Son birkaç bölümdür bahsetiğim bir Thomas'ımız var biliyorsunuz. Bu bölümde kim olduğunu ve Levi ile ilişkisini anlatacağım.
_________________________________—5 Yıl Önce (Levi pov)—
"Güven bana Levi, hiçbir sorun olmayacak." Anthony'nin sunduğu teklif hiç hoşuma gitmemişti ama yapamaktan başka seçeneğim yoktu. Anthony'e bir can borcum vardı ve ödeyip artık ondan kurtulmak istiyordum.
Anthony'nin aptalın birine olan borcu yüzünden yapmak zorundaydım. Anthony eski dostumdu, yeraltında yaşarken birlikte bir sürü şeyin üstesinden gelmiştik. Son bir kez daha ona yardım edecektim.
"Tamam, yapacağım. Bir kez daha anlat şu görevi." Anthony heyecanla karşıma geçip oturdu.
"Bak şimdi. Şu Rotschloud'ları biliyorsun değil mi?" Başımı evet anlamında salladım. "Heh! İşte varislerini yani Thomas Rotschloud'u öldürmen gerekiyor. (Babanın ismi) bu işi halledersek borcu kapatacak ve hayatta kalacağım." Kafam karışmıştı, bir insan neden öz yeğenini öldürmek isterdi ki? Ailenin başında zaten o vardı, kolayca kendi kızını varis ilan edebilirdi.
"Neden kendi yeğenini öldürmek istiyorki?"
"Kendi kızını yerine varis ilan etmek istiyor olabilir. Orasını bilemiyeceğim, sen sadece Thomas Rotschloud'u öldür yeter." Bıkkınlıkla nefes verdim. Bu aptal, başıma büyük iş açmıştı.
"Peki, öldüreceğim ama biraz zor olabilir. Erwin'e yakalanmamam lazım." Anthony sevinçle birşeyler anlatıyordu ama benim aklım bu işi sessizce nasıl halledebileceğimdeydi. Erwin'in güvenini yeni kazanmıştım. Henüz Farlan ve İsabel'e bir mezar bile yapamadım...
____________(İlahi bakış açısı)
"Abi gitmesen olmaz mı? Seninle biraz daha vakit geçirmek istiyordum." Thomas yere çöküp kardeşi gibi gördüğü kuzeninin başını okşadı ve alnına bir buse kondurdu.
"Gitmeliyim birtanem, abinin yapması gereken çok işi var." Yn yüzünü asmıştı. Derdi oyun oyun oynamak değildi, içinde kötü bir his vardı. Abisinin gitmemesi gerekiyormuş gibi hissediyordu. Gözleri dolmaya başlamıştı.
Omzuna konan elle irkildi. Başını kaldirip kim olduğuna bakınca babası ona gülümsüyordu. "Kızım abinin yapması gereken işleri var, onu meşgul etmemelisin." Hizmetçilere Yn'yi içeri götürmesini emretti.
"Thomas seni de daha fazla tutmayalım artık"
"Peki, efendim. İzninizle." Onu bekleyen at arabasına başına geleceklerden habersizce bindi.
Sur Maria'ya gitmesi gerekiyordu. Yol uzun olacağı için uzun bir süre Yn'yi göremeyecekti, şimdiden onu özlemişti bile.
Bir süre sonra araba gitmesi gereken yoldan sapmış ve ormanın içine girmişti.
"Hey! Arabacı!" Levi başındaki kapüşonu indirdi. "Evet efendim" Sesindeki eğlendiğini belli eden tonu gizleme gereği duymadı.
"Yanlış yola girdin!" Atları durdurdu. "Öyle mi?" Oturduğu yerden aşağı inerek arabanın kapısını açtı. "Oyun oynamak ister miydiniz?"
_______________(Levi pov)
"SİKEYİM NE İSTERSEN VERECEĞİM ÇEK ŞU SİLAHI!" Onu kaçırıp ormanlık bir alana getirmiştim şimdi ise önümde yalvarıyordu. Ne kadarda zevkli! Hayatı tamamen benim ellerimde, aptal yüz ifadesi ise çok heyecan verici!
"Hadi sana ölmeden önce bir iyilik yapayım. Şu an burada olmanın sebebi sevgili amcan. En azından artık neden öleceğini biliyorsun." Ben kahkaha atarken Thomas hayal kırıklığına uğramış bir ifadeyle bakıyordu.
"Amcam..?" Yutkunamıyordu bile, biricik Yn'sinin babası, öz amcası, kendisini yetiştiren adam...
"Neden..? Neden istediğini söyledi mi..?" Derin bir nefes verdim. "Üzgünüm zengin velet ama söylemedi. Belki kendi kızını başa geçirmek istiyor olabilir."
Thomas ağlamaya başlamıştı, asla beklemeyeceği birinin ona yaptığı şey... "Yn... Benim bir kardeşim var, bensiz yapamaz. Onu korumam gerekiyordu..."
Yn? Tatlı bir isimmiş. O kızın adı demek ki buydu. İsmi gibi o da sevimli... Siktir ne düşünüyorum.(Babanın adı)'ın kızını kendi kardeşi gibi görüyor demekki.
"Kız adına üzüldüm ama naparsın bu da benim işim. Güle güle zengin velet."
"HAYIR DU-" Zırlamasını daha fazla çekemezdim, işini halletmiştim. Şimdi delillerden kurtulma zamanı!
________"Hayatımı kurtardın!" Anthony bana sarılmak için üzerime atlamadan önce yana çekildim bu yüzden yere yapıştı.
"Bir daha aptal sorunların için beni meşgul etme. Artık bir askerim, başıma iş açacaksın." Ayağa kalkıp üzerini silkeledi.
"İyi ki bir iyilik yaptın. Hep başıma kakarsın artık."
Bu igrenç yer altında daha fazla kalmak istemiyordum. Bütün kötü anılarımı da burada bırakarak defolup gidecek ve bir daha uğramayacaktım.
____________________________
Yazık oldu lan Thomas'a ne güzel koruyup kolluyordu bizi.
(Sanki bölümü yazan ben değilmişim gibi konuşuyorum)