu borç ?!

- Senin alman gerekiyor .

Derin bir nefes verdim ve gruba veda edip önden yürümeye başladım ama arkamdan Eun Hyuk seslendi.

- Hye Su !

- Merak etme Eun Hyuk, iyi olacağım .

Giderken Area'nın, Eun Hyuk'u tuttuğunu gördüm. Sonra da Taehoon arkamdan cafeden çıkarak kapıyı kapattı ve görüş alanımı kapattı .