Başım çatlıyor saat kaç ya?!
Sanırım bugün uykuyu biraz fazla kaçırmışım. Bu saatte okula da gidemem, bak işte bu iyi oldu.
Yatakta uzanıp biraz keyif yaptım telefonda takıldım... Bi bildirim geldi ;
Ateş böceği : "Günaydın prenses"
Yataktan hızlıca zıpladım.. Kalbim o kadar hızlı atıyor ki yerinden çıkacak gibi. Dur bi dakika , cevap vermicem tabiki banane bende ondan mesaj bekledim. O da biraz benden beklesin!
Karnım acıktı ve kalkıp birşeyler hazırlamaya karar verdim. Müziği son ses açtım ve dans ederek yemek yapmaya başladım..
"Ding-dong"
Müziğin sesinden zili duyamamıştım...
"Ding - dong"
Bu sefer sesi duydum ve kapıyı açmaya gittim.
Karşımda duruyordu... Ela gözleri.. Yanağındaki o sinirlenince çıkan gamzesi.. Ve karizmatik ateş böceğim karşımda duruyordu...
Serçe;"N-ne işin var burada, birşey mi oldu?! "
Alaycı bakışlarıyla ve alaycı sesiyle konuşmaya başladı...
Burak : " Noldu güzelim korktun mu yoksa?! "
Şahsen bu şekil konuştuğu için biraz ürktüm açıkcası!..
Kendimi topladım ve cevap verdimSerçe: "H-hayır neden korkayım ki?!. Sadece şaşırdım ve bir cevap bekliyorum! "
Kafasını yere eğip gülümsedi..
Burak : "Mesajıma bakılmayınca başına birşey geldiğini düşündüm, aksi takdirde mesajıma bakmaman için hiçbir sebep yok!. İtirazın varsa buyur prenses!"
Bu çocuk resmen manipüle ediyor !.
Karşı koyamıyorum bile..Serçe : " H-hayır bi itirazım yok. Mesajını da görmemişim işlerim vardı. "
Yine alaycı bir ses tonuyla;
Burak : " Benden daha önemli işlerin var yani! Hem mesajımı gördüğünü de biliyorum prenses. "
Serçe : " H-hayır görmedim diyorum hem bakmak zorunda mıyım?! "
Burak : " Evet prenses zorundasın! "
Sinirlenmiştim bu sefer ama ona karşı koyamıyordum...
Serçe : " Tamam bakarız... "
Delirmişti, çünkü en gıcık olduğu kelimeyi söylemiştim.. "Bakarız" .
Başını kaldırdı ve beni öldürecek gibi baktı.. Evet itiraf etmeliyim biraz ürktüm ama yinede halen onun etkisindeydim...
Burak : " Bakmicaksın güzelim bak direkt olarak yapıcaksın!. "
Cidden beni çok sinirlendirmişti bu sefer dayanamadım..
Serçe : " Yapmazsam nolucak ha? Ne yapıcaksın? Bana emir verme bir daha! "
Benimde dalga geçiyor gibiydi.. Ciddiye bile almadı beni...
Burak : " Gerçekten yapacaklarımı bilmek istiyor musun prenses? "
"Evet" diyerek cevapladım...
Bana hızlıca yaklaştı ve içeri girdi.
Duvara yasladı ve iki kolunun arasına aldı. Kalbim bu sefer gerçekten yerinden çıkacak...
Bu sefer karşı koymalıyım!.
İki elimle sertçe ittim onu...Aman Allahım! Hayır hayır olamaz!
Şiddetle ittiğimde ayağı kaydı ve başı sertçe sehpaya çarptı.. Kan var! Napıcam ben ne yapıcam!
Onu öldürmüş olamam hayır! Napmam gerekiyor?!
Yavaşca yaklaşıp nabzına bakmak istediğimde kalbim çok hızlı atıyordu, çok korkmuştum. Nabzı atmıyordu, vücudu buz gibiydi...
Çok telaşlıydım, yere oturup saatlerce onu izledim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚂𝙴𝚁𝙱𝙴𝚂𝚃
ParanormalDepresif ve narsist bir kız olan Serçenin zamanla ilerleyen değişimlerini ve gerçek kişiliğini görüceksiniz... Herşey serbest...